Esas No: 2022/10080
Karar No: 2022/8825
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/10080 Esas 2022/8825 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/10080 E. , 2022/8825 K."İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/11 E., 2020/141 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.07.2020 tarihli ve 2020/11 Esas, 2020/141 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) bendi ve aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 23.02.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.07.2022 tarihli ve 2022/6241 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2022 tarihli ve KYB-2022/104433 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.10.2022 tarihli ve KYB-2022/104433 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan anılan suç için kanunda öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olağan zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın müsnet suçu 15.06.2008 tarihinde işlediği, 05.10.2009 tarihinde Mahkemesince savunmasının alındığı, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın ise 06.04.2011 tarihinde kesinleştiği, sanığın 06.11.2011 tarihinde yeniden suç işlediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 06.04.2011 tarihi ile denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği 06.11.2011 tarihleri arasını kapsayan 7 aylık sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince duracağı, sanığın sorgusunun yapıldığı tarih ile hükmün açıklandığı tarih arasında zamanaşımını kesen başkaca bir sebep bulunmadığı ve sanığın sorgusunun yapıldığı 05.10.2009 tarihinden itibaren, hükmün açıklandığı 09.07.2020 tarihine kadar geçen sürede olağan dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1.5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin;
“Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.”
Şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.
2.Hükümlünün yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zaman aşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
3.Hükümlünün üzerine atılı suçu 15.06.2008 tarihinde işlediği, 05.10.2009 tarihinde Mahkemece savunmasının alındığı, hükümlü hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 15.07.2010 tarihinde verilip 06.04.2011 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün 06.11.2011 tarihinde yeniden suç işlediği, zamanaşımını kesen hükümlünün savunmasının alındığı 05.10.2009 tarihinde işlemeye başlayan sürenin, 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi gereği 06.04.2011 ilâ 06.11.2011 tarihleri arasında 7 ay süreyle durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 06.11.2011 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlediği anlaşılmakla, 05.10.2009 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı 09.07.2020 tarihinden önce 05.05.2018 tarihinde, 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi sebebiyle kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.07.2020 tarihli ve 2020/11 Esas, 2020/141 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin, hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiği anlaşılmakla, hükümlü hakkındaki kamu davasının, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.11.2022 tarihinde karar verildi.