Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1099 Esas 2022/5003 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1099
Karar No: 2022/5003
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1099 Esas 2022/5003 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalılar arasında görülen bir dava sonucunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, davalıların istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Davalılar vekili ise temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararında bir hata bulunmadığına karar verilerek davalıların temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 353/1-b-1 ve 370/1. maddeleri uygulanmıştır. 372. madde uyarınca ise işlem yapılmak üzere dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1099 E.  ,  2022/5003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28.01.2020 tarih ve 2014/311 E- 2020/14 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.10.2020 tarih ve 2020/2326 E- 2020/141 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, İzmir 4.İcra Müdürlüğü'nün 2014/7499 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı borca itiraz ettiğini, davacının sahibi ve yetkilisi bulunduğu Lena Gayrimenkul Ltd. Şti. tarafından işletilen 445.000.-TL değerindeki Aga Form unvanlı spor salonu işletmesinin tüm demirbaşları ve tesisatı ile birlikte davalıların gösterdiği kişi olan ...'a devredildiğini, mal sahibi firma yetkilileri ile görüşülerek işletmenin kira sözleşmesi ile kira devrinin yapıldığını işletmenin teslimine ilişkin 17/02/2014 tarihli tutanak tanzim edildiğini ancak buna karşın davalıların kendi üstlerine düşen edimleri yerine getirmediklerini, davalıların alacağın tahsilini geciktirmek maksadı ile açılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, takibe konu senetler üzerindeki davalı ...'in imzasının kendisine ait olmadığını, diğer davalılar ile davacı arasında 14/02/2014 tarihli harici tapu alım satım sözleşmesi tanzim edildiğini, bu protokol gereğince önce davacının kendi adına olan taşınmazları davalı ... adına tapuda devredeceğinin kararlaştırıldığını, ancak devrin yapılmadığını, bu nedenle aralarında anlaşmazlık çıktığını ve bu protokolün iptal edilip yeni bir protokol düzenlendiğini, bu yeni protokolün davacı tarafından yerine getirilmediğini, imzalanan 2. protokolde davalı ...'in imzası bulunmadığını ve bu sebeple bu davalı yönünden davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafça devredilen işletmenin değerinin 455.000.-TL olmadığını, devredilen işletme mallarının değerinin 45.000.-TL olarak tespit edildiğini, bunun üzerine davacıya ihtarname gönderildiğini, ayrıca yapılan tapu satış sözleşmesini geçersiz olduğu için tarafların ancak aldıklarını iade etmek zorunda olduklarından bahisle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, dosyaya sunulan 10/01/2018 tarihli protokolün taraflar arasında düzenlendiği ve gerek vekil, gerekse davalı asiller tarafından imzalandığı, davalılar vekili Av. ...'in ise son oturumdaki beyanında protokolün kendi bilgisi dışında imzalandığını davanın reddinin gerektiği, 400.000.-TL bedel üzerinden vekalet ücreti talebini belirttiği, ancak davalılar vekillerinden Av. ... davalıları temsilen protokolü imzaladığı, bu nedenle davalılar ve vekilleri arasındaki iç ilişkinin bu davanın konusu olmayacağı, dolayısıyla davalı vekilinin vekalet ücreti takdirinin esasa etkili görülmediği, sonuç olarak tarafların arasında yapılan 10/01/2018 tarihli protokol ve özellikle protokolün 5. maddesi kapsamında davanın konusuz kaldığı ve protokolün aynen uygulanmasının gerektiği ve protokolün 5. maddesi kapsamında masraf ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, dolayısıyla masrafların tarafların kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle taraflar arasında yapılan 10/01/2018 tarihli 2 sayfadan ibaret protokol ile dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraflar arasında düzenlenen 10/01/2018 tarihli protokol ile yargılama gideri ve vekalet ücretleri talepleri olmadığından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar davalılar vekili Av. ... tarafından vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, ihtilaf konusunun sulh protokolü ile çözümlendiği vekalet ücretine ilişkin talebin ayrı dava konusu olabileceği, bu itibarla ilk derece mahkemesi kararının esasen yerinde olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili Av. ... tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 20/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara