Esas No: 2021/3237
Karar No: 2022/5166
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3237 Esas 2022/5166 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3237 E. , 2022/5166 K.Özet:
Davacı, dava dışı bir şirket ile davalı banka arasındaki kredi sözleşmesi kapsamında diğer davalı tarafından kendi adına tesis edilen ipoteğin eş rızası alınmadığı gerekçesiyle geçersiz olduğunu ve kaldırılması gerektiğini iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi davayı kabul ederek ipoteğin kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak, istinaf mahkemesi ipoteğin geçerli olduğunu ve davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de yapılan inceleme sonucu istinaf mahkemesinin kararını onamıştır. Kanun maddeleri olarak, davacının geçersizlik iddiasına dayandığı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584/3. ve 603. maddeleri, eş rızası gerektiren ipotek akdine yönelik değil; TMK'nın 881 ve devamı maddelerinde düzenlenen ipotek akdi kurulması için eş rızası gerektiren haller olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08.06.2017 tarih ve 2016/596 E- 2017/326 K. sayılı kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.11.2020 tarih ve 2017/6181 E- 2020/1852 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Yumurtacı Mühendislik... Ltd. Şti. ile davalılardan Vakıflar Bankası arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmenin teminatını teşkil etmek üzere diğer davalı ... tarafından adı geçene ait bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine 200.000,00 TL bedelli kefalet ipoteği tesis edildiğini, müvekkilinin de davalı ...'nın eşi olduğunu, 6098 sayılı TBK'nın 584/3. maddesi gereğince ipoteğin geçerli olabilmesi için eş muvafakati gerektiğini, somut olayda bu muvafakatin bulunmadığını belirterek kefaletin geçersizliği nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere göre; davalı banka ile dava dışı Yumurtacı Mühendislik... Ltd. Şti. arasında 09/07/2017 tarihinde ticari nitelikte kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı ... ile davalı ...'nın evli olduğu, kredi sözleşmesinin teminatı olarak davalı ...'ya ait olan taşınmaz üzerinde diğer davalı banka lehine kefalet ipoteği tesis edildiği, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK'nın 584. maddesi gereğince davacı eşin rızası alınmadığından ipoteğin geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, kararı davalı banka vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, ipotek resmi senedinin incelenmesinde davacının eşi olduğu belirtilen davalı ...'nın resmi senedi ipotek veren taşınmaz maliki sıfatıyla imzaladığı, Resmi senet içinde yer alan sözleşmede davalı ...'nın kefaleten de sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme yer almadığı, davacı 6098 sayılı TBK'nın 584/3 ve 603. maddelerine dayanmış ise de, söz konusu hükümler şahsi güvence verilmesine ilişkin düzenlemelere yönelik olup ipotek akdinde ise ayni güvence söz konusu olduğundan bahse konu kanuni düzenlemeler ipotek akdi yönünden uygulanamayacağı, TMK'nın 881 ve devamı maddelerinde düzenlenen ipotek akdinin kurulması yönünden eş rızası gerektiğine dair herhangi bir kanuni düzenleme de yer almadığı, dava dışı Yumurtacı Mühendislik... Ltd. Şti. ile davalı banka arasında kredi genel sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalı ...'nın ise 18/07/2013 tarihinde taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiği, kredi sözleşmelerinde ipotek veren ...'nın kefaleti bulunmadığı, davacının, davalı ...'nın eşi olduğunu beyan etmiş olup işbu davasında TMK'nın 194. maddesindeki aile konutu iddiasına dayanmadığı gerekçesiyle davacının davayı açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın bu sebeple reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davalı banka vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davcı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.