Esas No: 2021/1233
Karar No: 2022/5219
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1233 Esas 2022/5219 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1233 E. , 2022/5219 K.Özet:
Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen davada, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi sonucu, istinafın esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar temyiz edilmiştir. Davacı müvekkili şirket tarafından tescili talep edilen \"Herbscolor\" ibareli markanın, bazı ürünler bakımından ayırt edici olmadığı gerekçesiyle Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiği, YİDK'in kararıyla itirazlarının kısmen kabul edildiği belirtilmiştir. Davacı vekili, \"Herbscolor\" ibaresinin marka olmaya elverişli olduğunu ve tanımlayıcı olmadığını ileri sürerek, TPMK YDİK’in kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı sonucuna varılmıştır ve yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İlgili kanun maddeleri: 556 sayılı KHK’nın 7/1(a) ve 7/1(c) maddeleleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.03.2018 tarih ve 2017/287 E. - 2018/108 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 06.11.2020 tarih ve 2019/589 E. - 2020/957 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,müvekkili şirket tarafından 03 , 05 , 08 , 10 , 14 , 21 , 32 , 35 , 39 , 44. sınıflar yönünden tescili talep edilen 2016/47780 başvuru nolu "Herbscolor" ibareli marka başvurusunun, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 556 sayılı KHK.’nın 7/1(a) ve 7/1(c) maddeleri gereğince "Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" ürün ve hizmetleri yönünden reddine karar verildiğini,müvekkili şirketin itirazı üzerine YİDK’in kararıyla itirazlarının kısmen kabulüne karar verildiğini, "Herbscolor" ibaresinin marka olmaya elverişli olduğunu, tanımlayıcı olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin ‘‘Herbscolor" ibareli marka başvurusunun, 3. sınıf "Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil)." ürünleri yönünden reddine ilişkin TPMK YDİK’in 2017-M-4972 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı başvurusunun konusu olan işaretin "HERBSCOLOR" ibaresinden oluştuğu, başvurunun, bitki rengi anlamına geldiğinden sunulacak parfümeri ürünlerinin vasfını gösterdiğini ve bu sebeple başvuru kapsamındaki ürünler bakımından ayırt ediciliğinin bulunmaması nedeniyle reddedildiğini,işaretin “bir bütün olarak” üzerinde yer alan sözcük bakımından birlikte, davacının sunacağı ürünleri, başka bir işletmenin sunacağı aynı tür ürünlere ilişkin işaretlerden ayırmaya elverişli olduğu,işaretin sınırları belirli olup, tescil olunduğu ürünleri doğrudan akla getirmediği, ürünlerin özelliklerini ön plâna çıkarmadığı yahut çağrıştırmadığı gibi, ürünlerin cinsine uzak olarak, onların anlamlarından arındırılmış biçimde yaratılmış bir işaret olduğunun gözlendiği, tescili istenilen işaretin, alışılmışın dışında farklı bir biçim ve renk kompozisyonu ile birlikte, 3. sınıftaki ürünlerle ilgili sektörde genel kullanımı olan bir ibare veya biçimi ihtiva etmediği, normal düzeyde bilgilendirilmiş ve makûl ölçüde dikkatli ve düşünceli, markayı ve anılan ürünleri bir bütün olarak algılama olanağı bulunan, ürünlerin ortalama düzeydeki alıcı ve yararlanıcı kitlesinin tamamına yakınının hiçbir özel zihni çabaya mahal kalmadan ve doğrudan doğruya, bu işareti gördüğünde, davacı ürünlerini, diğer üretici ve satıcıların ürünlerinden ayırt edebileceği, ürünleri ve tanıtımında kullanılan işaretin, davacıya ait bir hizmet ve markayı ifade ettiğinin algılanabileceği, işaretin ayırt edicilik taşıdığı, orta düzeydeki yararlanıcıların bu işareti gördüğünde, davacının sunduğu ürünleri, başkalarınınkinden ayırt edebilecekleri, davacıya ait başvurunun kapsamındaki 3. sınıftaki ürünlerinin hiç biri, doğrudan doğruya tescil ettirilmek istenen sözcükle doğrudan bağlantı kurulabilecek türden olmadığı, parfümeride önemli olanın ürünün kokusu olduğu, ürünün bitkilerden elde edilmesinin mümkün olduğu, onların kokularını yansıtmasının da olanak dahilinde olduğu,fakat parfümeri ürünlerinin bitki rengini taşımasının olanaksız olduğu, kokunun renkle tanımlanmasının olası bir yaklaşım olmadığı, bu sebeple sunulacak ürünlerin, işaretin temsil ettiği kavrama uzak olduğu, başvuru konusu işaretin içerisinde bulunan sözcüklerin ayrı ayrı 3. sınıftaki ürünlerin sunumunda kullanılan ham maddelerden olması ve bu vesile ile ürünlere yakın olduğu düşünülse bile bu işaretin bütün olarak, başvuru kapsamındaki ürünleri doğrudan doğruya tanımlamadığı yahut göstermediği, veyahut da onları ifade etmediği, ürünlerin öne çıkan herhangi bir özelliğini de doğrudan yansıtmadığı,başvuru kapsamında bulunan 3. sınıftaki ürünlerin, işarette yer alan sözcükler ile tanımlanmadığı veya vasıflandırılmadığı, başvuru konusu “HERBSCOLOR” ibare ve biçimli özgün işaretin, 3. sınıftaki ürünler bakımından doğrudan vasıf bildirici olmayıp marka olarak tescil edilebilecek nitelikte olduğu, başvurunun anılan mal ve hizmetler için reddi kararının hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, "HERBSCOLOR" ibareli dava konusu marka başvurusunun, başvuru kapsamından çıkarılan 3. sınıftaki "Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil)." malları yönünden ayırt edici olduğu gibi bu mallar yönünden tanımlayıcı nitelik de taşımadığı, zira bir işaretin 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için, mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan derhal düşündürmesinin ve akla getirmesinin gerektiği, bir mal veya hizmeti doğrudan çağrıştırmayıp akla getirmeyen ancak imada bulunan kelimelerin tescilinin bu maddeye göre engellenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.