Esas No: 2022/10730
Karar No: 2022/8816
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/10730 Esas 2022/8816 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/10730 E. , 2022/8816 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanıklar ... ve ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/1-c, 87/1-son, 87/3, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanık ... yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli ve 2020/307 Esas, 2021/415 Karar sayılı kararlarına karşı Adalet Bakanlığının 29.07.2022 tarihli ve 2022/13265 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2022 tarihli ve 2022/111694 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; mağdur ...'ü kemik kırığına ve yüzünde sabit ize neden olacak şekilde yaralayan sanıklar hakkında, birden fazla nitelikli halin (5237 sayılı Kanun’un 87/1-c ve 87/3) aynı olayda gerçekleşmesi nedeniyle, anılan Kanun'un 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak daha ağır cezayı gerektiren suç olan, yüzde sabit iz oluşacak şekilde yaralama nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/1-c, 87/1-son maddeleri gereğince ceza tayini gerektiği ve 5237 sayılı Kanun’un 87/3. maddesinin olayda uygulama yerinin bulunmadığı gözetilerek anılan Kanun’un 86/1. maddesine göre alt sınırdan uzaklaşılarak ceza belirlenmesinden sonra aynı Kanun’un 87/1-c maddesine göre cezanın artırılması, bulunan cezanın 5 yılın altında kalması halinde 5237 sayılı Kanun’un 87/1-son maddesine göre 5 yıla çıkarılması yerine anılan Kanun'un 86/1, 87/1-c ve 87/1-son maddeleri tatbik edilerek bulunan cezanın 3 yılın altında kalması nedeniyle 3 yıl hapis cezası belirlenip arttırım ve indirimin 3 yıl üzerinden yapılması suretiyle hatalı uygulama yapılmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
İncelenen dosyada; sanıkların eylemi neticesinde mağdurun, vücudunda hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1.) derecede kemik kırığı ve yüzde sabit iz meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, aynı suçun birden fazla nitelikli hâlini (5237 sayılı TCK’nin 87/1-c ve 87/3) ihlâline neden olan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezada, TCK’nin 61/1. maddesinde yer verilen ölçütler ve TCK’nin 3/1. maddesinde yer verilen cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması, bundan sonra TCK’nin 87/1-c maddesi gereğince bulunan cezanın 1 kat artırılması, sonuç cezanın TCK’nin 87/1-son maddesine göre 3 yılın altında kalması durumundan 3 yıla çıkarılması ve bulunan miktar üzerinden diğer indirim maddelerinin uygulanması gerekirken temel cezanın alt sınırdan belirlenmesinde isabet görülmemiştir.
Bununla birlikte, sanık ... yönünden, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarihli, 2014/14-102 Esas ve 2014/128 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.10.2009 tarihli, 2009/4-169 Esas ve 2009/223 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından, bu tür kararların kanun yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan da söz edilemeyecektir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli ve 2020/307 Esas, 2021/415 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK'nin 309/4-c maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, sanık ...’ın sonuç ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.