Esas No: 2022/8582
Karar No: 2022/8781
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8582 Esas 2022/8781 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8582 E. , 2022/8781 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli Kasten Öldürme, Nitelikli Kasten Öldürmeye Teşebbüs
HÜKÜMLER :1)Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2021 tarih ve 2020/344 Esas - 2021/89 Karar sayılı;
a)Sanık ... hakkında maktul ...'e yönelik "kasten öldürme" suçundan TCK'nin 81/1, 53, 58, 54, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile,
b)Sanık ... hakkında mağdur ...'ya yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan TCK'nin 81/1, 35, 53, 58, 54, 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair,
2)Kararının istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 04/06/2021 tarih ve 2021/1418 Esas - 2021/1402 Karar sayılı;
a)Sanık ... hakkında maktul ...'e yönelik "kasten öldürme" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen istinaf başvurularının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek esastan reddine,
b)Sanık ... hakkında mağdur ...'ya yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundanverilen mahkumiyet hükmüne yönelen istinaf başvurularının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek esastan reddine dair kararı.
3)Kararın temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 17/03/2022 tarih ve 2021/12246 Esas - 2022/2116 Karar sayılı kararı ile bozularak Salihli Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi üzerine,
4)Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2022 tarih ve 2022/233 Esas - 2022/232 Karar sayılı;
a)Sanık ... hakkında maktul ...'e yönelik "nitelikli kasten öldürme" suçundan TCK'nin 82/1-e, 53, 58, 54, 63. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile,
b)Sanık ... hakkında mağdur ...'ya yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan TCK'nin 82/1-e, 35, 53, 58, 54, 63. maddeleri uyarınca 13 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair karar.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2022 tarih ve 2022/233 Esas - 2022/232 Karar sayılı kararının sanık müdafi, katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında Yargıtay Bozma kararı sonrasında verilen hükümlerin ceza miktarına bakılmaksızın 5271 sayılı CMK'nin 307/3. maddesi gereğince kararın temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 02/06/2022 tarih ve 2022/233 Esas - 2022/232 Karar sayılı mahkumiyet hükümlerinin tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık müdafinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, TCK'nin 30 hükümlerinin varlığına, katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin tasarlamanın varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince “Salihli Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/11/2022 gününde Üye ...'in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 2022/8582 E. 2022/8781 K. sayılı kararının çoğunluk görüşüne, sanık ... hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan ve nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK’nin 30. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması ve nitelikli halden sanığın sorumlu tutulmaması gerektiği düşüncesinde olduğumdan katılmamaktayım.
5237 sayılı TCK’nin “Hata” başlıklı 30. maddesinin birinci fıkrasında suçun unsurunun belirlenmesinde hata düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere kasten öldürme suçunun unsurunda hata yapılması halinde fail kasten öldürme suçundan sorumlu tutulmayacak, hata dolayısıyla taksirli sorumluluk yüklenebiliyorsa taksirli öldürme suçundan cezalandırılacaktır. Örneğin fail gece karanlığında vahşi bir hayvan zannıyla hareketli bir cisme ateş edip, bir insanın öldürürse kasten öldürme suçundan sorumlu tutulmayacak ancak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinden taksirle öldürme suçundan cezalandırılacaktır.
5237 sayılı TCK’nin 30. maddesinin ikinci fıkrasında suçun nitelikli halinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişinin hukuki durumu değerlendirilmiştir. Anılan fıkraya göre, “bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.” Yasal düzenleme, 13.11.1936 tarih ve 1936/14 E. 1936/32 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile uyumludur. İçtihadı Birleştirme Ceza Genel Kurulu’nun bu kararında, “cürümden zarar gören kimsenin sıfatından doğan müşeddit sebeplerin faile tahmil edilmeyeceği” açıkça vurgulanmıştır. Buna göre, fail öldürme suçunun nitelikli hallerinde, kastettiği mağdurun sıfatında, kimliğinde ya da başka bir ifadeyle kişi olarak mağdurda hata ederek bir başkasını öldürmüş olursa hatasından yararlanacak, suçun nitelikli halinden değil, TCK’nin 30/2. maddesi delaletiyle temel şeklinden sorumlu olacaktır.
5237 sayılı TCK’nin 30. maddesinin üçüncü fıkrasında ise ceza sorumluluğun kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin, bu hatasından yararlanacağı belirtilmiştir. Bu fıkraya göre, hata hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle failin ceza sorumluğunu kaldıran veya azaltan nedene ilişkin hata yapıp yapmadığı belirlenecek, hata yaptığı tespit edilirse yaptığı hatanın kaçınılmaz bir hata olup olmadığı değerlendirilecektir. Örneğin, ceza sorumluluğun kaldıran meşru savunma halinde veya ceza sorumluluğunu azaltan haksız tahrik halinde failin hata yapması durumunda, somut olayın özelliklerine göre hatanın kaçınılmaz olup olmadığına bakılacak, yapılan hata kaçınılmaz değilse fail hatasından yararlanamayacaktır.
Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin ve Mahkemenin dosya kapsamına uygun kabulüne göre; sanık ...’nün, eski kız arkadaşı olan ... olduğunu zannederek
S/4
maktul ...’e, ...’in erkek arkadaşı ... olduğunu zannederek mağdur ...’ya ateş ettiği, başka bir ifadeyle mağdurun kimliğinde hataya düştüğü, suç tarihi itibariyle ... ve ...’in onsekiz yaşını doldurdukları, ... ve ...’nın ise onsekiz yaşını doldurmayıp çocuk yaşta oldukları hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Çoğunluk görüşü ile uyuşamadığımız husus, sanığın şahısta yaptığı hatanın 5237 sayılı TCK’nin 30. maddesinin hangi fıkrası uyarınca değerlendirilmesi gerektiği noktasındadır. Dairemiz 12246-2116 sayılı kararında TCK’nin 30/3. maddesine uygun kaçınılmaz bir hata bulunmadığından sanık hakkında maktul ...’e yönelik çocuğa karşı kasten öldürme ve mağdur ...’ya yönelik çocuğu karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından cezalandırılması gerektiğini belirterek mahkeme hükmünü bozmuş ve Yerel Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiştir. Kanaatimce sanık ... tarafından şahısta yapılan hatanın TCK’nin 30. maddesinin 2. fıkrası uyarınca değerlendirilmesi gerekmektedir Bu nedenle hatanın kaçınılmaz olup olmadığının bir önemi bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 24.12.2013 tarih ve 2013/1-664 E. 2013/622 K. sayılı kararında öldürme suçunun nitelikli unsurunun gerçekleştiği hususunda hataya düşen sanık yönünden bu hatanın kaçınılmaz olması şartı aranmadığını açıkça vurgulamış, sanığın hatasından yararlanması gerektiğini belirtmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, sanık ...’nün 5237 sayılı TCK’nin 30. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle maktul ...’i kasten öldürme suçundan TCK’nin 81/1. maddesi, mağdur ...’yı ise kasten öldürmeye teşebbüsten TCK’nin 81/1 ve 35/2. maddesi uyarınca cezalandırılması ve hükümlerin bu gerekçeyle BOZULMASI yerine, sanık hakkında TCK’nin 30/3. maddesi delaletiyle nitelikli öldürme ve nitelikli öldürmeye teşebbüsten kurulan hükümlerin ONANMASINA ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.