Esas No: 2021/3745
Karar No: 2022/5461
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3745 Esas 2022/5461 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3745 E. , 2022/5461 K.Özet:
Davacı, işletmesinde kullandığı cihazın rutin bakımı için davalı şirket aracılığıyla Ankara’da mukim alıcı firmaya gönderdiğini ancak teslimat sırasında cihazda kırık tespit edildiğini ve zarar gördüğünü ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep etmiş, mahkeme davalı şirketin %75 oranında kusurlu olduğunu belirterek 2.500 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar vermiş, ancak kar mahrumiyetine ilişkin talebi reddetmemiş. Temyiz sonucunda, davacının maddi tazminat talebinin belirsiz alacak niteliğinde olmadığı, davalının manevi tazminatın miktar bakımından altında kaldığı ve davalının temyiz itirazlarının reddedildiği belirtilmiştir. Ancak taşıyıcının sınırlı sorumluluğuna dair kanun maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 882. maddesi, taşıyıcının sorumluluğunu düzenler.
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 880-881. maddeleri, tazminat hesaplaması ile ilgili hükümler içerir.
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 886. maddesi, taşıy
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.12.2020 tarih ve 2018/587 E. - 2020/620 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, işletmesinde kullandığı cihazı rutin bakımlarının yapılması için davalı şirket aracılığıyla Ankara’da mukim alıcı firmaya gönderdiğini, alıcı firma tarafından teslim anında yapılan kontrolde cihazın ekranında kırık tespit edildiğini ve eşyanın teslim alınmayarak davalıya iade edildiğini, davalının kusurlu taşıması yüzünden müvekkilinin cihazı zarar gördüğünü ve cihazdan mahrum kalması sebebiyle kar kaybına uğradığını, ayrıca cihaza bağlı taahhütlerini yerine getiremediği için itibar kaybına uğrayıp manevi zarara da uğradığını ileri sürerek, 5.000.- TL maddi ve 5.000.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, akabinde 06.11.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 14.555,15 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı taşıyıcının gönderen tarafından kendisine taşınmak üzere teslim edilen cihazın hasarlı olarak teslim edildiğini uygun delillerle ispat etmesi gerektiği, kargo tesellüm makbuzunda malın hasarlı teslim alındığına dair kayıt bulunmadığı, davalı, göndericinin ambalajlamayı yüke uygun yapmamasından dolayı zararın meydana geldiğini savunmuşsa da, bu husustaki yetersizliğin taşıyıcının nezaret yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, zararın meydana gelmesinde davacının %25, taşıyıcının ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacının davalının kusuru oranında hasar bedelini ve mahrum kaldığı karı talep edebileceği, davacı yanın maddi tazminat talebini yaptığı ıslahla artırdığı ancak davalının süresi içerisinde ıslahla artırılan tutar bakımından zamanaşımı definde bulunduğu, TTK 855/5. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, taşıma işleminin 2014 yılında yapıldığı gözetildiğinde ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu, bu nedenle maddi tazminat bakımından dava dilekçesiyle belirtilen tutara hükmedildiği, davacının arızalanan cihaz nedeniyle yeni kursiyer kaydı yapamadığı, bu hususunda ticari itibarını zedelediği gözetildiğinde manevi tazminat şartlarının oluştuğunun da kabulü gerektiği gerekçesiyle, 2.500,00 TL cihaz bedeli ve 2.500,00 TL kâr kaybı olmak üzere 5.000.- TL maddi tazminatının ve 500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve cihaz hasarı ve mahrum kalınan kara ilişkin maddi tazminat talebinin davacı bakımından belirsiz alacak niteliğinde olmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalı vekilince, müvekkili aleyhine hükmedilen 500,00 TL manevi tazminat bakımından temyize başvurulmuşsa da, 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu işbu davada uygulanması gereken HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'ya eklenen Ek-Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 3.920,00 TL'dir. Bu durumda, davalı şirket aleyhine hükmedilen manevi tazminat tutarı temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı yanın aleyhine hükmedilen manevi tazminat hakkındaki temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir
3-) Davalı vekilinin müvekkili aleyhine hükmedilen maddi tazminat hakkındaki temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki (4) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
4-) Dava, yurt içi eşya taşımasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, davacının, taşımaya konu cihazı işlettiği kursta kullandığı, hasar sebebiyle cihazı belli bir süre kullanamayıp kar mahrumiyetine uğradığı gerekçesiyle 2.500.- TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Ancak, 6102 sayılı TTK 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Genel kural, taşıyıcının zıya ve hasardan sınırlı sorumluluğunun olduğu şeklinde ise de 6102 sayılı TTK'nın 886. maddesinde de taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı haller düzenlenmiştir. Buna göre; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaktır. Somut olayda, davalı taşıyıcının zarara kasten veyahut pervasızca bir davranışıyla sebep olduğu ispatlanamadığı gibi somut olayın özellikleri gözetildiğinde de davalı taşıyıcının zarara kasten veyahut pervasızca bir davranışıyla sebebiyet verdiğini kabule imkan bulunmamaktadır. Bu hale göre, mahkemece, kar mahrumiyetine ilişkin talebin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin manevi tazminat hakkındaki temyiz isteminin miktar bakımından reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, (4 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme hükmünün davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 82,48 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.