Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7857 Esas 2022/5291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7857
Karar No: 2022/5291
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7857 Esas 2022/5291 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen dava, davacı bankanın eski yöneticileri olan davalıların Nimsa ve Meysu şirketlerine usulsüz kredi vermesi sonucu bankanın zarar görmesini gerekçe göstererek müteselsilen toplam 673 milyar TL'nin tahsilini talep etmesiyle başladı. Davalılar zamanaşımı ve esas yönünden reddi savunarak davanın düşürülmesini istediler. Mahkeme, davacı bankanın 2002 yılı genel kurulunda zarara sebebiyet verdiği iddia edilen kredilerle ilgili dava açma yetkisi verildiği ve bu sebeple davanın zamanaşımı itirazının reddine karar verdi. Davacı vekili, bütün temyiz itirazlarına rağmen hüküm ONANDI. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmedi.
11. Hukuk Dairesi         2020/7857 E.  ,  2022/5291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.03.2020 tarih ve 2007/602 E. - 2020/254 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili bankanın eski yöneticileri olan davalıların, dava dışı Meysu A.Ş. ile Nimsa A.Ş.’ne usulsüz kredi kullandırmak suretiyle, müvekkili bankanın zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek, şimdilik toplam (673.713.624.820) TL’nin temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri, ayrı ayrı, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre,davacı banka 2002 yılı genel kurulunda zarara sebebiyet verdiği iddia edilen kredilerle ilgili dava açma yetkisi verildiği ve bu suretle davacının en yetkili organı yönünden zararın öğrenme tarihinin 2002 yılı genel kurulu olduğundan davalıların zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği, somut olayda, Meysu... A.Ş.'den kullandırılan kredinin teminatı için tahsis kararında belirtilen menkul rehinin alınmadığı iddia edilmiş ise de, 8. dereceye kadar T.C. Ziraat Bankası A.Ş.'nin kredisine karşılık 12.500.000.000 TL mevduata bloke konulduğu, Meysu ... A.Ş. firmasının piyasada itibarının olduğu, bölge ekonomisi için önemli bir yerinin olduğu istihbarat raporları ile sabit olup, firmaların yurt dışı pazar arayışları sebebiyle ekipman yenilemesi amacıyla krediye ihtiyaç duyduğu, firmalar için istihbarat raporlarında bir kısım olumsuzluklar belirtilmiş ise de, yönetim kurulunca kredi kullandırılması anında istihbarat raporları da dikkate alınarak teminat/risk dengesi sağlanarak davaya konu kredilerin kullandırıldığı, tahsis edilen kredilerin Türkiye Halk Bankası A.Ş. Ticari Krediler Genel Esasları Yönetmeliği, Ticari Krediler Görev ve Yetki Yönetmeliği ile Ticari Krediler Uygulama Talimatına uygun olarak tahsis edildiğini, davalı yönetim kurulu üyeleri ile davalı banka çalışanlarının işlemlerinde gerektirdiği özeni gösterdikleri ayrıca Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/35 Esas - 2017/44 Karar sayılı ilamı ile davalılar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin 2017/13521 Esas - 2018/1183 Karar sayılı ilamı ile onanan kararı ibraz edilen bilirkişi raporları kredi tahsis işleminde tahsis tarihi itibariyle Bankacılık Mevzuatı ile davacı banka yönetmeliklerine, iç mevzuatına aykırı, özensiz davranışlarının olmadığı, bu suretle zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara