Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1484 Esas 2012/4376 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1484
Karar No: 2012/4376
Karar Tarihi: 27.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1484 Esas 2012/4376 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı kooperatif üyesi, davalı kooperatifin kendisine tahsis edilmesi gereken daireyi üçüncü şahsa tescil ettirdiğini iddia ederek tazminat talebi ve tapu iptali talebinde bulundu. Mahkeme, davacının taleplerini kısmen kabul etti ve 3.000 TL tazminatın davalıdan tahsil edilmesine karar verdi. Ancak, kararın yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığı gerekçesiyle temyiz edildi ve bozuldu. Yapılacak araştırma sonucunda, diğer ortaklara daire tahsis edilip edilmediği ve davacıya tahsis edilecek daire bulunup bulunmadığı incelenmeli ve tazminatın hesaplanması gerektiği belirtildi. Davacı yasal olarak ödediği bedeli geri isteme hakkına sahip değildir. Kararda, Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi de vurgulanmaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2012/1484 E.  ,  2012/4376 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olan..."den kooperatifteki hissesini satın alarak kooperatif üyesi olduğunu, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalı kooperatifin, kendisinde kalacak A blokta bir daireyi üçüncü şahıs adına tescil ettiğini ileri sürerek, A blokta kooperatife kalan bir dairenin tapusunun iptali ile davacı müvekkil adına tesciline, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile daire için ödenen 3.000.00 TL ile maddi tazminat olarak 2.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı iflas idaresi vekili, davacının halen kooperatif üyesi olduğunu, üyeliği devam ederken ödemelerini geri istemesinin mümkün olmadığını, ayrıca daire tahsisi talebinin yasal olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı veya üyeliğini satın aldığı..." e tahsis edilmiş bağımsız bölüm bulunmadığı, davacının ve önceki üye . .." in ödediği aidatların sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca talep hakkını haiz olduğu, davacının uğradığı zarar ziyanı kanıtlayamadığı gerekçesiyle davacının kooperatif üyeliği nedeni ile yapmış olduğu ödemeler tutarı olan 29.907,00 TL. den taleple bağlı kalınarak 3.000,00 TL. nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı iflas idaresi vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif ortağının açtığı tapu iptali tescil, olmazsa ödemelerin iadesi ile tazminat talebine ilişkindir.
    Mahkemece, tesis edilen hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmamaktadır. Öncelikle kooperatifçe diğer ortaklara daire tahsis edilip edilmediği, davacıya tahsis edilecek daire bulunup bulunmadığı hususları, kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yapılarak belirlenmeli, kooperatifçe, davacı ile aynı konumda bulunan ortaklara konut tahsis edilmediğinin belirlenmesi durumunda, Kooperatifler Kanunun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi göz önüne alınarak davacı ortağın konut tahsisi talep etme hakkı bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Yapılacak araştırma sonucunda diğer ortaklara konut tahsis edildiği halde davacıya tahsis edilecek bir konut bulunmadığının belirlenmesi durumunda, davacıya verilecek tazminatın dairemizin emsal nitelikteki 29.11.2011 tarih 2011/193 - 2011/2170 kararında açıklandığı şekilde beş aşamalı hesap yöntemi ile hesaplanması ve davacının tazminat talebinin 2.500,00 TL olduğu göz önüne alınarak HMK"nun 26. maddesi ile açıklanan taleple bağlılık ilkesi uyarınca hüküm kurulmalıdır.
    Öte yandan, davacının ortaklıktan çıkarıldığına ya da istifa ettiğine ilişkin bir iddiası olmadığına göre ödediği bedeli isteme hakkı bulunmadığı düşünülmelidir.
    Mahkemece, açıklanan ilke ve uygulamalara göre inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara