Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1192 Esas 2022/5226 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1192
Karar No: 2022/5226
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1192 Esas 2022/5226 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, Youwatch ve Upwatch markalarının kullanımı sebebiyle taraflar arasındaki rekabetin Uzak Doğudan ithal edilen aynı tip ve aynı tarz saatlerin satışıyla ilgili faaliyetlerden doğduğu sonucuna varmıştır. Davacı firma, davalı firmanın müşterilere yanıltıcı beyanlarda bulunarak karalama kampanyaları başlattığı iddiasıyla dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacı tarafın ticaretinin etkilendiği gerekçesiyle, davalıların haksız rekabete neden olan eylemlerini yasaklanmasına ve tazminat ödenmesine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz başvurusu sonucu ise yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi kararında bir yanlışlık olmadığı sonucuna varılmış ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
TTK'nun 54. ve 55. maddeleri, haksız rekabet hükümlerini içermektedir. Ticarette rekabetin dürüstçe icrasının
11. Hukuk Dairesi         2021/1192 E.  ,  2022/5226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06.11.2017 tarih ve 2017/75 E. - 2017/142 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.12.2020 tarih ve 2018/183 E. - 2020/1123 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili,müvekkil şirket ülke genelinde kendi markası ile tanınan, bilinen ,verdiği hizmetin kalitesi ve güvenirliği ile tercih edilen bir firma olup sektörde kendini kanıtladığını,müvekkilinin markasına ait ürünler firmanın internet sitesi olan www.youwatch.com.tr üzerinden ve firmanın yetkili satış mağazaları olan Türkiye çapında faaliyet gösteren, farklı kişi ve tüzel kişiliklere ait bayi ve mağazada satıldığını, davalı tarafın, müvekkil firmanın piyasaya çıktığı, günden itibaren çeşitli yollarla karalama kampanyası başlattığını,dava konusu saatlerin üretim yeri genellikle Çin olup sipariş verenlerin ise Türkiye’deki firmalar olduğunu,davalı tarafın müvekkilinin iş yaptığı bayilere e-mail göndererek veya bayilere giderek yanıltıcı beyanda bulunduklarını, bunun üzerine bir çok bayinin malları iade ettiğini, davalı tarafın eleştiri sınırlarını aşarak kötüleme ve karalamayla müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını,ileri sürerek davalıların haksız rekabet hükümlerini ihlal ederek müvekkillerinin ticari itibarlarını zedelemesi ve kazançlarını engellemesi sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000.-TL maddi, 5.000.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile ticari faaliyetlerini etkileyen bu müdahalelerin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 03.11.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu 48.111,98TL'ye çıkarmıştır.
    Davalılar vekili,davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre,taraflar arasındaki rekabetin Uzak Doğudan ithal edilen aynı tip ve aynı tarz saatlerin satışı ile ilgili faaliyetlerden doğduğu, davacının "Youwatch + şekil", davalı ise "Upwatch+ şekil" markalarını kullandığı, 2015/61 D.iş dosyasında markaların karıştırılma ihtimali ile ilgili iddialar bakımından uzman raporu alındığı, raporda da belirtildiği üzere her iki tarafın kullandığı markaların tek benzerlikleri "watch" sözcüğü bakımından olduğu, saat anlamına gelen ve toplumda yaygın olarak bilinen bu sözcüğün rekabet alanı bakımından tanımlayıcı olduğu, dolayısıyla, bu sözcük bakımından tarafların birbirlerine karşı marka tecavüzü ve iltibas ileri sürmelerinin mümkün olmadığı, her iki tarafın tescilli markalarının görselleri birbirlerinden oldukça farklı ve ayırt edici olduğu, bununla birlikte, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar arasında karalama ve kötüleme eylemleri de bulunduğu, karşı yanın davacının müşterilerine hitaben mesajlar ve beyanlar göndererek, internet sitesinde duyurular yaparak "Youwatch" ibarelerine ilişkin saat satışı yapmamalarını, aksi halde satanlar hakkında yasal yollara başvuracaklarının dosyaya sunulan kanıtlarla sabit olduğu, davacı tarafın ticaretinin etkilendiğinin anlaşıldığı, satılmış ürünlerin iadesine ilişkin iade faturalarının dosyaya ibraz edildiği, düzenlenen teknik raporlar, D.iş dosyasındaki rapor, tarafların ürünlerinin dış kaynaklı olduğu ve anonim ürünler olduğu bilgisine ulaşıldığı, buna göre, ürün tasarımı ve biçimi üzerinde tarafların tekelci bir sınai hakkı bulunmadığı, bu tarz saatlerin farklı markalar altında satışı mümkün görüldüğü, üreticinin taraflardan herhangi birine tek satıcılık hakkı vermediğinin de belirlendiği, markasal bir karışıklık hali söz konusu olmamakla birlikte, davalıların gerçek kişi ve tüzel kişi olarak eylemleri kendi markaları ile ilişkilendirilerek açıkça rakibe gereksiz ve haksız yere kötüleme, karalama mahiyetinde olduğu, TTK'nun 54 ve 55. maddeleri davalının bu tarz eylemlerini yasaklayıcı mahiyette olduğu, ticarette rekabetin dürüstçe icrasının esas olduğu ,söz konusu saat piyasasında rakip olan tarafların herhangi birinin bu tip saatlerin satışı bakımından diğerine göre üstünlük veya önceliği bulunmadığı, bundan ayrı davacının sahip olduğu marka dışında saatle ilgili bir sınai mülkiyet hakkı bulunmadığı, yurt dışında üretildiği sabit olan saatin Türkiye'de davacı yararına korunan bir tasarım belgesi bulunmadığı, davacının tescilsiz bir tasarım hakkı olduğu yönünde de herhangi bir kanıt bulunmadığı, bu durumda her iki tarafı aynı tür ürünleri ithal ederek, piyasaya sunmaları sıradan ticari eylem olduğu, ancak, davalının bu rekabet sırasında davacı müşterilerine veya alıcılarına olumsuz mesajlar göndermesi TTK. 55/1a.5 kapsamında haksız rekabet niteliğinde olduğu, buna bağlı olarak davacının sunduğu yazılı kanıtlardan bir kısım müşterinin alımdan vazgeçtiği, malları iade ettiğinin anlaşıldığı, daha sonra müşterilerin bazılarının alışverişe devam etmiş olmaları da haksız rekabetin gerçekleşmediği anlamına gelmediği, davacılar bakımından söz konusu haksız rekabetin ortaya çıktığı gerekçesiyle,davalıların, davacı tarafın eş ürün ticaretini engellemek amacıyla davacı müşterilerine ve umuma o saatleri almama konusunda beyanda bulunmaları ve ileti göndermelerinin, açıklamalarının haksız rekabet oluşturduğundan önlenmesine, bu tür beyan ve açıklamaların yapıldığı ortamlardan kaldırılması suretiyle, müdahalenin önlenmesine, 48.111,98 TL maddi, 5.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyen değişen oranlı ticari faiziyle davalılardan tahsil edilerek, davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.720,07 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 23/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara