Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7108 Esas 2022/5442 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7108
Karar No: 2022/5442
Karar Tarihi: 05.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7108 Esas 2022/5442 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket ile davacılar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığının tespiti ve ödenen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesi talebiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi dava şartı eksikliği nedeniyle, davacının yabancı mahkemenin kararında davalı şirkete karşı açmış olduğu alacak davasının kesin hüküm olduğu gerekçesiyle, bu davada kesin hüküm yönünden usulden reddine ve davacı ile davalı arasında ortaklık ilişkisi bulunmadığına karar vermiştir. Karara yapılan istinaf sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi, dosya kapsamına göre somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermiştir. Ancak davacının davalı şirkete karşı açtığı davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar verilmesi gerektiğine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararında bu hususa yer verilmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 355 vd. maddeleri
- HMK'nın 369/1. ve 371. maddeleri
- 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesi
11. Hukuk Dairesi         2020/7108 E.  ,  2022/5442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.11.2018 tarih ve 2015/144 E- 2018/773 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.01.2020 tarih ve 2019/281 E- 2020/79 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkillerinin davalı tarafa para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacı ...’nın davalı şirkete karşı açtığı dava yönünden kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davalı şirket yönünden dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine, yabancı mahkeme kararında ortaklık ilişkisi geçerli kabul edildiği için davacı ...’nın davalı ...’dan bir hak talep edemeyeceği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın esastan reddine, davacı ...’nın davasının kabulü ile bu davacı ile davalı şirket arasında ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve 7.696,16 Euro’nun davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Bu karara karşı, davacı vekili ve davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce, davanın 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında olduğu, sair hususların incelenmesine gerek olmadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, davacının davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi talebine ilişkindir. Davacılardan ... yabancı mahkemede davalı şirket aleyhine alacak davası açmış, bu dava reddedilmiş ve bu ret kararı kesinleşmiştir. Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiş ve tanımaya ilişkin bu karar da kesinleşmiştir. Kesin hüküm dava şartı olup mahkemece re’sen değerlendirilmesi gerekmektedir. 7194 sayılı Yasa, dava şartlarından olan kesin hükmün değerlendirilmesine engel bir düzenleme içermemektedir. Bu itibarla tarafları, hukuki sebepleri aynı olan yabancı mahkeme kararı davacı ...’nın davalı şirkete karşı açtığı dava yönünden kesin hüküm teşkil etmekte olup bölge adliye mahkemesince davacı ...’nın davalı şirkete karşı açtığı davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı ...’nın davası ve davacı ...’nın davalı ...’a karşı açtığı dava yönünden 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bölge adliye mahkemesi kararının bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara