Esas No: 2022/3930
Karar No: 2022/5018
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3930 Esas 2022/5018 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3930 E. , 2022/5018 K.Özet:
Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada verilen karar, davacı tarafından istinaf edildi. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, istinaf isteminin kabul edilmesine karar verdi. Ancak davacı vekilinin avukatlık görevinin sona ermesi ve yeni vekilin temyiz başvurusunun süresinin geçmesi nedeniyle temyiz istemi reddedildi. Kanun maddelerine göre, vekillikten çekilen avukatın görevi, çekilmenin asıla tebliğinden itibaren 15 gün daha devam eder ve avukatın vekillikten çekilmesi temyiz süresinin durmasını gerektirmez. Elektronik tebligatın zorunlu olduğu, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihten itibaren beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı ve vekalet görevinin sona ermesi için istifanın dilekçeyle bildirilmesi ve vekalet verene yapılacak tebligat giderinin ödenmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUKDAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.07.2019 tarih ve 2016/34 E- 2019/522 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.09.2021 tarih ve 2020/965 E- 2021/1585 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dosyanın incelenmesinde: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün davacı vekili Av. ...’ün e-posta hesabına 10.03.2022 tarihinde konulup, 15.03.2022 tarihinde mevzuat gereği tebliğ edildiği, Av. ...’ün UYAP aracılığı ile gönderdiği 14.03.2022 tarihli dilekçesi ile 02.04.2020 tarihinde görevinin ve vekillik sıfatının sona erdiği beyan ederek davacının vekilliğinden çekildiğini bildirdiği, bu bildirimin davacı asıla tebliğ edilmediği, Bölge Adliye Mahkemesince Av. ...’ün vekillikten çekilme dilekçesi üzerine davacının diğer vekiline hükmün 11.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, asıl ve birleşen dava davacısının diğer vekili tarafından 20.04.2022 tarihinde temyiz dilekçesinin verildiği anlaşılmıştır. Yine asıl ve birleşen dava davacısı vekili Av. ... tarafından her ne kadar 02.04.2020 tarihinde görevinin ve vekillik sıfatının bittiği bildirilmiş ise de 08.05.2020 tarihinde İlk Derece Mahkemesi kararının e tebligat yolu ile yine aynı vekil tarafından tebliğ alındığı, bu karara karşı 07.05.2020 tarihinde davacının diğer bir vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, ilk kararın tebliğinden sonra dosyaya fiziken veya UYAP üzerinden Av. ... tarafından vekillikten çekilme dilekçesi sunulmadığı dosyadaki evrakların tetkikinden anlaşılmaktadır. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 42. maddesine göre vekillikten çekilen avukatın görevi, çekilmenin asıla tebliğinden itibaren 15 gün daha devam eder. Ayrıca avukatın vekillikten çekilmesi temyiz süresinin durmasını da gerektirmez. Bu durumda, asıl ve birleşen dava davacısı vekili Av. ...’ün vekilliği dosyada vekillikten çekildiğini bildirdiği tarihten sonra da devam etmekle temyiz başvuru süresi sonu 29.03.2022 tarihi olmakla 20.04.2021 tarihinde yapılan temyiz başvurusu süresinden sonra yapıldığından süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 E. – 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin temyiz isteminin süreden REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 20/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
7202 sayılı Tebligat Yasası’nın Elektronik Tebligat başlıklı 7/a-9 maddesinde, “baro levhasına yazılı avukatlara” elektronik yolla tebligat yapılmasının zorunlu olduğu, yasanın 7/4 maddesinde de “elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı” düzenlenmiştir.
Dosyadaki e-tebliğ mazbatasından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili Av. ...’ün hesabına 10.03.2022 tarihinde konulduğu, 15.03.2022 tarihinde de otomatik olarak okundu sayıldığı görülmektedir.
7201 sayılı Yasanın 7. maddesi hükmüne göre kararın, adı geçen vekile tebliğ tarihi 15.03.2022 tarihidir.
Davacı vekili Av. ... 15.03.2022 tebliğ tarihinden önce 14.03.2022 tarihli dilekçesi ile vekalet görevinin 02.04.2020 tarihinde sona erdiğini bildirerek vekil kaydının silinmesini istemiş ve tebligatı mahkemeye iade etmiştir.
HMK 81. maddesi gereğince vekilin istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, istifanın dilekçeyle bildirilmesi ve vekalet verene yapılacak tebligat giderinin de ödenmesi zorunludur.
Nitekim Av. ... 14.03.2022 tarihinde dilekçe ile keyfiyeti mahkemeye bildirerek, tebligatı iade etmiş ve adının uyaptan silinmesini istemiştir.
Av. ...’ün 15.03.2022 tebliğ tarihinden önce 14.03.2022 tarihinde keyfiyeti mahkemeye bildirmesi ile, karar tebliğinden önce vekalet ilişkisi mahkeme yönünden sona erdiğinden bu aşamadan sonra mahkemece yapılması gerekenin, vekalet görevinin sona erdiği hususunun ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı asile tebliğidir.
15.03.2022 tebliğ tarihinden önce, 14.03.2022 tarihinde mahkeme açısından vekalet ilişkisi sonlandığından daha sonra vekalet görevi sona eren vekile yapılan 15.03.2022 tarihli tebligata geçerlilik tanıyarak temyiz süresinin işletilmesi mümkün değildir.
Nitekim Bölge Adliye Mahkemesince Av. ...’ün 14.03.2022 tarihli dilekçesine itibar edilecek karar, davacının başka bir vekiline 11.04.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yeni vekil tarafından temyiz kanun yoluna süresinde müracaat edilmiştir.
Sonuç olarak Av. ...’ün vekalet görevinin sona erdiğine ilişkin 14.03.2022 tarihli dilekçesinin aynı gün mahkemeye intikal etmesiyle artık 15.03.2022 tarihli tebliğin geçersiz olduğu, geçersiz bu tebligata istinaden temyiz süresi işlemeyeceği mahkemece 14.03.2022 tarihli dilekçe üzerine yeniden karar tebliği üzerine yeni vekilin yasal sürede Bölge Adliye Mahkemei kararını temyiz ettiği anlaşıldığından temyiz kanun yolu başvurusunun süresinde olduğunun kabulü ile davacının temyiz itirazlarının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde geçersiz tebligata itibar edilerek davacının temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.