Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1501 Esas 2012/4209 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1501
Karar No: 2012/4209
Karar Tarihi: 14.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1501 Esas 2012/4209 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, taşınmaz mal satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca imzalanan sözleşmenin davalı tarafından ihlal edilmesi sonucu oluşan eksik ve kusurlu iş bedelinin (11.200 TL) yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesi talebiyle açılmıştır. Davacı tarafın iddialarının doğru olmadığı savunulan dava, Yargıtay'ın bozma kararı uyarınca yapılan yargılama sonunda davacının dava açma sıfatı bulunmadığından reddedilmiştir. Bu nedenle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları mahkeme tarafından reddedilmiş ve hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu
- Medeni Kanun
23. Hukuk Dairesi         2012/1501 E.  ,  2012/4209 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacının annesi ile davalı arasında taşınmaz mal satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının sözleşme şartlarına uymadığını, daireleri eksik ve kusurlu olarak teslim ettiğini, bu durumun mahkeme aracılığıyla saptandığını ileri sürerek, kusurlu ve eksik iş bedeli olarak 11.200,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar; Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nce, davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme imzalanmadığı, davanın satın almaya dayandırıldığı, sözleşmenin tarafı olan arsa sahibinin bir kısım bölümleri davacıya satmış olmasının 20.09.2000 tarihli sözleşmeden doğan hakların temliki anlamına gelmediği, davacının ayrıca sözleşmeden doğan hakların kendisine temlik edildiğine dair bir temlikname de sunmadığı,bu durumda davalı hakkında dava açma sıfatı bulunmadığından davanın reddi gerektiği, öte yandan dava tarihinden önceki bir tarihte bağımsız bölümlerin teslim alınıp kiraya verildiği,teslim sırasında ihtirazî kayıt ileri sürülüp sürülmediği araştırılmadan açık ayıplı imalâtlar için dava hakkının düşüp düşmediği değerlendirilmeden, açık ayıp bedeline hükmedilmesinin de kabul şekline göre doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda,davacının dava açma sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan



    Hemen Ara