23. Hukuk Dairesi 2012/1930 E. , 2012/4404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilleriyle davalı yüklenici arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın sözleşmede belirtildiği şekilde tamamlanıp bitirilmediğini, eksiksiz olarak teslim edilmediğini, iskân alınmadığını ileri sürerek, ıslahla birlikte 14.050,00 TL eksik işler bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece, iddia, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin edimlerini tam ve zamanında yapmadığının sabit olduğu, davacının zararının oluştuğu gerekçesiyle, ıslah da nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, eksik işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosyada bulunan ticaret sicil kayıtlarına göre, davalı şirketin merkez adresinin ...- ... olmasına ve mahkemece bu adrese çıkarılan tebligat bila tebliğ iade edilmesine göre, mahkemece bu adrese TK"nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, dosyada bulunan ... Ticaret Sicil Memurluğu"nun bildirdiği şube adresine tebligat yapılmıştır. Şirketlerin şubeleri, tüzel kişiliğe bağlı olarak çalışan ve onun adına işlem yapan temsilciler olup, taraf sıfatları bulunmadığından ve ancak tüzel kişilik adına ve onun temsilcisi sıfatı ile dava açılabileceğinden şube adresine yapılan tebligat geçerli değildir.
Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90"ncı maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6"ncı, 1982 Anayasası"nın 36"ncı maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 73"ncü maddesi " Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK"nun 27"nci maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı Düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat
hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapılmasını da içerdiği belirtilmiştir. Mahkemece, yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak, kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalı tarafa usulünce dava dilekçesi tebliğ edilip, ortaya koyacağı deliller toplanıp, savunmaları da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan davalının yokluğunda yargılama yapılıp hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.