Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2924 Esas 2012/4325 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2924
Karar No: 2012/4325
Karar Tarihi: 25.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2924 Esas 2012/4325 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2924 E.  ,  2012/4325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini, bu kararın genel kurulca alınması gerektiği gibi gerekçesinin de yerinde olmadığını, ikametgahını baştan beri hiç değiştirmediğini, davalının çalışma alanında kendisine ait veya kiraladığı arazilerde çeltik ekimi yaptığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının baştan beri ortak olma koşullarını taşımadığını, müvekkilinin çalışma alanında oturmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; yönetim kurulunun bu kararı veremeyeceği, genel kurulca alınan bir kararın da bulunmadığı gerekçesiyle ihraç kararının iptaline dair verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 31.05.2010 tarih, 2010/5378 Esas, 2010/6133 Karar sayılı kararı ile "davalı kooperatife ait anasözleşmesinin getirtilip, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının ihraç kararının yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak, yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca çıkarma kararı verilebileceği, somut olayda ise davalı hakkında yönetim kurulunca karar verildiği gerekçesiyle, çıkarma kararının iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, yönetim kurulunun davacı hakkında aldığı ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, anasözleşmenin 22/1 nci maddesine göre, yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca ihraç kararı verilebileceği, genel kurulun, bu yetkiyi yönetime devretmediği, yönetim kurulunun bu durumda ihraç kararı alma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın salt bu nedenle kabulüne karar verilmiştir. Oysa, anasözleşmenin aynı maddesinin 4 ncü ve 5 nci fıkrasında tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise, ortağın üç aylık süre içinde genel kurula itiraz edebileceği, üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye itiraz edilemezse yönetim kurulunun ihraç kararının kesinleşeceği düzenlemesine de yer verilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/2 nci maddesinde, ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verileceği, anasözleşmenin, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da
    yetkili kılabileceği; anasözleşmenin 53/s bendinde ise, yönetim kurulu tarafından verilen ortaklıktan çıkarılma kararlarını inceleyip, onaylamak veya onaylamamak görevinin genel kurulca yönetime devredilemeyeceği belirtilmiş olup, ihraç kararlarını almak yetkisinin yönetime devredilemeyeceği öngörülmüş değildir. Anasözleşmenin 77/l bendinde de, kanun ve anasözleşmedeki ortaklık hak ve ödevlerini yerine getirmeyen ortaklar hakkında karar alarak, bunu genel kurulun onayına sunmak, yönetim kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. Bu durumda, anasözleşmenin ihraç kararı alma yetkisini yönetime devrettiği sonucuna varılmalıdır. Ortaya çıkan bu hukuki durum karşında davacı da, Yasa"nın 16/3 ncü ve anasözleşmenin 22/5 nci maddelerinde yazılı seçeneklerden biri olan dava yolunu tercih ederek, bu davayı açmıştır.
    Bu itibarla, mahkemece, ihraç nedenleri üzerinde durularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanlış nitelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, çıkarmaya dayanak eksikliğin giderilmesi için uygun süreyi içeren bir ihtarname gönderilmeksizin ortak hakkında verilen çıkarma kararının iptali gerekeceğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara