Esas No: 2021/637
Karar No: 2022/5161
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/637 Esas 2022/5161 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/637 E. , 2022/5161 K.Özet:
Davacı vekili, müvekkilinin tescilli markaları ile benzer olan davalı markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davalı vekili, müvekkili şirketin markasının \"NXT\" ibaresinden oluşmadığını ve esas unsurun \"WWE\" ibaresi olduğunu savunmuştur. Mahkeme, taraf markalarının tescilli olduğu sınıflar arasında benzerlik olmasına rağmen, davalının markalarının ayırt ediciliğinin yüksek olduğunu ve mahkemede reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan incelemede, İlk Derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik olmadığı sonucuna varılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/b-1 ve 370/1. maddeleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin kararı onanmış ve dava dosyası İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneği de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 372. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24.10.2017 tarih ve 2013/54 E- 2017/200 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2020 tarih ve 2017/6460 E- 2020/1991 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirket adına tescilli tanınmış markalar ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan 2010/10985 ve 2010/10991 numaralı "WWE NXT" markalarını 9 ve 25.sınıflarda tescil ettirdiğini, davalı markalarının müvekkiline ait "NXT" ve "NEXT" unsurlu tanınmış ve seri markaların görsel, biçimsel, sesçil ve telaffuzun kulakta bıraktığı intiba ve çağrışım itibariyle ayırt edilemeyecek kadar aynı ve benzer olduğunu, davalı markalarının baskın unsurunun "NXT" olduğunu, müvekkili şirketin tescilli markasındaki esas unsurun da fonetik bire bir aynı okunuşa sahip olduğunu, görsel olarak da benzediğini, ayrıca davalı markaları ile müvekkili markaların aynı sınıfta tescilli olduklarını, ortalama bir tüketici bakımından her iki markanın da aynı firmaya ait olduğu düşüncesinin doğacağını iddia ederek davalıya ait markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin profesyonel güreş sporlarını içeren canlı şovlar ve programların yapımı, pazarlanması, yayınlanması ve tanıtımı ile iştigal ettiğini, şirketin merkezinin Stamford'da bulunduğunu, dünyanın pek çok şehirlerinde de şubelerinin bulunduğunu, her yıl dünyanın değişik yerlerindeki önemli stadyum ve arenalarda RAW, SMACKDOWN ve WWE NXT adları altında Amerikan Güreşi olarak bilinen ve profesyonel
güreş karşılaşmalarının aksine, tamamen eğlence tabanlı, hikaye odaklı, senaryo ve koreografi içeren canlı etkinlikler gerçekleştirdiğini, müvekkiline ait markanın "NXT" ibaresinden oluşmadığını, esas unsurun "WWE" ibaresi olduğunu, bu ibaresinin markaya ayırt edicilik kattığını, "WWE" ibaresinin müvekkili firmanın ticaret unvanının ilk oluşturulan kısaltma olduğunu, asli unsur görevi gören "WWE" ibaresinin tüketicilerin mal/hizmetlerin ticari kökeni konusunda yanılmasını engellediğini, davacıya ait "NEXT" ibaresinin bir çok sektörde yaygın olarak kullanıldığını ve zayıf marka olduğunu, TPMK nezdinde bir çok "NEXT" ve "NXT" ibareli markanın tescil edildiğini, müvekkiline ait markanın tescilli olduğu 9. sınıftaki mallar ile davacının 9. sınıf tescilinde yer alan malların farklı olduğunu, alt sınıfların farklı olduğunu, müvekkiline ait diğer markanın 25. sınıfta tescilli olduğunu, davacının ise bu sınıfta tescilli markasının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliler ve tüm dosya kapsamına göre, markasının 29/05/2013 tarihinde ve 2010/10985 numaralı “WWE NXT” markasının da 22/05/2013 tarihinde, yani davacının "NXT" markasından daha önceki bir tarihte tescil edildikleri, davalının ayrıca TPMK nezdinde 2002/14633 numaralı “WWE” markasının ve "WWE" esas unsurlu başka markalarının da tescilli olduğu, taraf markalarının tescilli olduğu 9. sınıf mal ve hizmetler arasında benzerlik mevcutsa da, davalının dünyada ve Türkiye'de "WWE" esas unsurlu tescilli markalarının mevcut olduğu, dünyada ve Türkiye'de düzenlediği televizyon eğlence programlarının "WWE şovları" olarak tanındığı, bu şovlarda yer alan güreşçilerin "WWE güreşçileri" olarak adlandırıldıkları, markalar arasında benzerliğin incelenmesi sırasında markanın bütün olarak ele alınması gerektiği, davalının markasında yer alan "WWE" ibaresinin markaların tescilli oldukları mal ve hizmetler için tanımlayıcı bir ibare olmadığı, bu nedenle ayırt ediciliğinin yüksek olduğu, davalının markalarının esas unsurunun "WWE NXT" ibaresi olduğu,davacının seri markalarının "NEXT" ibaresinin sonuna eklenen başka bir ibareden oluştuğu, davacının sektörel olarak tanınmış markalarının "NEXT" ve "NEXT&NEXTSTAR" markaları olduğu, "NXT" ibaresini kullandığı seri markasının bulunmadığı, tarafların hitap ettikleri ortalama tüketiciler açısından davaya konu markalar altında sunulacak muhtemel mal ve hizmetlerin aynı ticari kaynak tarafından sunulduğu yönünde bir izlenimin oluşmayacağı, davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen markaların, davacı markaları ile karıştırılma ihtimali bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.