23. Hukuk Dairesi 2012/1410 E. , 2012/4502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin 29.01.2004 tarihinde ferdileşme işlemlerini tamamlayarak bağımsız bölüm tapularının ortaklara verildiğini, 10.04.2003 tarihli genel kurulda tasfiye kararı alınıp yönetim kurulunun tasfiye ile görevlendirildiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 81 ve anasözleşmenin 85. maddesi gereğince amacına ulaşmış olması nedeniyle alınan tasfiye kararına rağmen 09.04.2006 tarihli genel kurulda gündemde olmamasına rağmen tasfiyeden dönülmesinin kararlaştırıldığını, önceki genel kurulda alınan tasfiye kararının iradi değil kanuni tasfiye kararı olduğunu, kararın ana sözleşmenin 33.maddesine göre gerekli nisapla alınmadığını ileri sürerek, genel kurul kararının iptalini, davalı kooperatifin “amacına ulaşarak dağılma haline girdiğinin” tespitini ve 10.06.2005 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda tasfiye işlemlerinin sürdürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif amacının henüz gerçekleşmediğini, konut tahsis edilmeyen 54 ortağın bulunduğunu, alınan kararın Yasa ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, genel kurulun tasfiye kararından dönmesi kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2007/3760 E. 2008/12034 K. sayılı ilamıyla, Kooperatifin önceki genel kurul kararlarına rağmen, sonradan aksi yönde karar alınması için ortada önceki genel kurul kararından dönülmesini gerektirici haklı nedenlerin bulunması gerektiği, kooperatif tasfiye kararı almış olsa dahi tasfiye kurulunun da eksik bırakılmış bir kısım işlerin tamamlanmasında yetkili olduğu, bu sebeple dava konusu genel kurulda tasfiye kararından dönülmesi yönünde oluşturulan kararın dayanağı olarak gösterilen hususların tasfiyeden dönüş için gerekli haklı nedenler olup olmadığının irdelenmeden sonuca gitmenin mümkün bulunmadığı, mahkemece, gerektiğinde davalı kooperatifin tasfiye kurulu üyeleri isticvap edilerek tasfiyeden dönülmesini gerektiren hukuki nedenlerin nelerden ibaret olduğunun sorulması gerektiği ve bu nedenlerin haklı nedenler olup olmadığının belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş olup; mahkemece bozma ilamına direnilmesi sonucu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2009/11-551 E, 2009/615 K sayılı ilamında, Özel Daire kararına uyulması gerektiği belirtildiğinden, mahkemece yapılan yargılama sonucunda,
tasfiye kurulu üyelerinin, tasfiyeden dönülmesi ile ilgili olarak kapsamlı bir açıklama yapamadıkları, sadece Sanayi ve Ticaret Bakanlığı uzmanlarının tavsiyesine uyduklarını belirttikleri, davalı kooperatifin eksiklerinin, tasfiye aşamasında da tamamlanabilecek nitelikte olduğu, bu nedenle tasfiye kararından dönülmesini haklı kılacak bir nedene rastlanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı kooperatifin 09.04.2006 tarihli genel kurulunun 9. gündem kararın iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif genel kurulunun, tasfiye kararının kaldırılmasına ilişkin kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında, tasfiye kararından dönüş için gerekli haklı nedenler bulunup bulunmadığı, varsa bu hukuki nedenlerin iyi irdelenmesi gerektiği özellikle vurgulanmıştır. O halde, mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlarda daha ayrıntılı araştırma yapılarak, gerekirse mahallinde keşif icrası yoluyla kooperatifin inşaatlarının devam edip etmediği, inşaatların hangi seviyede olduğu, konut tahsisi yapılmayan üyeler için konut yapımı imkanı bulunup bulunmadığının tespiti ile oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.