Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/10729 Esas 2022/8817 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/10729
Karar No: 2022/8817
Karar Tarihi: 14.11.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/10729 Esas 2022/8817 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, bir basit yaralama olayında sanığın mahkum edilmesine dair 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma isteğiyle Yargıtay Ceza Dairesi'ne gönderildiği ve yapılan incelemeler sonucu, sanığın daha önceki bir hükmü açıklanmamasının geri bırakılması esas alınarak tekerrür hükmünün kaldırılması gerektiğine karar verildiği belirtilmiştir. Kararda, tekerrür suçlarına dair 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/1. maddesi ve açıklanmasının geri bırakılması kararı ile ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.02.2008 tarihli kararı açıklandıktan sonra, mümkünse adli para cezasının tercih edilmesi önerilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2. maddesi, 86/3-a maddesi, 62/1. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddesi ile 309/4. maddesi belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi         2022/10729 E.  ,  2022/8817 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

    Basit yaralama suçundan sanık ... hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.08.2021 tarihli ve 2020/257 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 08.08.2022 tarihli ve 2022/5606 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2022 tarihli ve 2022/112489 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Asıl kararın kanun yararına bozulması halinde, sanık hakkında tekerrür hükmünün kaldırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 12.11.2021 tarihli ve 2020/257 Esas, 2021/205 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına dair mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06.12.2021 tarihli ve 2021/738 değişik iş sayılı kararının hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
    Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 15.03.2021 tarihli ve 2021/393 Esas 2021/2898 Karar sayılı ilâmında yer alan, " ...hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tekerrüre esas alınamayacağının ve tekerrüre esas başkaca mahkûmiyet hükmü bulunmadığının gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden...hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA.." şeklindeki açıklamalar karşısında,
    Dosya kapsamına göre, tekerrüre esas alınan Ulus Sulh Ceza Mahkemesinin 21.04.2014 tarihli ve 2013/131 Esas, 2014/8 sayılı kararıyla sanık hakkında kurulan hükmün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olunması karşısında, tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    5237 sayılı TCK’nin 58/1. maddesine göre; “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.”
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında belirtildiği üzere sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK’nin 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
    İncelenen dosyada; sanık 16.10.2020 tarihinde atılı suçu işlemiştir. Mahkemece tekerrüre esas alınan Ulus Sulh Ceza Mahkemesinin 21.01.2014 tarihli, 2013/131 Esas ve 2014/8 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle bu kararın tekerrüre esas alınması mümkün değildir.
    Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başka bir ilamı da bulunmamaktadır. 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesinde seçimlik ceza olarak adli para ve hapis cezaları öngörüldüğünden Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.09.2018 tarih ve 2015/1066 Esas, 2018/373 Karar sayılı kararı da göz önüne alınarak mahkemece adli para cezası da tercih edilebilir.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.08.2021 tarihli ve 2020/257 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara