Esas No: 2021/1003
Karar No: 2022/5300
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1003 Esas 2022/5300 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1003 E. , 2022/5300 K.Özet:
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı vekili müvekkilinin hisse bedelini davalıya vermesine rağmen hisse devrinin gerçekleştirilmediğini belirterek hisse devir sözleşmesinin feshini talep etmişti. Mahkeme, hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermişti. Ancak davacı vekili karara istinaf etmişti. Bölge Adliye Mahkemesi, hisse devir sözleşmesinin alacağın temliki hükümlerine uygun yapıldığını, davacının payın devrini bildirir ihtarname göndermediğini, dava dışı şirket tarafından devrin pay defterine işlendiğini belirterek davanın konusuz kaldığına ve karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Temyiz yolu açık olan davada, yöntemince yapılan inceleme sonucu saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Kararda, HMK'nın 355 vd. maddeleri, 369/1., 371., 370/1., 372. maddeleri kullanılmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.02.2020 tarih ve 2017/714 E. - 2020/62 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2020/1033 E. - 2020/1014 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının dava dışı şirkette bulunan hissesini hisse devir sözleşmesi ile 300.000,00 TL bedel ile müvekkiline devredeceği konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin hisse bedelini davalıya elden verdiğini ancak hisse devrinin gerçekleştirmediğini belirterek hisse devir sözleşmesinin feshini, şimdilik 1.000,00 TL'nin 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 300.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davalıya şirketteki hissesini 26/09/2017 tarihinde devrettiğini, bu devir sonrasında davacının müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait anonim şirket paylarının nama yazılı olduğu, bu paylar için yazılı senet ve ilmuhaber çıkartılmadığı, çıplak payların devrinin söz konusu olduğu, taraflar arasında düzenlenen hisse devir sözleşmesinin alacağın temliki hükümlerine uygun olarak yazılı şekilde yapıldığı, davacının anonim şirket payını alacağın temliki hükümlerine göre devraldığı, davacı tarafından dava tarihine kadar dava dışı şirkete devri bildirir ihtarname gönderilerek devralınan hissenin adına pay defterine kaydının istenilmediği, dava dışı şirket tarafından dava tarihinden önce devrin pay defterine işlendiği, davacının dava tarihi itibarıyla sözleşmenin feshi ile ödediği bedeli talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesi 09/05/2016 tarihli olup, pay devrinin pay defterine işlendiği tarihin 26/09/2017 olduğu, dava dışı Aldan Sağlık Hizmetleri Tur. İnş. San. Tic. A.Ş. yönetim kurulu tarafından hisse devrinin kabulü ile pay defterine işlenmesine ilişkin alınmış bir karar bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, davacının (1) pay ile ortak olarak kaydının yer aldığı ilk yönetim kurulu kararı dava tarihinden sonraki tarihli 24/10/2017 tarihli yönetim kurulu kararı olup mahkemece dava tarihinden sonra davacının yönetim kurulu kararı ile dava dışı şirkette hisse sahibi olduğu, davanın konusuz kaldığı ve konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken kurucu niteliğe sahip olmayan 26/09/2017 tarihli pay defterindeki kayıt esas alınmak suretiyle hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 27/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.