Esas No: 2012/2601
Karar No: 2012/4544
Karar Tarihi: 02.07.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2601 Esas 2012/4544 Karar Sayılı İlamı
- ÇIKARMA KARARININ İPTALİ
- TESPİT DAVASI
- ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
- TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 2
- KOOPERATİFLER KANUNU (1163) Madde 16
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki çıkarma kararının iptali ve tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin, davalı kooperatin ortağı iken Kansu Köyü"nde kurulması planlanan 225 nolu Taşıma Kooperatifi"ne ortak olmak amacıyla 20.11.2009 tarihinde davalı kooperatif ortaklığından çıktıklarını, değişiklik talebinin İl Trafik Komisyonu"nca kabul görmediğini, müvekkilleri hakkında ortaklığın sona erdirilmesine dair verilen 02.12.2009 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve noter aracılığıyla 14.01.2010 tarihinde genel kurula itiraz edildiğini, henüz kendilerine itiraz konusunda alınan bir karar tebliğinin yapılmadığını, müvekkillerinden M.. Y.."nın aracını değiştirerek çalışmak istemesi üzerine kaydının düşürüldüğü cevabı verildiğini, diğer müvekkillerinin kooperatif ortağı olarak çalışmaya devam ettiklerini ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline ve müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, M.. Y.."nın yönetim kurulunca verilen çıkarma kararına genel kurulda itiraz bulunulduğu, genel kurulca bir karar verilmeden davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesine göre dava açılamayacağı, diğer davacıların kooperatif ortağı olarak çalışmaya devam etmeleri sebebiyle dava açmalarında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali ve kooperatif ortaklığının tespiti istemlerine ilişkindir. Davacıların, yönetim kurulunca verilen çıkarma kararına 14.01.2010 tarihli genel kurula itiraz ettiği sabit olsa da dosya içeriğinden itirazın davalıya tebliğ edilip edilmediği, genel kurul gündemine alınıp alınmadığı ve bu konuda bir karar verilip verilmediği belirli değildir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda sayılan hususların tespiti için itiraz tarihi sonrası kooperatif genel kurul tutanaklarının getirtilerek, davacıların itirazı davadan önce yönetimce genel kurula intikal ettirilmiş ve davacılar aleyhine davadan önce karar verilmiş ise, bu davanın yönetim kurulu kararına karşı açılmadığı, genel kurulca verilen karara karşı süresinde itiraz davası olarak açıldığı kabul edilerek, bundan sonra davanın esasına girilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, ortaklık devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesi; şayet yargılama aşamasında bu itiraz genel kurula intikal ettirilmiş ise, genel kurul kararı sonucu beklenilerek bu karar davacı ortak aleyhine çıktığı takdirde davaya genel kurul kararının iptali olarak devam edilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde davanın konusunun kalmayacağının düşünülmesi; itiraz genel kurula davadan önce ya da sonra intikal ettirilmemiş ve intikal ettirilmeyecekse, TMK"nun 2. maddesinin tartışılarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davacılardan M.. Y.. hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
M.. Y.. dışındaki davacılar yönünden ise; haklarında çıkarma kararı verilen her ortağın fiili çalışmasına izin verilmesi halinde de verilen çıkarma kararının baskısı altında kalması beklenemeyeceğinin ve bu konuda davalı kooperatifçe alınacak açık bir karar olmadıkça uyuşmazlığın, mahkemece giderilmesi noktasında hukuki yarar bulunduğunun ve işin esasına girilmesi gerektiğinin gözardı edilerek, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle sonuca ulaşılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.