Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2345 Esas 2012/4499 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2345
Karar No: 2012/4499
Karar Tarihi: 29.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2345 Esas 2012/4499 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği menfi tespit davasını reddetti. Davacı, davalı tarafından Y..Y.. hakkında başlatılan icra takibi sırasında kendisine İİK'nın 89. maddesine göre usulsüz ihbarname gönderildiğini iddia etti. Mahkeme, davacının açtığı davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Ancak, mahkeme, ihbarnamelerin kooperatifin kayıtlı adresine gönderilip gönderilmediği hususunun değerlendirilmeden karar verilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Bu nedenle, mahkeme kararı bozuldu ve davacının temyiz itirazları kabul edildi. İcra ve İflas Kanunu'nun 16. ve 89. maddeleri ile Kooperatifler Kanunu'nun 19. maddesi davada ele alınan kanun maddeleridir. İİK'nın 16. maddesi, kooperatif ortaklık payının şahsi alacaklıları tarafından haczi halinde ortağın süresiz şikayet hakkına sahip olduğunu belirtmektedir. İİK'nın 89. maddesi ise usulsüz tebligatın dava açma süresini durdurmamasını hükme bağlar. Kooperatifler Kanunu'nun 19. maddesi ise kooperatif ortağının payının haczinin mümkün olmamasını, ancak gelir gider farklarından hissesine düşen miktar ile kooperatifin dağılması halinde ortağa ödenecek payın haczinin mümkün olduğunu belirtir.
23. Hukuk Dairesi         2012/2345 E.  ,  2012/4499 K.
  • MENFİ TESPİT DAVASI
  • USULSÜZ TEBLİGAT
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 16
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 89
  • KOOPERATİFLER KANUNU (1163) Madde 19

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından, borçlu Y..Y.. hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibinin devamı sırasında takibe konu alacak ile ilgisi olmayan davacı kooperatife İİK"nun 89. maddeye göre ihbarname gönderildiğini, ihbarnamelerin kooperatifin yasal adresine gönderilmediğini, takibe konu senetlerin kooperatif ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, icra takibinde borçlu olan Y..Y.."ın davacı kooperatifin üyesi olması nedeniyle kooperatifte hak ve alacaklarının bulunduğunu, ihbarnamelere süresi içinde itiraz edilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın, üçüncü haciz ihbarnamesinin kooperatife tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde açılması gerektiği, üçüncü ihbarnamenin davacıya 04.03.2010 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davanın yasal süre geçirildikten sonra 27.08.2010 tarihinde açılmış olduğu, Kooperatifler Kanunu"nun 19. maddesi gereği kooperatif ortağının payının haczinin mümkün olmadığı ancak faiz, gelir gider farklarından hissesine düşen miktar ile kooperatifin dağılması halinde ortağa ödenecek payın haczinin mümkün olduğu, ortağın şahsi alacaklıları tarafından kooperatif ortaklık payının haczi halinde İİK"nun 16/son maddesi dikkate alındığında süresiz şikayet hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 89.maddesine dayalı menfi tesbit istemidir.
1- Davacı vekili, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiası ile dava dilekçesi ekinde kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı adresini gösterir ticaret sicili gazetesi örneğini ibraz etmiştir. Mahkemece, icra dosyası kapsamında davacı kooperatife gönderilen haciz ihbarnamelerinin, kooperatifin ticaret sicili kaydında yer alan resmi adresine yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilmeden, davanın hakdüşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre,davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara