Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1919 Esas 2022/5234 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1919
Karar No: 2022/5234
Karar Tarihi: 24.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1919 Esas 2022/5234 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/1919 E.  ,  2022/5234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29.05.2018 tarih ve 2016/435 E. - 2018/281 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 14.12.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkiline ait ... numaralı "yalıtım odası" başlıklı faydalı modele tecavüz ettiğini ileri sürerek tecavüzün tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, zararının tespitini, üretim araçlarına el konulup davacıya talep ve dava etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini; karşı dava bakımından ise dava konusu faydalı modelin başvuru tarihi olan 31/05/2006 tarihinden öncede tekniğin bilinen durumu kapsamında olduğunu ve dolayısıyla yeni olmadığını ileri sürerek, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davacıya ait faydalı modelin başvuru tarihinden çok önce davalı tarafça kamuya sunulduğu, yeni olmadığı, hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olarak sonuç doğurup faydalı model belgesi başlangıçtan itibaren geçersiz sayıldığından buna dayalı bir hak elde edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine; karşı davada ise 2006/02703 numaralı faydalı model belgesinin dava açıldıktan sonra 31/05/2014 tarihinde geçersiz kılındığı ve halen ortada geçerli bir faydalı model belgesi bulunmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı- karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
    (1) Asıl dava, davacıya ait faydalı model belgesine davalının tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, zararın tespiti ve üretim araçlarına el konulup davacıya verilmesini, karşı dava ise davacı adına kayıtlı ... numaralı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkini istemine ilişkindir.
    Faydalı model hakkına tecavüz davaları ile hükümsüzlük istemine ilişkin davaların birlikte açılması durumunda, öncelikle faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkin bir karar verilmesi gerekmektedir. Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü konusunda olaya uygulanacak mülga 551 sayılı KHK’nın 166'ncı maddesi yollamasıyla aynı KHK’nın 130/2'ncü maddesine faydalı modelin hükümsüzlüğü koruma süresinin devamınca ve hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava edilebilir. Bu itibarla, mahkemece yapılan yargılama sonucu karşı davada hükümsüzlük talebinin karara bağlanması gerekirken, faydalı model belgesinin 31.05.2014 tarihinde geçersiz kılındığından bahisle konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi doğru olmamış, resen bozmayı gerektirmiştir.
    (2) Karşı davada faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü talep edilmiş olup, mülga 551 sayılı KHK’nın 165. maddesinde yer alan “a - Faydalı model belgesi konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 154'üncü, 155' inci ve 156' ncı maddelerinde belirtilen hükümlere aykırılığı ispat edilmişse,” şeklindeki düzenleme ile KHK’nın 142. maddesindeki “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 156'ncı maddesi hükmüne göre yeni olan ve 10'uncu madde anlamında sanayiye uygulanabilen buluşlar, faydalı model belgesi verilerek korunur” hükmüne atıfta bulunulmuştur. Buna göre, faydalı model başvurusunun kabul edilebilmesi için ortada teknik ilerleme anlamında yenilik ( küçük buluş) olması, KHK’nın 10. maddesi anlamında da sanayiye uygulanabilir olması koşulu bulunmaktadır. Öte yandan bir buluş faydalı model belgesi verilerek korunmuş ise, faydalı modelin yeni ve sanayiye uygulanabilir olmadığını ispat yükü bu iddiayı ileri süren tarafa aittir.
    KHK’nın 156. maddesi uyarınca, faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise, yeni değildir. Yenilik incelemesinde, faydalı modele konu ürün itibariyle teknik ilerleme sağlanıp sağlanmadığına bakılmalıdır. Yenilik incelemesi yapılırken, patentlere özgü buluş basamağı incelemesi yapılamaz. Bir başka anlatımla, buluş incelemesinde söz konusu olan problem / çözüm yöntemleri ile, tekniğinde uzman kişinin kendisinin genel bilgisine göre böyle bir buluşu gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğine bakılamaz. Dairemizin yerleşik kararlarında da ifade edildiği (Dairemizin 17.04.2019 tarih 2017/1949 Esas-2019/3122 Karar sayılı Kararı) üzere faydalı model ile korunan, küçük ve faydalı buluş niteliğindeki yeniliklerdir. Şayet küçük buluş ile, herhangi bir üründe hayatı kolaylaştıran hız veya ucuzluk sağlayan her hangi bir teknik ilerleme bulunmakta ve daha önce o ürünle ilgili daha önce böyle bir kullanım şekli bulunmamakta ise, o üründe sağlanan teknik ilerleme faydalı model belgesi verilerek korunabilecektir. KHK’nın 165/1-b maddesinde yer alan “ Faydalı model belgesi konusu buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse,” şeklindeki düzenleme ile faydalı model başvuru belgesinde, başvuru belgesini inceleyen uzmanın ileri sürülen teknik soruna başvuruya konu küçük buluş ile getirilen çözümün makul olduğuna ikna olmasını sağlayacak açıklıkta olması gerekmektedir.
    Karşı davada ispat yükü kendisine düşen davacı Avea İletişim Hizmetleri A.Ş’ye ait baz istasyonu yalıtım odasında yapılan keşif neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda; telekomünikasyon alanında baz istasyonu muhafazası için hem konteyner hem de seperasyon kelimelerinin kullanıldığı, her ikisinin de aynı anlama geldiği, keşif adresindeki baz istasyonundaki yalıtım odasının (konteynerin, seperasyonun) faydalı model belgesi ile korunan yalıtım odası ile aynı olduğu, faydalı model belgesinin başvuru tarihi 31.05.2006 tarihinden önce ticari olarak 2002 yılı öncesinde keşif mahallinde kurulu olduğu, 2002 yılında gerekli onayları almak için Telekomünikasyon Kurumu’na başvuruda bulunduğu, dava konusu faydalı modelin 551 sayılı KHK’nın 156. maddesi hükmü uyarınca başvuru tarihi öncesinde ticari olarak kullanıldığından yeni olmadığı, bu nedenle hükümsüz kılınması
    gerektiği belirtilmiş; işbu rapora karşı davada davalı vekili tarafından keşfin gereği gibi icra edilmediği, 2006 yılında müvekkilinin faydalı model başvurusundan sonra inşa edilen seperasyonun, raporda 2002 yılında yapılan konteyner olarak değerlendirildiğini, davacının 2002 yılındaki konteynerin kaldırılarak yerine müvekkilinin faydalı model belgesi esas alınarak yapılan seperasyonu inkar ettiğini, ilgili survey dataları ile elektrik projeleri olmaksızın yapılan değerlendirmenin eksik olduğunu, incelenen yalıtım odası dış panellerinden birisinin üzerindeki alüminyum kaplamanın açılması suretiyle alttaki straforun imalat tarihinin sistem üzerinden okunabileceğini, konteyner için yapılan başvurunun, konteyner içinde uygulanan teknoloji için ölçüt olmadığı, ölçüt olabilmesi için başvuruya bağlanmış konteyner içinde uygulanan teknolojinin survey datalarının dosyaya kazandırılmasının gerektiği, 2002 yılından 2006 yılına kadar yapılan değişikliklerle ilgili bilgi ve belgelerin celp edilmesi gerektiğini, keşif mahallinde ilgili teknolojiyi uygulayan davacı ile dava dışı firmaların ticari kayıtlarının incelenmesi gerektiği, bu defterlerde keşif mahallinde yapılan eserlere ilişkin faturaların kayıtlı olacağını ileri sürerek ciddi itirazlarda bulunmuş ve bu eksikikler giderildikten sonra mahallinde yeniden keşif icra edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece davalı vekilinin rapora vaki ciddi itirazları doğrultusunda, faydalı modele konu ürünün, FMB başvuru tarihinden önce kullandığını ispat yükü kendisine düşen karşı davacı Avea İletişim Hizmetleri’nin baz istasyonunun 2002 yılında tesis olunduğu anlaşılan baz istasyonunun "yalıtım odasına" ilişkin değişik tarihlerdeki ruhsat, proje, sertifika, fotoğraf gibi ilgili kayıtların dosyaya celbi ile sonrasında keşif yapılması bizzat cihaz üzerindeki işaret ve özelliklerden yalıtım odasının üretim ve tesisata montaj tarihinin tespiti ve oluşacak sonuç çerçevesinde faydalı model belgesinin 551 sayılı KHK'nın 156 maddesi gereğince başvuru tarihi itibariyle tekniğin bilinen durumuna göre teknik ilerleme sağlayan bir yenilik içerip içermediğinin tespiti, şayet yenilik bulunmakta ise faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünün reddi ile bu defa faydalı model hakkına tecavüzün tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmamış, karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile karşı davada verilen hükmün temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    (3) Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada verilen hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile karşı davada verilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı - karşı davalıya iadesine, 24/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara