Esas No: 2022/1578
Karar No: 2022/5133
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1578 Esas 2022/5133 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1578 E. , 2022/5133 K.Özet:
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, taraflar arasındaki dağıtım sözleşmesi uyarınca davacının davalılara ödediği 30.000 USD'nin iadesi talep edilmiştir. Ancak davalılar sözleşme koşullarına uymadıkları yönünde savunma yapmışlardır. Birleşen davalarda ise sözleşmenin feshedildiği ve tarafların kusurlu olduğu belirtilerek konu hakkında karar verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/607 esas sayılı dosyası da birleştirilerek, davalılardan 30.000 USD'nin takip tarihi olan 08.06.2005 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD cinsinden açılmış olan bir yıllık vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine karar verilmiştir. Kararda H.M.K.’nın 150. maddesi uyarınca açılmayan davanın açılmamış sayılması, karşı davadaki alacağın belirlenmesi ve temyiz ilam harçlarına ilişkin detaylı bilgiler de yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24.12.2014 tarih ve 2014/1049 E. - 2014/771 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili; taraflar arasında 22.04.2004 tarihinde dağıtım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ilişkisi kurulması amacı ile davacıların davalılara 30.000,00 USD ödeme yaptığını, davalıların sözleşme uyarınca üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmediklerini, para transferi gerçekleştikten sonra yapılan görüşmelerde iskonto oranları konusunda davalılar tarafından sıkıntı yaratılmaya başlandığını, gazetelere verilen ilanlarda davalıların kendilerine yeni bayiler aradıklarının yazılı olduğunu, davalı tarafça ticari ilişkinin sona erdirildiğini, sözleşmenin geçici 3.maddesine göre davalı tarafın 30.000,00 USD‘yi iade etmesi gerektiğini, bu bedelin tahsiline yönelik olarak Ankara 30. İcra Müdürlüğü'nün 2005/3464 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu, davacıların müspet zarar dışında fiili zararları ve yoksun kaldıkları kardan oluşan menfi zararlarının bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 USD'nin ödemenin gerçekleştirildiği 2004 yılı Nisan ayından itibaren işletilecek TC Merkez Bankası'nın Amerikan Dolarına uyguladığı en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili; sözleşmenin davalı şirket ile yapıldığını, davalılar ..., ... ve ...'nın davada taraf sıfatlarının olmadığını, bu davalılar yönünden davanın husumetten reddine, davacının 300.000,00 USD ödemeyi kabul ettiği halde 30.000,00 USD ödediğini, davalının ise sözleşmenin ifa edileceği düşüncesi ile 30.000,00 USD’nin çok üstünde harcamalar yaptığını, davalı şirketin zararının daha fazla olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Karşı davada davacılar vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmasından önce karşı taraf ile yapılan görüşmelerde kapasite artırımı, İSO 9001 belgesi alınması, dağıtım ve nakil giderleri için yapılması gereken masraflara kendileri tarafından 300.000,00 USD nakdi destekte bulunacaklarının taahhüt edildiğini, sözleşmenin gerçekleşeceğine güvenen davalı şirketin bu yeniliklerin yapımı için ciddi masraflar yaptığını, başka firmalarla aynı konuda sözleşme yapmayarak fırsatlar kaçırdığını, masraflar yaptıktan sonra karşı tarafın davalı şirket ile tüm irtibatını kötü niyetli olarak kestiğini, sözleşme koşullarına uymadıklarını, davalı şirketi zor durumda bıraktıklarını, davalı şirket tarafından Ankara-İstanbul arası nakliyatı gerçekleştirmek üzere 04.03.2005 ve 14.06.2005 tarihlerinde 63.730.00 TL bedelli üç adet araç satın alındığını, iş yerinde yapılan tadilatlar nedeniyle inşaat işleri için yaklaşık 95.860.00 TL harcandığını, yeni tava ve sepetler ile ekmek dilimleme ve poşetleme makineleri için yaklaşık 101.813,00 TL harcandığını, reklam ajansı ile anlaşma yapılarak 10.566,00 TL masraf yapıldığını, Erciyes iş yerlerinde depo kiralandığını, bir yıllık kira bedeli olarak 17.568,00 TL ödendiğini, Mart 2006 tarihine kadar aylık 1.464,00 TL olarak kira ödemesinin devam edeceğini, fabrikada yapılan tadilatlar nedeniyle üretimin 30 gün donduğunu bu sebeple davalı şirketin 60.000,00 TL zarara uğradığını, bankadan faiz karşılığı para çekilmesi nedeniyle 900.000,00 TL kredi borcu altına girildiğini bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 51.000,00 TL’nın davacı karşı davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacılar vekili 23.09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile, karşı davadaki talebini 109.446,05 TL'ye çıkarmıştır.
Karşı davada davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davada davacılar vekili, asıl davadaki dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları hususları tekrarla, asıl davada davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda bozulduğunu belirterek, öncelikle dosyanın Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/607 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve 30.000,00 USD'nin aynen veya fiili ödeme tarihindeki TCMB Efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının faiziyle birlikte davalılardan müşterek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, usule ilişkin olarak derdestlik, zamanaşımı ve husumet itirazlarının yanında, davanın esastan da reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra açılan ve ilk dava ile birleştirilen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/757 Esas nolu dosyası ile ilgili olarak davanın esası incelenerek, sözleşmenin feshinde tarafların aynı derecede kusurlu oldukları, sözleşmenin karşılıklı olarak fesih edilmesi nedeniyle sözleşme ilişkisinin tasfiye edilerek sonuçlandırılması ve böylece tarafların sözleşme uyarınca verdiklerini karşılıklı olarak geri isteyebilecekleri gerekçesiyle asıl davada davanın başvuruya bırakılmasından itibaren 3 ay içerisinde yenilenmeyen davanın H.M.K.’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, karşı davada karşı davanın kısmen kabulü ile 7.445,73 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı- karşı davalılardan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile 30.000,00 USD'nin takip tarihi olan 08.06.2005 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD cinsinden açılmış olan bir yıllık vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.146,56 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, alınmadığı anlaşılan 508,62 TL temyiz ilam harcı ile 397,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden karşı davalılardan alınmasına, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.