Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3048 Esas 2012/4309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3048
Karar No: 2012/4309
Karar Tarihi: 25.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3048 Esas 2012/4309 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3048 E.  ,  2012/4309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı birleşen davada davacı ... ve asıl davada davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı kooperatif denetçileri, davalıların davacı kooperatifin eski yöneticileri olduklarını, görevde bulundukları dönemde ihalesiz iş yaptırma, hakedişsiz ödeme yapma, teknik uygulama sorumlusu olmadan yapılan imalat nedeniyle zarara neden olma, işin yüklenicinin fazladan para alması için bir sonraki yıla sarkıtılması, bayındırlık fiyatı yerine piyasa fiyatından iş yaptırılması, eksik ve yapılmayan işin kabulü, yüklenici ihtarına cevap vemeyerek inşaatın durması sonrasında imalat yapılmaması nedeniyle doğan zarar, fazladan ödeme, sigorta primini ödemeyen yükleniciye ödeme yapma nedeniyle doğan zarar, vergi ve SSK borçlarının ödenmemesi, dış cephe imali için alınan kerestenin yüksek fiyattan alınması, yükleniciye aidat ödenmesinin sağlanması ve yüklenicinin de davalı yöneticilere bu aidatları teslim etmesine rağmen kooperatif kayıtlarına işlenmemesi ile arsa sahibi ile yapılan sözleşmeye uymama nedenleriyle doğan zararlardan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek, toplam 124.241,38 TL"nin temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı ..., sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, davalı ... ve diğer davalı ... vekili, davanın reddini istemişlerdir.
    Birleşen davada davacı ... vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken ihraç edildiğini, çıkma payı ödenmediği gibi davalının tahsis ettiği konuta yaptığı imalatlar nedeniyle alacağının bulunduğunu ileri sürerek, toplam 8.197,51 TL"nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili davanın 4.489,01 TL"lık kısmını kabul ettiklerini belirtmiştir.
    Mahkemce, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; asıl davada davacı kooperatifin kerestenin fahiş bedelle alınması nedeniyle 8.584,38 TL, ortakların yükleniciye ödediği, yüklenicinin de davalı ... ve ..."ya teslim ettiği aidatlar nedeniyle anılan davalılar ... ve ..."nın 2.860,00 TL davacıyı zarara uğrattıkları gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 11.444,38 TL"nın davalılar ... ve ..."dan temerrüt faiziyle tahsiline, sorumluluğu bulunmayan ... aleyhine açılan davanın reddine, birleşen davanın ise; kısmen kabulü ile 4.489,01 TL"nın davalı kooperatiften temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Asıl dava, davacı kooperatifin eski yöneticileri olan davalıların eylemlerinden dolayı kooperatifin uğradığı zararın tazmini, birleşen dava ise, çıkma payı alacağı ve yapılan faydalı masrafların tazmini istemlerine ilişkindir.
    1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollaması ile T.T.K"nun 341. Maddesi hükmüne göre, böyle bir davanın açılabilmesi için genel kurulca davanın açılması yolunda karar alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerekmektedir. Somut olayda davacı kooperatifin 10.10.1999 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan karar gereğince denetçiler tarafından bu dava açılmış ise de, yargılama sonucunda verilen kararı asıl davada davacı birleşen davada davalı kooperatifin yöneticilerinin verdiği vekaletle davayı takip eden avukat temyiz etmiş olup, Dairemizce yapılan inceleme sonunda, mahalli mahkeme kararının kooperatif denetçilerine tebliğ edilmesi amacıyla geri çevrilmiş, mahkemece de geri çevirme gereği yerine getirildiği halde kooperatif denetçilerinin mahalli mahkeme kararını temyiz etmedikleri anlaşılmıştır.
    Asıl davada davalı birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı ... vekilinin temyiz istemine gelince;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara