Esas No: 2022/2422
Karar No: 2022/13626
Karar Tarihi: 21.12.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/2422 Esas 2022/13626 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/2422 E. , 2022/13626 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kayseri 1. Çocuk Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/518 esas, 2019/154 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/02/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 08/05/2016 ve 21/05/2016 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yapılan soruşturma sonucunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2016 tarihli ve 2016/18341 soruşturma, 2016/382 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca üç yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 01/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 25/08/2016 tarihinde infazı için Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 29/08/2017 tarihinde infazın tamamlandığı,
3- Şüphelinin 09/02/2018, 12/02/2018 ve 12/06/2018 tarihlerinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 16/10/2018 tarihli ve 2016/18341 soruşturma, 2018/ 12954 esas, 2018/799 sayılı iddianamesi ile Kayseri 1.Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Kayseri 1. Çocuk Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 05/03/2019 tarihli ve 2018/518 esas, 2019/154 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 18/03/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair Kayseri Cumhuriyet
Başsavcılığının 20/05/2016 tarihli ve 2016/18341 soruşturma, 2016/382 sayılı kararını müteakip, adı geçen suça sürüklenen çocuğun erteleme süresi içinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle kamu davası açılması üzerine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 43/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hakkında 3 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin Kayseri 1. Çocuk Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/518 esas, 2019/154 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay nedeni ile Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 02/11/2020 tarihli ve 2020/4220 esas, 2020/6418 karar sayılı ilâmında, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının, yaşı küçük sanığın CMK’nın 150. maddesi uyarınca atanmış olan müdafiine tebliğ edilmemesi nedeniyle, karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez. Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, sanık müdafiine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın, yükümlülüklere uymama eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirmesi nedeniyle kovuşturma şartlarının oluşmadığı anlaşılmış olup, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, yasaya aykırı olduğundan..." şeklinde yer alan açıklamalar karşısında,
Somut olayda ise; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yaşı küçük şüpheli hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin kararın yaşı küçük şüpheliye 01/08/2016 tarihinde bizzat tebliğ edilmesine karşın, şüpheliye atanan zorunlu müdafiye de kararın tebliğ edilmeyip usulüne uygun olarak kesinleştirilmeden Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'ne infaza verildiği, dolayısıyla bahse konu kararın zorunlu müdafiye tebliğ edilmeden ve itiraz hakkı tanınmadan yaşı küçük şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve bu bakımdan kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, kamu davası hakkında durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyete karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kayseri 1. Çocuk Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/518 esas, 2019/154 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 08/05/2016 ve 21/05/2016 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2016 tarihli ve 2016/18341 soruşturma, 2016/382 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın şüpheliye 01/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin 09/02/2018, 12/02/2018 ve 12/06/2018 tarihlerinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 16/10/2018 tarihli ve 2016/18341 soruşturma, 2018/12954 esas, 2018/799 sayılı iddianamesi ile Kayseri 1. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı, Kayseri 1. Çocuk Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/518 esas, 2019/154 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 1
yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 18/03/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, anlaşılmıştır.
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde; “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171. maddesindeki şartlar aranmaksızın,beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, yine 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 19. maddesinde, “Çocuğa yüklenen suçtan dolayı Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından erteleme süresi üç yıldır.” şeklindeki düzenlemenin yer aldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan hükmün, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna münhasır olarak düzenlendiği, somut olayda 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’ nun 19. maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, bu nedenle yaşı küçük şüpheli hakkında “5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “3 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine” karar verilmesi kanuna aykırıdır.
2- 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye ve zorunlu müdafiine tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/06/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin karar her ne kadar şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karara yaşı küçük şüphelinin ve dolayısıyla şüpheliye soruşturma aşamasında CMK’nın 150/2.maddesi uyarınca atanan zorunlu müdafiinin de itiraz hakkının bulunduğu, itiraz hakkının kullanılabilmesi için yaşı küçük şüpheliyi “temsilen” zorunlu müdafiine de ilgili kararın tebliğ edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle erteleme kararı kesinleşmediğinden erteleme süresinin işlemeye başlamayacağı, dolayısyla ihlal kabul edilen 09/02/2018, 12/02/2018 ve 12/06/2018 tarihli eylemlerin erteleme süresi içerisinde işlendiğinden sözedilemeyeceği, TCK’nın 191/4. maddesindeki kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde sanık müdafiine tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının
sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2.cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine” karar verilerek, kamu davasının açılmasının ertelenmesine, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, şüpheliye ve zorunlu müdafiine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, Kayseri 1. Çocuk Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/518 esas, 2019/154 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.