Esas No: 2022/4752
Karar No: 2022/5429
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4752 Esas 2022/5429 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/4752 E. , 2022/5429 K.Özet:
Davacı, iş kazası sonucu bağlanan gelir nedeniyle müvekkil kurumun alacağının davalı şirketten tahsiline karar verildiğini ancak şirketin tasfiye sürecine girdiğini ve borçlu şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini belirterek şirketin yeniden ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, bunun üzerine yapılan istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır. HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri uyarınca temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: TTK. m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.12.2021 tarih ve 2021/327 E. - 2021/919 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.04.2022 tarih ve 2022/308 E. - 2022/567 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili Kurum sigortalılarından ...'ın ihyası istenen Tasfiye Halinde Bimtaş İnşaat Restorasyon San. ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ait işyerinde geçirdiği iş kazası sonucu işçiye bağlanan gelir neticesinde oluşan kurum zararının tahsili için açılan rücuen alacak davası sonucunda müvekkili kurumun alacağının davalı şirketten tahsiline karar verildiğini, müvekkili tarafından ilama dayalı alacağın tahsili için şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin ticaret sicilinden gelen kayıtlarından tasfiye sürecine girdiği ve tasfiye sürecinin tamamlanarak sicilden terkin edildiğinin belirlenmiş olduğunu, icra takibinin devamı ve taraf teşkilinin sağlanması ve ilgili şirketin yeniden ihyası için iş bu davanın açıldığı, müvekkili kurumun alacağı tasfiye ve terkinden önce doğmuş olduğunu, bu aşamada yapılan terkin işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, şirketin yeniden ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili; müvekkilinin TTK. m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapılmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memuru olduğunu, müvekkilinin yasal hasım olması sebebiyle yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenen şirketin tasfiyesi tamamlanıp Ticaret Sicilinden terkin edilmemiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 05/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.