Esas No: 2021/3072
Karar No: 2022/5216
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3072 Esas 2022/5216 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3072 E. , 2022/5216 K.Özet:
Davalı, davacı aleyhine bir icra takibi başlatmış ancak diğer takip borçluları tarafından açılan dava sonucunda takibe dayanak teşkil eden bononun kambiyo vasfında olmadığına karar verilmiştir. Davacı, bu nedenle davalıya borçlu olmadığını iddia ederek kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Mahkeme davacının iddialarını kabul ederek tespit kararı vermiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiş ancak bütün itirazları reddedilerek karar onanmıştır. Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kumluca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.09.2020 tarih ve 2020/225 E. - 2020/277 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının davacı aleyhine Kumluca İcra Müdürlüğünün 2013/216 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacının süresinde takibe itirazda bulunamadığını, davalının yapmış olduğu icra takibinde diğer takip borçluların açmış olduğu davada Kumluca İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/31 esas sayılı dosyasından verilen kararla takibe dayanak teşkil eden bononun kambiyo vasfında olmadığına karar verildiğini, söz konusu bonoda çift vade bulunduğundan kambiyo vasfı taşımadığını ileri sürerek, davacının bu senede dayalı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil, takip borçluları aleyhine temel borç ilişkisine dayanılarak Kumluca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/57 esas sayılı dosyası üzerinden alacak davası açıldığını, davacı hakkında yapılan takibin kesinleşmesinden dolayı davada tahsilde tekerrür olmama kaydının düşüldüğünü, bu davanın davacı hakkında yapılan takiple ilgisinin bulunmadığını, bononun kambiyo vasfında olmadığı itirazının yersiz olduğu, bonodaki imzanın davacıların murisine ait olduğunu savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, takip konusu bonoda iki ayrı vade bulunduğu, bononun kambiyo vasfını yitirdiği gerekçesiyle davanın kabulüyle davacının dava konusu takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 33.376,39 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.