Esas No: 2022/1960
Karar No: 2022/5205
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1960 Esas 2022/5205 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1960 E. , 2022/5205 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın esastan reddine - kabulüne dair verilen 15.09.2021 tarih ve 2021/1377 E- 2021/1251 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 21.06.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında davalının fabrikasında üretilen çimentonun taşıması işinin ifası amacıyla 04.06.2008 tarihinde taşıma sözleşmesi imzalandığını, daha sonra bu sözleşmeye ek üç adet sözleşme düzenlendiğini, sözleşmeye göre davalının yıllık 570.000 ton olmak üzere 5 yıl içerisinde 2.850.000 ton (+taksim -%10) yük taşıtmayı kabul ettiğini, sözleşmenin imzalanması ile birlikte müvekkilinin edimlerinin yerine getirdiğini, davalı taahhütlerine güvenerek harcamalar yaptığını, davalı şirketin 04.06.2008 tarihinden itibaren taşınacak yük miktarı yıllık 570.000 ton iken ilk yıl sadece 56.925,80 ton yük taşıttığını, sözleşmenin kuruluşundan beri de ancak 60.405,70 ton taşıma yaptırttığını, bu miktarın taşıtması taahhüt edilen miktarın %7,03'üne denk geldiğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, net zararının 2009 yılı sonuna kadar 1.436,661 TL'yi bulduğunu, önemli miktarda kazanç kaybı oluştuğunu, sözleşme imzalanırken ton başına 5 TL kâr elde edilmesinin öngörüldüğünü, buna göre toplam sürede elde edilecek kârın 12.825,000 TL olduğunu, bu bedelden davalıdan alınan 1.450.000.-TL tutarındaki avanslar düşüldüğünde net kâr kayıplarının 11.375,000 TL olduğunu, davalının çekilen ihtarlara cevap dahi vermediğini, mahrum kalınan kâr kaybı başta olmak üzere şimdilik 2008 ve 2009 yıllarına ait net zarar toplamı olan 1.436,661 TL'nin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile, dava sebebini ve miktarını ıslah ederek açılan bu davada kazanç kayıplarının da davanın konusunu oluşturduğu ileri sürülerek, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu her nevi zarar ve kâr kaybı olarak ıslah ettiklerini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava miktarının 563.339,000 TL arttırılarak ıslah sonucunda toplam 2.000.000.-TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ettiklerini beyan etmiş, birleşen davaların reddini istemiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı vekili, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini ifa ettiğini aksine davacının sözleşmeye aykırı davrandığını savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.
Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 E. sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkili tarafından sözleşme kapsamında davalıya 1.450.000.-TL avans ödemesi yapıldığını, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ve yapılan ödemenin iadesi talep edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 1.450.000.-TL’nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/465 E. sayılı dosyasında davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalıya ariyet olarak verilen silo konteynerinin hasarsız ve eksiksiz şekilde iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça iade edilmediğini ileri sürerek, müvekkiline ait silo konteynerlerin teslimini ve bunların hasar ve eksikliklerinin giderilmesi maliyeti olarak şimdilik 98.407,50 TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmiştir.
Birleşen davalarda davalı vekili, davacı tarafça sözleşmeden kaynaklı taahhütlerin yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davacının iddia ve taleplerinin haksız olduğunu savunarak, davaların reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının davadan önceki sözleşmenin devam ettiği dönem olan 21.07.2008 - 31.12.2019 tarihlerinde davalı tarafın sözleşme hükümleri gereğince taşıtılmasının kararlaştırıldığı mal tutarının sözleşme hükümlerine göre -%10'luk marjının o döneme denk gelen miktarının çok altında kalacak şekilde davacıya taşıma yaptırıldığı, kaldı ki sözleşmenin davalı tarafça 30.05.2010 tarihinde fesh edildiği, davacıya o tarihten sonra taşıma da yaptırılmayacağının
anlaşılması karşısında davacının dava konusu edilen dönem için taşıtılması talep edilen taşımadan %10 tolerans payının düşülmesi sonucu o döneme isabet eden taşıma miktarına ilişkin olarak davacının kâr kaybından davalının sorumlu olması gerektiği, davacının kâr kaybı 2.195.721,67 TL olup, davalının birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 E. sayılı davasının konusu olan 1.450.000.-TL avansın mahsubu sonucu geriye kalan kazanç kaybının 745.721,67 TL olduğu, bundan da davacının 21.07.2008-31.12.2009 döneminde taşıdığı işlerden kaynaklı karının düşülmesi sonucunda davacının talep edebileceği kazanç kaybının 689.792,54 TL olduğu, asıl davada takas mahsubu olarak kabul edilen ve birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 E. sayılı davasında ise o davanın konusu olan 1.450.000.-TL avansın takas nedeniyle asıl davadan mahsup edildiği dikkate alınmak suretiyle birleşen bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/465 E. sayılı dava dosyası yönünden ise o davanın konusu olan muarazanın meni ve teslime ilişkin talep yönünden harcı yatırılmadığıdan davanın açılmamış sayılmasına, o davanın konusu olan 74 adet silo konteynerin bakım ve masraflarından ise, birleşen davanın davalısı sorumlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 689.792,54 TL'nin 19.02.2010 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 E. sayılı davasında davacının dava konusu ettiği avans davalının asıl davadaki alacağından mahsup edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/465 E. sayılı dosyasında, muarazanın men’i ve iade talebine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, konteynerlerin yıpranması nedeniyle hasar bedeli olarak talep edilen 98.407,50 TL'nin 25.08.2011 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma ilamına göre, davacı tarafça sözleşmenin feshinden önceki ayakta olduğu 2008 ve 2009 dönemlerine ilişkin olarak yeterli miktarda mal taşıtılmadığı nedenine dayalı olarak kâr mahrumiyeti davası açılabileceği, her ne kadar sözleşmede herhangi bir ay ya da yıl için bir garanti tonaj taahhüt edilmemiş ise de davalı tarafça sözleşmenin davadan kısa bir süre sonra fesih edilmiş olması ve dava dönemi olan 18 aylık süre içerisinde aylık 47.500 ton yerine 3.355 ton gibi çok cüzi bir miktar mal taşıttırıldığı, sözleşme şartları ile yaklaşık 1,5 yıllık geçen sürede olması gerekenden çok daha düşük bir miktar malın taşıttırıldığı değerlendirildiğinde, davacının geçen 18 aylık süre için kâr mahrumiyeti talebinde bulunabileceği, davacının sözleşmenin ayakta kaldığı bu sürede henüz fesih edilmediği için başka bir iş arayışı içinde bulunmasının beklenemeyeceği, birleştirilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 E. sayılı dosyada davacının 1.450.000.-TL avans alacağı davasına o dava davalısının ancak asıl dosya davacısının sunmuş olduğu cevap dilekçesinde takas mahsup talebinde bulunduğu, birleşen dava davalısı, asıl dava davacısının 12.08.2011 tarihli beyan ve cevap dilekçesinde BK’nın 118/2 m. de ele alınarak takas mahsup talebinde bulunduğundan takasın ileri sürülmesinin mümkün olduğu, asıl davada davalının vekalet ücretine yönelik istinaf isteminin de yerinde olmadığı, asıl davada taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının ıslah ile birlikte talep ettiği toplam kâr mahrumiyeti miktarı 2.000.000.-TL olup, bu bedelin talep edilebilir nitelikte bulunduğu, davalının birleşen davaya konu ettiği ve davacının da esasen kabulünde bulunan 1.450.000.-TL'nin bu dava bedelinden mahsup edilerek davanın 550.000.-TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken talebi aşan miktardan mahsubu ile 689.792,54 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığı ayrıca, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 E. sayılı dosyasında, takas mahsup talebinde bulunulmaması halinde taraf beyanlarına göre davanın kabulüne karar verileceği, davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, cari hesap alacağı dava konusu edilmediğinden bu alacak kaleminin nazara alınmamasında usul ve yasaya aykırı bir durum
görülmediği, birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/465 E. sayılı dosyasında konteynerlerin hasar ve yıpranma değerlerinin usulünce belirlendiği gerekçesiyle, asıl dosya davacısı ve birleşen dosyalar davalısı vekilinin istinaf isteminin yukarıda D bendinde açıklanan gerekçeler uyarınca HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, asıl dosya davalısı ve birleşen dosyalar davacısı taraf vekilinin sair istinaf nedenlerinin yukarıda A ve B bendinde belirtilen nedenlerle HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, asıl dosya davalısı ve birleşen dosyalar davacısının asıl dosyaya ilişkin alacak miktarı ile birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 esas sayılı dosyasındaki vekalet ücretine ilişkin istinaf istemlerinin yukarıdaki C bendinde belirtilen nedenlerle HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, İzmir 3. ATM'nin 22/12/2017 tarih, 2014/386 Esas, 2017/1466 karar sayılı kararının kaldırılmasına, mahkemenin 2014/386 esas sayılı asıl dava yönünden; davacı ... Ltd. Şti. tarafından Çimentaş İzmir Çimento Fabrikaları T.A.Ş. aleyhine açılan asıl davanın kısmen kabulüne, 550.000 TL'nin 19/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı Çimentaş İzmir Çimento Fabrikaları T.A.Ş.'den alınarak davacı ... Ltd. Şti.'ne verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/449 Esas sayılı davasında davacı Çimentaş İzmir Çimento Fabrikaları T.A.Ş.'nin dava konusu ettiği avans davalı ... Lojistik Ltd. Şti.'nin asıl davadaki alacağından mahsup edildiğinden birleşen bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bu davada davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden dava konusu edilen bedelin avans olarak sözleşme hükümleri gereğince davacı tarafça yatırıldığı açık olup tarafların da kabulünde bulunduğuna göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre 67.450,00 TL avukatlık ücreti hesaplanmış olmakla birlikte, birleşen bu dosya davacısının istinaf isteminde ki talebi ile bağlı kalınması gerektiğinden, bu dosya için hesap ve takdir olunan 63.256,22 TL vekalet ücretinin davalı ... Loj. Ltd. Şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı asıl davada taraf vekilleri, diğer davalarda davalı ... Loj. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
(1) İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre asıl davada ve birleşen 2011/465 Esas sayılı davada usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
(2) Birleşen 2011/449 Esas sayılı dava, davalıya verilen avansın istirdatı istemine ilişkindir.
İstinaf Mahkemesince, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılarak yeniden karar verilmesi halinde, ilgili taraf lehine istinaf karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri esas alınmak suretiyle vekalet ücreti tayini gerekmekte olup, yerel mahkeme karar tarihinde geçerli AAÜT nazara alınarak vekalet ücreti belirlenmesi doğru olmamış, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada ve birleşen 2011/465 Esas sayılı davada usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının (5) nolu bendinin 3. paragrafında yer alan ‘’67.450,00 TL’’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘’83.550,00 TL’’ ibaresinin yazılmasına ve birleşen 2011/449 Esas sayılı dosyada verilen kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 2.729,71 TL harcın temyiz eden asıl davada davacı-birleşen 2011/465 Esas sayılı davada davalı ... Ltd. Şti.'ye iadesine, aşağıda yazılı bakiye 25.070,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen 2011/465 Esas sayılı davada davacı Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası Türk A.Ş.'den alınmasına, 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.