Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2301 Esas 2022/5286 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2301
Karar No: 2022/5286
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2301 Esas 2022/5286 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı firma marka başvurusunun reddine dair kararı Yargıtay'a taşımıştır. Davacı firma, hareketli markasının diğer teşebbüslerin mal ve hizmetlerinden rahatlıkla ayrıldığını ve ayırt edicilik vasfını kazandırdığını iddia etmiştir. Ancak, Yargıtay kararında davacı firma markasının yeşil, sarı ve kırmızı rengi içeren trafik lambasının hareketini gösterdiği ve tanıtıcı işaret olarak kullanıldığına karar verilmiştir. Bu nedenle, KHK'nın 7/1 (c) maddesi uyarınca tanımlayıcı olduğu ve tescilinin mümkün olmadığı kararlaştırılmıştır. Ayrıca, trafik lambaları tüm mal ve hizmet grupları açısından kullanım tekelinin kimseye bırakılamayacak işaretler olduğu için, Mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulması gerektiği hükmedilmiştir. KHK'nın 5 ve 7/1-a maddeleri uyarınca, her türlü işaretin marka olarak tescili mümkündür. Ancak, markanın somut ayırt ediciliği haiz olup olmadığının her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/2301 E.  ,  2022/5286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.04.2016 tarih ve 2014/526 E. - 2016/122 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili firmanın internet servis hizmeti sunan ve Bağımsız Araştırma Şirketi ComScore’un 2013 verilerine göre dünyada 100 milyondan fazla kullanıcıya sahip uluslararası arama motorlarından biri olduğunu, trafik durumunu göstermek amacıyla tasarlandığı ve geliştirdiği bir sistemle Türkiye’de kullanıcılarına uzun süredir hizmet vermekte olduğunu, davaya konu hareketli markanın, yeşil, sarı ve kırmızı renkleri ihtiva eden tek bir trafik ışığı ve bu rengi tamamlayan animasyonlu derecelendirme görseli ile bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, YİDK’nın redde dair gerekçesinin eksik ve hatalı değerlendirme mahsulü olduğunu, davaya konu hareketli markanın, müvekkil firmanın ana vatanı Rusya’da YİDK tarafından reddedilen mal ve hizmet sınıfları da dahil olmak üzere tescil edildiğini, Yandex firmasının bu hizmeti ile alanında tek olduğunu, bu bakımdan yeşil, sarı ve kırmızı renkleri ihtiva eden tek bir trafik ışığı ve bu rengi tamamlayan animasyonlu derece skalasını gören kullanıcının, hareketi bir bütün olarak algıladığını ve mezkur markayı diğer teşebbüslerin mal ve hizmetlerinden rahatlıkla ayırt ettiğini, müvekkilin hareketli markası içinde trafik ışığı lambasının mutat kullanım işlevinden de soyutlandığını, bir tür görsel alegori tekniğinden faydalanıldığını, trafik lambası kullanımı ile trafik sıkışıklığı arasında bağlantı kurulduğunu, markadaki esas ayırt edici unsurun da bu alegori (çağrışım yöntemi) kullanımı, işlev kaydırması olduğundan, hareket markasına ayırt edicilik vasfını kazandırdığını iddia ederek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve davayı etmiştir.
    Davalı vekili, davacı adına tescili talep edilen marka başvurusunun, 556 s. KHK m. 7/1,a hükmü bağlamında reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu iddiasının yerinde olmadığını, davacı tarafından tescili talep edilen hareketli görselin ayırt edici vasfının düşük olduğunu, görselin; evrensel trafik ışığı renklerini içermesi, trafik lambası görsellerini kullanması, ayırt ediciliği bulunmayan sıradan sayısal derecelendirme sistemine yer vermesi bakımından genel, sıradan, basit olmasının yanında ticari hayatta da herkes tarafından serbest olarak kullanılabilir nitelikte olduğunu, bu sebeplerle başvuru konusu markanın, KHK 7/1,a hükmünde yer alan koşulları sağlamadığını, hareketli görselin bir bütün olarak, mal veya hizmetin vasfını belirttiğini, belirtilen görselin marka olarak tescili halinde, herkesin kullandığı bir işaretin bir şahsın inhisarına bırakılmış olacağını, başvuru kapsamında yer alan benzer nitelikteki diğer mallar ve hizmetler için farklı tacirler tarafından da yaygın biçimde kullanılan diğer şekillerden yeterli ölçüde ayırt edilebilir nitelikte olmayan başvuru markası ret kapsamındaki hizmetler bakımından, ilgili tüketicinin başvuru sahibine ait malları diğer ticari kaynaklara ait mallardan ayırt edebilmesine imkan verecek nitelikte olmadığını, bu itibarla KHK 7/1,c hükmünün uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, herkesin kullanımına her ihtimalde açık tutulması gereken işaretlerin dönüşümünün mümkün olmadığını, başvuru kapsamında yer alan hareketli görselin de bu nitelikte olduğunu savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, TPMK YİDK'nın 16/09/2014 tarih 2014-M-13415 sayılı kararının 9. sınıfta trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon işaretle bildirme cihaz ve araçları 39 sınıfta kara taşımacılığı hizmetleri yani trafik bilgisi trafik sıkışıklığı bilgisi hariç 09. sınıftan çıkartılan sınıflar yönünden iptaline, (“Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları.Kara taşımacılığı hizmetleri, yani trafik bilgisi ve trafik sıkışıklığı bilgisi sağlama hizmetleri.” Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları özellikle online trafik bilgisi alınan programlar, bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yemden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (ven işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil), YİDK iptaline ilişkin fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, marka başvurusunun mutlak nedenle reddine dair TPMK YİDK kararının iptali istemlerine ilişkindir.
    Davacının 2013/46292 sayılı “ŞEKİL (HAREKETLİ MARKA)” unsurlu marka başvurusu TPMK YİDK tarafından 09 (02, 03, 12), 35 (01, 02), 38 (02), 39 (01), 42 (02) sınıf mal ve hizmetler yönünden nihai olarak reddedilmiş, YİDK kararının iptali istemiyle açılan dava sonunda İlk Derece Mahkemesince, 09. Sınıftaki mallar yönünden davanın kabulü ile YİDK kararının iptaline sair mal ve hizmetler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Olaya uygulanacak 556 sayılı Marka KHK’nın 5 ve 7/1-a maddeleri uyarınca, somut ve somut ayırt ediciliği haiz olması koşuluyla her türlü işaretin marka olarak tescili mümkündür. Bu bağlamda, sözcüklerin, sloganların, seslerin, renklerin, grafiklerin, şekillerin, bunların kombinasyonları gibi şekiller dizgesi olarak hareketlerin marka olarak tescillerine bir mani bulunmamaktadır.
    Hareket markalarının soyut ayırt ediciliği haiz olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bununla birlikte diğer markalarda olduğu gibi, hareket markalarının marka olarak tescili için markanın somut ayırt ediciliği haiz olup olmadığının her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Aynı şekilde hareket markalarının KHK’nın 7. Maddesindeki diğer tüm mutlak ret sebepleri açısından da denetime tabi tutulması gerekir.
    Somut ayırt edicilik kavramı uyarınca, marka başvurusu kapsamındaki mal veya hizmetlerin hedef tüketici kitlesi o işareti gördüğünde bu işareti bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini diğer teşebbüse ait mal ve hizmetlerden ayırt etmeye yarayan bir işaret olarak, diğer bir anlatımla marka algısı yaratıcı nitelikte bir işaret olarak görmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı şirketin marka başvurusunun bir trafik lambasının 0’dan 10’a doğru önce yeşil, sonra sarı ve en son kırmızıya dönmesi hareketini konu aldığı, başvurudan çıkartılan “Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar.” Malları yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu mallar yönünden yeşilden sarı ve kırmızıya dönen hareketli trafik lambası görüntüsünün (filminin) tanıtıcı işaret olarak kullanılması halinde bu görüntünün marka algısı oluşturacak bir işaret olmadığı gibi, KHK’nın 7/1 (c) maddesi uyarınca tanımlayıcı olacağı gibi, bu tür malları üreten ve satan herkesin kullanımına açık bir işaret olması nedeniyle KHK’nın 7/1-d maddesi uyarınca da tescilinin mümkün olmadığı, esasen trafik ışıkların tüm mal ve hizmet gruplarının alım – satım trafiği yönünden kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olduğu bu nedenle marka olarak kullanım tekelinin kimseye bırakılmaması gerektiği halde Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile YİDK kararının anılan mallar yönünden iptaline karar verilmesi isabetli bulunmamış ve bu nedenle kararın davalı TPMK lehine bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, dava dosyasının yerel mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara