Esas No: 2020/8141
Karar No: 2022/5175
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8141 Esas 2022/5175 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8141 E. , 2022/5175 K.Özet:
Davacı, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı dava sonucunda, davalı bankanın ağır ihmal ve kusuru sebebiyle dolandırıldığını iddia ederek, zararının tazmin edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, yapılan bankacılık işlemi sonucunda oluşan zararın %70'inden davalının sorumlu olduğuna karar vermiş ve 98.000.-TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsiline karar vermiştir. Bu karar, davalı tarafından istinaf edilmiş ve istinaf mahkemesi tarafından da reddedilmiştir. Ancak, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, davacının açıklanan eylemlerinin davalı banka yönünden illiyet bağını kesip kesmediğinin yeterince değerlendirilmeden ve davalı Banka’ya kabule göre fazla kusur izafetine karar verildiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuş ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini kararlaştırmıştır. İlgili kanun maddeleri: HMK'nın 373/1. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.03.2018 tarih ve 2015/527 E. - 2018/217 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2019/60 E. - 2020/1067 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin satın alacağı taşınmaz sahibinin banka nezdindeki hesabına 19.03.2015 tarihinde 90.000.-TL, 25.03.2015 tarihinde de 50.000 TL olmak üzere toplam 140.000 TL para gönderdiğini, işlemlerin davacının Halkbank Dilovası Şubesi’nin 01101856 no'lu hesabından EFT yolu ile yapıldığını, alıcı olarak Erdem Oto. İnş. Turz. San. Ltd. Şti.’nin yazıldığını ayrıca paranın ne için gönderildiğinin de açıklama olarak yazıldığını, işlemlerin gecikmesi üzerine yaptığı araştırma neticesinde dolandırıldığını anladığını, bu dolandırıcılık olayına davalı bankanın ağır ihmal ve kusuru ile neden olduğunu, davacının alıcı ismi olarak Erdem Oto. İnş. Tur. San. Ltd. Şti.’ni yazmasına rağmen hesap numarasının Fay Oto. İnş. Turz. San. Ltd. Şti. isimli bir şirkete ait olduğunu, davalı bankanın Fay Oto. İnş. Turz. San. Ltd. Şti.’ne parayı ödeyerek davacıyı zarara uğrattığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL'nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 03.11.2017 tarihli ıslahla dava değerini 98.000,00 TL'sına artırarak bu miktarın 25.03.2015 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının 2 adet işlemde göndermiş olduğu toplamda 140.000,00 TL EFT’nin şube kodu ve hesap numarasının eşleşmesinin yanı sıra, işlemde belirtilmiş olan alıcı Erdem Oto. İnş. Trz. San. Ltd. Şti. unvanı ile hesap sahibi Fay Oto. Dmr. Yapı Malz. Turz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'nin unvanındaki iki kelimenin (Oto ve İnş. kelimeleri) uyuşması sebebiyle otomatik olarak Fay Otomotiv şirketinin hesabına geçtiğini, davacının herhangi bir zararı var ise, zararın doğumuna ağır kusuru ile kendisinin sebebiyet verdiğini, hesap numarasını doğru yazması halinde iddia edilen yanlışlığın olmayacağını, dava konusu tutarın doğru hesaba yatırılacağını, davacının kötü niyetle ve dürüstlük kuralına aykırı olarak davalı bankaya husumet yönelttiğini, davanın Fay Oto. İnş. Tur. San. Ltd. Şti.'ye ihbar edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, üç ayrı bilirkişi raporu alındığı, alınan birinci ve üçüncü bilirkişi raporlarının birbirini teyit ettiği ve davalının kusurunun bulunmadığını belirttiği, bu iki raporun gerekçelerinin yetersiz olması, hukuki olmaması ve bankacılık teamüllerine aykırı olması sebebiyle bu raporlara itibar edilmediği, 05/09/2017 havale tarihli bilirkişi raporunun bankacılık teamüllerine, hukuka ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle bu rapora itibar edildiği, davacının EFT yaptığı hesabın dava dışı Fay Oto. İnş. Tur. San. Ltd. Şti.'ye ait olduğu, davacının alıcının ismini Erdem Oto. İnş. Tur. San. Ltd. Şti. olarak belirttiği, alıcı ismi ile hesap sahibinin birbirini tutmadığı, bankacılık teamüllerine göre alıcı ismi ile hesap sahibinin isminin tutmaması halinde havalenin otomatik olarak hesaba geçilmeyip, şube onayına düşmesi ve şube personelince durumun incelenmesini müteakiben manuel olarak hesaba geçilmesi ya da iade işlemi yapılması gerektiği halde davalı bankanın 3 milyon TL'nin altındaki işlemlerde bu kontrolü yapmadan otomatik olarak hesaba aktardığı, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığı, zararın oluşmasına ve artmasına sebebiyet verdiği, oluşacak zararda %70 oranında kusurlu olduğu, davacının toplam 140.000.-TL zararının olduğu, bu zararın %70'inden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 98.000.-TL’nin 25.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin, ilk iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi için alınan üçüncü raporda davalıya kusur izafe edilmemesine rağmen çelişkili raporla karar verilmesi sebebiyle istinaf isteminde bulunduğu, mahkemece dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarında, yapılan bankacılık işleminin işleyişi ile ilgili açıklamalar yapıldığı, yapılan işlemler nedeniyle kimin hangi oranda kusurlu olduğunun belirlenmesinin elde edilen teknik verilere göre hakim tarafından belirlenmesinin mümkün olduğu, mahkemece, yapılan işlemde ikinci raporda belirlenen kusur oranın esas alındığı, bankanın güven kurumu olması nedeniyle daha fazla kusur izafe edilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi gerekçesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hatalı havale işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı internet bankacılığı yoluyla yapmış olduğu EFT işleminde, davalı bankanın EFT talimatındaki lehtarın ismi ile IBAN numarasını karşılaştırmadan işlem yapması nedeniyle paranın dava dışı Fay Oto. İnş. Turz. San. Ltd. Şti.’nin hesabına geçtiğini, davalı bankanın hatalı işlemi sonucu zarara uğradığını ileri sürmüştür. Davalı banka ise davacının 2 adet işlemde göndermiş olduğu toplamda 140.000,00 TL EFT’nin şube kodu ve hesap numarasının eşleşmesinin yanı sıra, işlemde belirtilmiş olan alıcı Erdem Oto. İnş. Trz. San. Ltd. Şti. unvanı ile hesap sahibi Fay Oto. Dmr. Yapı Malz. Turz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'nin unvanındaki iki kelimenin (Oto ve İnş. kelimeleri) uyuşması sebebiyle otomatik olarak Fay Oto. İnş. Turz. San. Ltd. Şti.’nin hesabına geçtiğini, davacının herhangi bir zararı var ise, zararın doğumuna ağır kusuru ile kendisinin sebebiyet verdiğini, hesap numarasını doğru yazması halinde iddia edilen yanlışlığın olmayacağını belirterek kusuru bulunmadığını savunmuştur. Davacı taşınmaz alımı için internet bankacılığı yoluyla Erdem Oto. İnş. Turz. San. Ltd. Şti. adına davalı banka nezdindeki IBAN numarasına 19.03.2015 tarihinde 35.000 TL para göndermiş, gönderilen bu tutar aynı tarihte “... YANLIŞ GELEN HAVALE” açıklaması ile davacının hesabına iade edilmiştir. Davacı 19.03.2015 tarihinde aynı hesaba aynı açıklama ile 90.000.-TL, 25.03.2015 tarihinde de yine aynı hesaba aynı açıklama ile 50.000.-TL para göndermiştir. Davacının 19.03.2015 tarihinde gönderdiği 35.000.-TL para hesabına iade edilmesine rağmen, temkinli ve tedbirli davranmayarak aynı tarihte aynı açıklama ile aynı hesaba 90.000.-TL ve gönderdiği paranın akıbetini takip etmeyerek 6 gün sonra da 25.03.2015 tarihinde yine aynı açıklama ile aynı hesaba 50.000.-TL göndermesi, davacının kendisini dolandırdığını iddia ettiği dava dışı şahıslar ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na herhangi bir suç duyurusunda bulunmaması, bu şahıslara karşı hukuk davası dahi ikame etmemesi karşısında davacının açıklanan eylemlerinin davalı Banka yönünden illiyet bağını kesip kesmediği yeterince değerlendirilmeden ve davalı Banka’ya kabule göre fazla kusur izafe edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davalı Banka yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.