Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8232 Esas 2022/5228 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8232
Karar No: 2022/5228
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8232 Esas 2022/5228 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/8232 E.  ,  2022/5228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.09.2020 tarih ve 2017/672 E. - 2020/509 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 21.06.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, davalılardan Erdemir Motorlu Araçlar Ltd. ile diğer davalı ...’in müteselsil kefaleti ile 01.03.2006 tarihli pazarlama destek sözleşmesi imzalanarak sözleşmedeki şartlara göre davalı şirkete 200.000,00 USD tutarında avans sağlandığını, sözleşmeye göre her yıl belli miktarda ürün satın alma taahhüdü bulunan davalının herhangi bir yılda eksik mal alması durumunda hedef tonajın altında kaldığı miktarın açık miktar olduğunu ve her kontrat yılını takip eden 30 gün içerisinde ödeme yükümlülüğünün sözleşmenin 3.3 (B) maddesinde kayıtlı olduğu halde 2008 ve 2009 yıllarına ait açık tutar olan 30.672,80 USD’yi müvekkiline ödemediğini, ayrıca 12.02.2010’dan itibaren müvekkilinden mal almayı kestiğini ve Mobil değil GM marka yağ satın almaya başladığını ve bunu şifahen belirttiğini, sözleşmeye göre Mobil’den farklı marka ürün satılmasının sözleşmenin 9.1. maddesine göre ihlal olup yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde durdurulmaması halinde sözleşmenin haklı sebeple tek taraflı olarak feshedilebileceğini, açık tutar olan 30.672,80 USD ile davalıya 06.06.2007 tarihinde tebliğ edilen Tadil Protokolünün 2. maddesi uyarınca 200.000,00 USD cezai şartı ödemesinin ve sözleşmeye göre verilen ekipmanı iade etmesinin, teminat mektubunun nakde çevrileceğinin, ayrıca her türlü zarar ve ziyandan dolayı talep hakkının saklı tutulduğunun ihtar edildiğini ve 04.06.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ihlalin durdurulmadığını, muaccel hale gelen 127.666,77 TL alacaklarının 114.000,00 TL’sinin teminat mektubundan tahsil edildiğini, davalının cevabi ihtarnamesinin çok sonra 13.07.2010 tarihinde gönderildiğini ve hukuki gerekçesinin olmadığını, buna karşı 21.07.2010 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, bakiye 18.531,16 TL alacak için İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/19915 esas sayılı ve İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2010/16391 esas sayılı dosyasından yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, sözleşmenin 11. maddesinin delil sözleşmesi olup Mobil A.Ş. kayıtlarının kesin delil olduğunu iddia ederek bakiye 18.531,16 TL alacağın 04.06.2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkili Mobil Oil Türk A.Ş. ile davalı şirket arasında 01.03.2006 tarihli Pazarlama Destek Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin diğer davalı ... tarafından da müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmenin 2. maddesi ve 3.1. maddesi kapsamında davalıya münhasıran Mobil ürünlerinin satışı ve ticari faaliyetlerinin geliştirilmesi amacı ile sözleşme ile düzenlenen şartlara bağlı olarak toplam 200.000,00 USD tutarında avans sağladığını, sözleşmeye göre davalının münhasıran Mobil ürünü kullanmakla ve her yıl belirli miktarda Mobil ürünü müvekkili şirketten satın almakla mükellef olduğunu, sözleşmeye ek tadil Protokolü’nün 1. maddesi uyarınca 01.03.2011 tarihine kadar geçerli olan Sözleşme’nin 5.5. maddesi uyarınca davalı şirketin sözleşme süresi boyunca Mobil ürünleri dışında rakip ürünleri doğrudan veya dolaylı yollarla satın almamayı, satmamayı, kullanmamayı ve bulundurmamayı kabul ve taahhüt ettiğini, bu hükme rağmen davalı şirketin 12.02.2010 tarihi itibariyle müvekkili şirketten alım yapmayı durdurduğunu, müvekkili şirketin iyiniyetli yaklaşımları çerçevesinde kendileri ile bir çok görüşme yapılmakla birlikte herhangi bir uzlaşmaya varılmadığı gibi yapılan bu görüşmeler esnasında davalının, münhasıran Mobil marka ürünleri satın almakla ve kullanmakla yükümlü olduğunu ve bu şartla kendisine yatırım yapıldığı halde, GM marka motor yağı kullanmaya başladığını ve bu nedenle müvekkili şirkete ürün siparişi vermediğini ve müvekkili şirketten ürün satın almayacağını şifahen açıkça ifade ettiği, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca, her kontrat yılının bitiminden sonra, müvekkili şirketin bir önceki kontrat yılı boyunca Bayi tarafından satın alınmış olan ürünlerin miktarını saptadığını, o yıl gerçek miktarın yıllık hedef tonaj miktarının altında kalması halinde, bu eksikliğin “Açık Miktar” olarak adlandırıldığını, ayrıca davalı şirketin sözleşmenin 3.3 (B) maddesi uyarınca, her kontrat yılını takip eden 30 gün içerisinde kontrat yılına ilişkin ödemekle yükümlü olduğu halde, 2008 ve 2009 yıllarına ait toplam 30.672,80 USD tutarındaki açık tutarı müvekkili şirkete ödemediğini, sözleşmenin 9.1 maddesinde, “Bayinin doğrudan ve dolaylı surette Mobil ürünleri dışında ürün satın alması, satması, kullanması, bulundurması halinde” ve sözleşmenin Bayi tarafından başka nedenlerle ihlal edilmesi, yükümlülüklerin, taahhütlerin yerine getirilmemesi ve gönderilen yazılı uyarıya rağmen 15 gün içerisinde bu ihlale son verilmemesi” halinde müvekkili şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı sebeple feshedebileceğinin düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete ...3. Noterliği’nin 02.06.2010 tarih, 17620 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek, sözleşmenin 5.5 maddesi uyarınca Mobil ürünleri dışında rakip ürünleri doğrudan ve dolaylı yollarla satın almayı, satmayı, kullanmayı ve bulundurmayı derhal durdurması gerektiğinin, aksi halde sözleşmenin 9.1 maddesi uyarınca feshedileceği, ayrıca 2008 ve 2009 yıllarına ait açık tutar olan 30.672,80 USD’nin veya Türk Lirası karşılığının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğinin, müvekkili şirketin sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirdiği halde davalı tarafından karşı ediminin yerine getirilmediğini, bu nedenle sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, söz konusu feshi takiben davalı şirketin sözleşmeden doğan tüm borçlarının muaccel hale geldiğini, ayrıca sözleşmenin 9.1 madde uyarınca haklı nedenle feshedilmiş olması sebebi ile Tadil Protokolü’nün 2. maddesi uyarınca 200.000,00 USD tutarındaki cezai şartın fiili ödeme gününde uygulanmakta olan T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının faizi ile birlikte talep edilmesi zaruretinin hasıl olduğu, teminat mektubunun nakde çevrileceği hususlarının ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 04.06.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirkete verilen 15 günlük süre içerisinde borçların ödenmemesi üzerine, ...3. Noterliği’nin 23.06.2010 tarih, 19769 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, feshe ilişkin ihtarnamenin ise 28.06.2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalının sözleşme kapsamındaki tüm borçlarına tekabül eden 82.750,05 USD’nin muaccel hale geldiği ve teminat mektubu nakde çevrilerek TL karşılığı 127.666,77 TL’nin 114.000,00 TL’sinin söz konusu teminat mektubundan tahsil edildiğini iddia ederek fazlaya dair her türlü yasal hak ve talepleri saklı kalmak üzere, Pazarlama ve Destek Sözleşmesi’ne ek tadil Protokolü’nün 2. maddesi uyarınca 200.000,00 USD tutarında cezai şartın fiili ödeme gününde uygulanmakta olan T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalılar vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, talep edilen cezai şartın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal ettiği, sözleşmede kararlaştırılan miktarın altında mal sattığı, GM marka yağ sattığı, davacının banka teminat mektubunu nakde çevirmekte haklı olduğu, davalı tarafın savunmasında yer alan davacının sürekli ve yüksek fiyat politikası nedeniyle anlaşmazlığın doğduğu itirazı yönünden bu hususun ek raporlarda belirtildiği gibi dava dışı firmalarca uygulandığı ileri sürülen fiyatlarla davacı tarafça sunulan ürün fiyatlarının sınırlı sayıda tarihler itibariyle uygulanan fiyatlarda gerçekleşen değişim ve diğer firmaların aynı zaman aralıklarında uyguladıkları fiyat değişimin karşılıklı trend analizine olanak sağlamadığı, ayrıca bu iddianın varlığında bile davalının borcunu ödememe gibi bir seçeneğinin olmadığı, sözleşmenin uyarlanması gibi yasal yollara da başvurulmadığı, davalının bu savunmasına itibar edilemeyeceği, davacının defter ve kayıtlarının yapılmış olan delil sözleşmesi kapsamında münhasır delil olduğu, buna göre bozmadan sonra yapılan mali bilirkişi incelemesi ve ortaya konan tablolar gözetildiğinde teminat mektubunun paraya çevrildiği 13.07.2010 tarihinde prim açığı bakiyesinin 82.750,05 USD (110.189,97 TL) olduğu, düzenlenen kur farkı faturası ile birlikte 132.531,16 TL olduğu, teminat mektubu paraya çevrildikten sonra davacının 18.531,16 TL açık prim alacağının mevcut olduğu, sözleşmenin feshinden bağımsız olarak davacının bu alacağı talep etmekte haklı olduğu, bu alacağa ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faiz istenebileceği anlaşılmakla açılan asıl davanın kabulüne karar vermek gerektiği, birleşen cezai şart tazminatı davasına gelince taraflar arasında imzalanan 01.03.2006 tarihli Pazarlama ve Destek Sözleşmesinde yer alan cezai şart hükmünün 15.05.2007 tarihli Tadil Protokolü ile değiştirildiği, haklı nedenle fesih halinde 200.000,00 USD cezai şart tazminatının ödeneceği, bu cezai şartın bayinin asıl borçlarına ek bir borç niteliği taşıdığı, bayinin takas-mahsup definde bulunamayacağı belirtilmiş olup bu protokolün 06.06.2007 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, Tadil protokolünü içeren yazıda protokolün imzalanmaması halinde dahi protokoldeki değişikliklerin derhal yürürlüğe gireceğinin ve tarafları bağlayıcı olacağının belirtildiği, kendisine tebliğ edilen protokole davalının sözleşmenin yürürlüğü sırasında herhangi bir itirazda bulunmadığı, davalının sözleşmeyi ihlali sonucu haklı nedenle feshedilen sözleşme uyarınca davacının davalıdan 200.000,00 USD cezai şart tazminatı talep edebileceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 18.531,16 TL alacağın 04.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline, birleşen davanın kabulüne, 200.000,00 USD cezai şart alacağının dava
    tarihinden itibaren fiili ödeme gününde uygulanacak olan TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleşen davada davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalılar vekilinin asıl davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan asıl davada verilen hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalılar vekilinin birleşen davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    3) İmzasını içermeyen ve kabulünde olmayan bir tadil protokolü nedeniyle davalıların cezai şart alacağı ile sorumlu tutulması mümkün değildir. Ancak davalıların imzasını içeren 2006 tarihli sözleşmede de haklı nedenle fesih halinde 200.000,00 USD cezai şart ödeneceği öngörülmüş olup bu sebeple davalıların 200.000,00 USD cezai şart alacağı ile sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bununla birlikte davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın iddialarını kabul etmemekle birlikte talep edilen cezai şartın da fahiş olduğunu, kendilerini ağır yük altına koyacağını savunmuştur. Mahkemece bu savunma çerçevesinde herhangi değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple talep edilen cezai şart alacağının davalının ekonomik mahvına yol açıp açmayacağının, tenkisine gerek olup olmadığının tespiti bakımından davalının ticari defterleri, vergi beyannameleri vs. başka bir deyişle ekonomik ve mali durumuna ilişkin belgeler incelettirilip bu savunma değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddiyle asıl davada verilen hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılar vekilinin birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada verilen hükmün BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalılardan alınarak davacıya verilmesine, takdir olunan 3.815.00.-TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davacıdan alınarak davalılara verilmesine, asıl davada alınması gereken 1.265.86.-TL temyiz onama harcı peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4.175,14.-TL harcın birleşen dava yönünden davalılara iadesine, 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara