23. Hukuk Dairesi 2012/478 E. , 2012/4207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlu ...hakkında takip başlattıklarını, borçlunun vefatından sonra mirasçılarına ödeme emirlerinin gönderildiğini, diğer mirasçıların mirası reddediklerini, mirasçı ..."ün aleyhine icra takibine devam ettiklerini, borçluya ait taşınmaz üzerine haciz şerhi konulduğunu, borçlunun ölümünden üç gün sonra davalı tarafça mirasçısı ... hakkında 80.000,00 TL bedelli senet nedeniyle takipte bulunulduğunu ve bu takibin kesinleşmesi ile taşınmaz üzerine 02.04.2009 tarihinde haciz şerhi konulduğunu, takibin muvazaalı ve mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, davalı ile borçlu arasında senet düzenlemeye yol açacak bir ilişki olmadığı gibi davalı tarafın da borçlu ..."ün bu senedi ödemeye gücü olmadığını bildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile birinci sırada davacının alacağının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borçlu ...ün müvekkilinin komşusu ve aile dostu olduğunu, müvekkilinin aralarındaki dostluğa istinaden...."ün zaman zaman bazı borçlarını ödediğini, kızı..."nın bu borçları babasının vefatı halinde ödemek üzere üstlendiğini, müvekkiline de icra takibine konu senedi verdiğini, alacağın gerçek olduğunu, müvekkilinin ... Ziraat Bankası ve Türkiye Halk Bankası"na bulunan borçları ödediğini, davacıya bu borcuna karşılık ticari işlerde kullandığı kantarını verdiğini,ayrıca haricen paralar da ödediğini, davacının bu aldığı kantardan ve paralardan bahsetmeksizin icra takibi yapmaya çalıştığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça ... hakkında 05.07.2008 tanzim, 11.10.2008 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu ..."ün ölümünden üç gün sonra takipte bulunulduğu, bu takibin kesinleşmesi ile taşınmaz üzerine 02.04.2009 tarihinde haciz şerhi konulduğu, borçlu ..."ün sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında 80.000.00 TL borç altına girmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının borçluya bu miktar ödeme yaptığının da ispatlanamadığı, takip konusu senedin davacıdan mal kaçırmak için muvazaalı olarak düzenlendiği ve gerçek borç alacak ilişkisini göstermediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
Dava, sıra cetvelinin birinci sırasında kayıtlı alacağın gerçek olmadığı iddiası ile birinci sırada davacı alacağının ödenmesi istemine ilişkindir.
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline alacağın varlığına ve/veya miktarına yönelik itiraza ilişkin bir davanın kabulü halinde, bu davalarda da kıyasen uygulanan İİK"nun 235/3 ncü maddesi uyarınca sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın dava masrafları da dahil olmak üzere davacıya, alacağı nispetinde tahsisine, varsa kalan paranın ise davalıya ödenmesine hükmedilmesi, sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün 1. bendinde yer alan“İPTALİNE” ibaresinin çıkarılarak, yerine “birinci sırasında davalıya ayrılan payın, yargılama harç ve giderleri dahil edilerek, davacıya ödenmesine, bakiye kalması halinde davalıya bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.