Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2001 Esas 2022/5223 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2001
Karar No: 2022/5223
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2001 Esas 2022/5223 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı müvekkilinin hesabından yetkisi olmadan başka bir kişiye para ödemesi yapılması nedeniyle zarar gördüğü gerekçesiyle davalı bankaya karşı açtığı davada, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Buna göre, davalı bankanın sorumlu olduğu kabul edilerek itirazın iptali ve %20 İcra İnfaz Tazminatına karar verilmiştir. Ancak, davalı banka, ödeme yapılan kişinin resmi denetçi ve internet bankacılığı yetkilisi olduğunu, talimatın şirket faksıyla gönderildiğini, taraflar arasında güven ilişkisi ve icazet bulunduğunu savunmuştur. Karara karşı davalı vekili, temyiz başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi ise, dosyadaki tüm delilleri göz önünde bulundurarak davanın kısmen kabulüne karar veren ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, HMK'nın 355 vd., 369/1., 371, 370/1. ve 372. maddeleri geçmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2022/2001 E.  ,  2022/5223 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.02.2020 tarih ve 2012/546 E- 2020/87 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kısmen kabulüne-esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.12.2021 tarih ve 2020/931 E- 2021/1494 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurumda bulunan hesabından, müvekkilinin talimatı olmadan davalı tarafından dava dışı ...’e ödemeler yapıldığını, talimatlardaki imzaların müvekkili yetkilisine ait olmadığını,davalının yetkisiz kişiye ödemede bulunarak müvekkilini zarara uğrattığını,davalıya paranın iadesi için ihtarname keşide edildiğini,davalının ödeme yapmadığını,davalı aleyhine icra takibine geçildiğini itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verimesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu para çekim işlemlerinin davacı şirketin denetçisi tarafından gerçekleştirildiğini,davacının imzasına havi talimatlara istinaden bankacılık işleyişine uygun şekilde ödemeler yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, Sincan 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/192 Esas- 2013/715 Karar sayılı dosyası ile haksız fiil niteliğindeki dolandırıcılık ve sahtecilik eylem ile hakkında mahkumiyet kararı verilen dava dışı ... tarafından davacıya ait davalı banka nezdindeki hesaptan takip konusu meblağın çekildiği, yapılan yargılama sonucu mahkumiyet ile sonuçlanan kararın kesinleştiği, karar ile ... tarafından davalı banka aracı kılınarak davacının haksız ve hukuka aykırı fiile maruz bıraktığının anlaşıldığı,ceza yargılama sırasında, davacı şirket yetkilisi ...ın bankadan para çekilmesine dair ...'e yetki verdiğine dair izni içeren yazıdaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği ve dava dışı ...'in ceza dosyasındaki savunmasında çektiği paraları şirket için kullandığına dair delil de sunamadığı, dava dışı ... tarafından çekilen paranın şirket faaliyetleri kapsamında kullanıldığına dair bu dosyaya delil sunulamadığı gibi bu paranın sahte özel belge ile çekildiğinin de ceza dosyasında yapılan yargılama ile sabit olduğu, her ne kadar parayı çeken şahıs davacı şirket çalışanı olup daha önce de şirket adına hareket ederek davalı bankadan şirket hesabından bir çok defa işlem yapmış ise de, dava konusu takip miktarı parayı davalı bankayı aracı kılmak suretiyle haksız olarak çektiği, bankanın dava dışı ...'in bu eylemi nedeniyle sorumlu olduğu, yetkisiz kişiye davacı hesabından para vermesi nedeniyle bankanın da sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,takip konusu alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacının icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, tararf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece davalı bankanın sahte ödeme talimatları ile yetkisiz kişiye ödeme yaptığı, davacının müterafik kusuru bulunmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, dava konusu icra takibinde tahsili talep edilen alacağın, banka tarafından sahte imza içeren talimatlar ile yetkisiz kişiye yapılan ödemeler olduğu, alacağın kaynağı gözetildiğinde alacak likit, bir başka anlatımla bilinebilir ve hesaplanabilir nitelikte olduğu, mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı yararına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/4222 sayılı icra takibine yönelik itirazının 100.550,00 TL asıl alacak ve 301,65 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin toplam 100.851,65 TL alacak üzerinden, 100.550,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmak sureti ile devamına, hüküm altına alınan 100.851,65 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 20.170,33 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.086,48 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/06/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    1- Dava, davacı mudinin hesabındaki paranın davalı banka tarafından yetkisiz üçüncü kişiye ödendiği iddiasıyla banka aleyhine açılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin hesabında bulunan paranın müvekkilinin izni ve talimatı olmadan yetkisiz üçüncü kişi olan ...’e ödenmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğratıldığını ileri sürerek zararın davalı bankadan tahsilini talep etmiş, davalı vekili; hesaptaki paranın ...’e şirket yetkilisinin yazılı talimatı üzerine ödeme yapıldığını, ...’in şirketin atadığı resmi denetçisi ve internet bankacılığı yetkilisi olduğunu, daha önce de bu kişi adına 100 civarında işlem gerçekleştirildiğini, bu kişiyle işlem yapılması konusunda banka ile davacı arasında güven ve teamül ilişkisi doğduğunu, davaya konu olaydan önce ve sonra, davacının aynı kişiyle yaptığı ve kabul ettiği işlemler bulunduğunu, bu nedenle davaya konu işleme de icazet vermiş sayılması gerektiğini, kötü adam çalıştırması nedeniyle zarar oluşmuş ise bundan anılan kişiyi çalıştıran davacının sorumlu tutulması gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi kararını kaldıran Bölge Adliye Mahkemesince, davalı banka tarafından davacıya ait hesaptan yetkisiz kişilere ödeme yapılmış olması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın iptali ile %20 İİT’na karar verilmiştir.
    Mevduat sözleşmesi uyarınca mudinin bankadaki parasının mutlaka kendisine veya yetkili temsilcisine ödenmesi gerekir ise de, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre (Y. 11 HD 28/11/2019 tarih ve 2019/2734 E. - 2019/7636 K.; 25/11/2019 tarih 2019/719 E. - 2019/7466 K. Vb.), ödemenin mudinin çalışanına yapılması halinde, mudinin de bankanın zararına yol açtığı kabul edilerek müterafık kusur uygulaması uyarınca tazminatın belirlenmesi gerekmekte olup, davalı banka tarafından, ödeme yapılan...’in davalı şirketin resmi denetçisi, internet bankacılığı yetkilisi olduğu ileri sürülmesine rağmen bankanın müterafık kusurunun bulunmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    2 - Davalı banka, ödeme yapılan...’in davaya konu olaydan önce ve sonra davacı şirket adına 100’e yakın işlem yaptığı, talimatın şirket faksıyla gönderildiği, taraflar arasında bu yönde teamül, güven ilişkisi ve icazet savunmasında bulunmasına rağmen, Dairemizin yerleşik uygulamalarının aksine, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun icazet olarak değerlendirilmemesi de isabetli olmamıştır.
    Anılan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini düşündüğümden, kararı onayan Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.

    Hemen Ara