Esas No: 2022/10738
Karar No: 2022/8811
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/10738 Esas 2022/8811 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/10738 E. , 2022/8811 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık ... hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 29/1, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri uyarınca 1.120,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ... Batı 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli ve 2021/215 Esas, 2021/428 Karar sayılı kararına karşı sanık müdafii tarafından vekalet ücreti yönünden, katılan sanık... tarafından da esas yönünden yapılan itiraz üzerine Mahkemesince duruşma açılarak genel hükümlere göre sanığın kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 29/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.800,00 Türk lirası Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Batı 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/618 Esas, 2021/811 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 04.08.2022 tarihli ve 2022/2833 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2022 tarihli ve 2022/112021 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Kanun'un 252/3. maddesinde yer alan "Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251'inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda sanık müdafii tarafından 14/08/2021 tarihli dilekçe ile vekalet ücretine yönelik itirazda bulunulduğu, katılan sanık... tarafından da esas yönünden itirazda bulunulduğu anlaşılmakla, sanık hakkında hüküm kurulurken 5271 sayılı Kanun'un 251/3. maddesi uyarınca yapılan indirimin korunması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Basit Yargılama Usulü başlıklı 5271 sayılı CMK'nin 251. maddesinde; "(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün
uygulanmasına karar verilebilir.
(2)Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3)Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
(4)Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
(5)Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6)Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
(7)Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
(8)Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.”
Aynı Kanun'un Basit Yargılama Usulünde İtiraz başlıklı 252. maddesinde ise; “(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2)İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
(3)Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251. madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
(4)İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
(5)İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
(6)Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir." hükümleri yer almaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında kasten basit yaralama suçundan açılan davanın basit yargılama usulüne göre yürütülmesi neticesinde sanığın mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek itiraz yolunun açık olduğunun belirtildiği, karara sanık müdafii tarafından katılan sıfatıyla, karşı taraf katılan sanık... tarafından ise katılan sanık olarak itiraz edildiği anlaşılmıştır.
İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece genel yargılama usulüne göre devam yargılamaya edilen yargılama neticesinde sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nin 252/3. maddesine aykırı olarak basit yargılama usulü nedeniyle yapılan indirimin korunması gerektiği gözetilmeden karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık ... hakkında kasten basit yaralama suçundan ... Batı 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/618 Esas, 2021/811 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, sanığın kasten basit yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi gereğince 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK'nin 29. maddesi gereğince cezasında (1/4) oranında indirim yapılarak 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nin 251/3. maddesi gereğince cezasında (¼) indirim yapılarak 67 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 52/2. maddesi gereğince sanık hakkında belirlenen adli para cezası günlüğü 20 Türk Lirasından çevrilerek 1.340,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, diğer kısımların aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.