Esas No: 2022/315
Karar No: 2022/5048
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/315 Esas 2022/5048 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/315 E. , 2022/5048 K.Özet:
Dava, davalı şirketin yurt dışındaki yatırımları için verilen paraların geri alınamaması nedeniyle taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi olmadığının tespiti ve ödenen paranın geri alınması talebi üzerine açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davanın bir kısmının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve diğer kısma ilişkin karar verilmemesine hükmetmiştir. Tarafların istinaf başvuruları üzerine bölge adliye mahkemesi, davanın tamamının 7194 sayılı yasa'nın 41. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Ancak, davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay, dava hakkında karar verilmesi gerektiğine karar vererek bölge adliye mahkemesi kararını bozmuştur. Kanun maddeleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1. ve 371. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2019 tarih ve 2018/863 E. - 2019/779 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin davacı vekilinin feragat nedeniyle reddine-davalı vekilinin ise kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.06.2021 tarih ve 2020/983 E. - 2021/1535 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinin davalı tarafa para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın 11.246,00 Euro’luk kısmına yönelik kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle bu miktara yönelik talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, bakiye kısma ilişkin davanın 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle bakiye kısma ilişkin dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce, davacının istinaf talebinin feragat nedeniyle reddine, davanın tamamının 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dava hakkına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacının davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi talebine ilişkindir. Almanya Devleti München 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 23/11/2011 tarih 3 O 7572/09 sayılı kararı ile, davacının aynı hukuki sebeplerle davalıya karşı açtığı 11.246,00 Euro alacak talepli dava reddedilmiş, bu karar kesinleşmiştir. Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/08/2019 tarih 2019/490 E., 2019/715 K. sayılı kararı ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiş ve tanımaya ilişkin bu karar da kesinleşmiştir. Şu halde tarafları, hukuki sebepleri aynı olan yabancı mahkeme kararı 11.246,00 Euro yönünden kesin hüküm teşkil etmekte olup İlk Derece Mahkemesinin bu kısma yönelik davayı dava şartı yokluğundan usulden reddetmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacı vekili, dava dilekçesiyle 25.878,00 Euro alacak talep etmiş olup yabancı mahkeme kararının ret kararı kapsamı dışında kalan kısımla ilgili ilk derece mahkemesinin 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla bölge adliye mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın tamamı hakkında 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş ve bölge adliye mahkemesi kararının bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.