Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8324 Esas 2022/5231 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8324
Karar No: 2022/5231
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8324 Esas 2022/5231 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafından istinaf edilen bir davada, Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın bir isabetsizlik olmadığı sonucuna varılan kararın temyiz istemi reddedilmiştir. Kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varılan Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmış ve dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde numaraları:
- 346/2: Ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusu süresi
- 353/b-1: Esastan reddedilme kararı
- 370/1: Temyiz isteminin reddi
- 372: İşlem yapılacak dosya ve belgelerin gönderilmesi
11. Hukuk Dairesi         2020/8324 E.  ,  2022/5231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.10.2019 tarih ve 2017/129 E- 2018/697 K. sayılı ek kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2020/665 E- 2020/1013 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 21.06.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı asil ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı şirketin acentesi olduğu sigorta şirketi lehine davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, verilen ipotek nedeniyle müvekkilinin davalıya ödeme tarihi açık olan 120.000,00 TL bedelli senet verdiğini, taraflar arasında ibraname düzenlenerek senedin hükümsüz hale getirildiğini, tarafların birbirlerini ibra ettiklerini, davalının hükümsüz kalan senedi iade etmediğini iddia ederek müvekkilinin senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının senet nedeniyle kendisine herhangi bir ödeme yapmadığını, can güvenliği nedeniyle ibranameyi imzalamak zorunda kaldığını, aynı anda bitişik odada bulunan tanıklarla birlikte kendisinden zorla, tehditle ibraname alındığının tutanağa bağlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesi’nce, davalının sunduğu ibraname altındaki tutanağın 03.04.2014 tarihli olup, davalının ilk defa Cumhuriyet Savcılığı’na başvuru tarihinin 29.11.2016 olduğu, kanunda öngörülen 1 yıllık sürenin geçtiği, ibraname ile bağlı olunmadığı hususunun davacıya daha önce ihbar edildiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle davalının davacıyı ibra etmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiş, 30.01.2019 tarihli ek karar ile davalının muhtırada verilen kesin süre içerisinde istinaf harçlarını yatırmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, 14.03.2019 tarihli ek karar ile yargılama sırasında davalıya yapılan tebligatların, davalı vekilinin çekilme dilekçesinde tebliğini talep ettiği adresin, davalının aşamalarda sunduğu beyanlarda bildirdiği adres ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararın tebliğ edildiği adresin aynı adres olduğu, HMK'nın 96/1 maddesinde belirtilen sürenin geçtiği gerekçesiyle davalı vekilinin eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş, 03.10.2019 tarihli ek karar ile ise davalıya daha önce tebligat yapılan adreslerinde yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, eski hale getirme talebinin reddine ilişkin kararın adresine 20.03.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, karara karşı istinaf süresinin dolduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce, 14.03.2019 tarihli ek kararın davalının dosyada yer alan adresinde ... imzasına tebliğ edildiği, tebligat yapılan adresin davalının dosyada aşamalarda tebligat yapılan adresi olduğu gibi karar tarihinden sonra vekaletname ibraz eden davalı vekilinin vekillikten çekilme dilekçesinde çekilme dilekçesinin davalıya tebliği için bildirdiği adres olduğu, anılan adreste daha önce yapılan tebligatların farklı çalışanlar imzasına tebliğ edildiği gibi davalıya bizzat yapılan 04.02.2019 tebliğ tarihli ek karar tebliğinin de dosyada yer aldığı, buna göre 14.03.2019 tarihli ek kararın davalıya 20.03.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, verilen ret kararına karşı HMK'nın 346/2 maddesinde yer alan 1 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, süresinden sonra yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin 03.10.2019 tarihli ek kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının 03.10.2019 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara