Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6772 Esas 2022/5422 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6772
Karar No: 2022/5422
Karar Tarihi: 05.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6772 Esas 2022/5422 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalı Kombassan Holding A.Ş.'ye karşı açılan yabancı mahkeme kararının tenfizi talebi reddedilmiştir. Davalı tarafın savunması, Türkiye'de benzer bir dava için verilmiş \"karar verilmesine yer olmadığı\" hükmünün kesinleştiği yönündedir. Ancak, mahkeme kararı bozulmuştur çünkü tanıma ve tenfizi istenen yabancı mahkeme kararı, Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil etmektedir. Bu karar, 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Karanamede Yapılan Değişiklikler Hakkında Kanun'un 41. maddesi ve Medeni Usul Hukuku Kanunu'nun 54/1-c maddelerine göre verilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/6772 E.  ,  2022/5422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.04.2021 tarih ve 2020/189 E. - 2021/217 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili; Federal Almanya Cumhuriyeti Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesi 6. Sivil Hukuk Dairesi'nin 6 O 126/05 numaralı dosyasından verilen 03/05/2006 tarihli kararın ve yargılama masraflarına dair tespit kararının kesinleştiğini ve tenfiz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacı tarafından aynı talebe ilişkin açılan Konya 2 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/380 esas sayılı dosyasından verilen red kararının kesinleştiğini ve kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Karanamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 41 maddesi ile yasal düzenleme yapıldığı ve 07/12/2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "25/03/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a" eklenen Geçici 4/2. maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dava; yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi talebine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada uyuşmazlığa 3332 sayılı Yasa’nın geçici 4. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle dava ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Ancak, 5718 sayılı MÖHUK 50-59 maddeleri tanıma ve tenfiz kurumlarını düzenlemekte olup buna göre yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı tutulmuş ve yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmıştır. Buna göre, yabancı mahkeme kararının verildiği devlet ile Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmalı, ilam Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuya ilişkin olmalı, davalının savunma haklarına uygun davranılarak verilen hüküm Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamalıdır.
    Somut olayda, tanıma ve tenfizi istenen yabancı mahkeme kararı alacak hükmüne haiz olup aynı konuda Türkiye’de açılan bu tür davalarda dosya hangi aşamada olursa olsun 7194 sayılı Yasa gereğince davacıların, davalı şirkete ortak olduğu kabul edilerek “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilmekte ve kararlar bu şekilde kesinleşmektedir. Buna karşın yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen yabancı mahkeme kararlarının tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt sonuçlara ulaşılacak olup, Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki kararlara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılması MÖHUK’un 54/1-c maddesinde düzenlenen ve yukarıda özetlendiği üzere Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir. Şu halde mahkemece 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi ve MÖHUK’un 54/1-c maddesi birlikte değerlendirilerek, ortak olmadığının tespiti ve alacak isteminin kabulüne ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizinin Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle dava hakkında karar vrilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulmasna karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz istemlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz istemlerinin şimdlik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 05/09/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Dava yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi ile 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a eklenen geçici 4. maddede “birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir” hükmü yer almaktadır. Dava konusu yabancı mahkeme kararı yukarıda anılan madde kapsamında kalan Kombassan Holding A.Ş.'ye karşı açılan alacak istemine ilişkindir ve bu kararın tenfizine ilişkin eldeki dava halen derdesttir. Bu itibarla bu kararın tenfizine ilişkin davanın da yukarıda anılan madde kapsamına girdiği ve bölge adliye mahkemesince anılan yasal düzenleme kapsamında karar verilmesi nedeniyle kararın onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun yukarıdaki gerekçesine katılmıyorum.

    Hemen Ara