Esas No: 2021/2504
Karar No: 2022/5444
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2504 Esas 2022/5444 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2504 E. , 2022/5444 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, davacı ve davalı arasındaki dava sonucunda verilen kararı incelerken, davanın kesin hüküm oluşturan kısmında dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddedilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığına karar verdi. Ancak, kesin hüküm dışında kalan davalı ile ilgili kısım için ilk derece mahkemesinin karar vermemesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına hükmetti. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355 vd., 369/1. ve 371 maddeleri, ve 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2019 tarih ve 2019/178 E- 2019/781 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.01.2021 tarih ve 2020/1455 E- 2021/65 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinin davalı tarafa para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı şirkete karşı açılan 10.353,66 Euro’ya yönelik dava hakkında kesin hüküm bulunduğundan bu miktara ilişkin davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, bakiye talep ve davalı ...’a yönelik dava hakkında 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili ve davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce, yabancı mahkeme kararına konu davanın miktarının ve taraflarının farklı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın tümü hakkında 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacının davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi talebine ilişkindir. Davacı yabancı mahkemede davalı şirket aleyhine 10.353,66 Euro miktarlı alacak davası açmış ve bu dava reddedilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiş ve tanımaya ilişkin bu karar da kesinleşmiştir. Kesin hüküm dava şartı olup mahkemece re’sen değerlendirilmesi gerekmektedir. 7194 Sayılı Yasa, dava şartlarından olan kesin hükmün değerlendirilmesine engel bir düzenleme içermemektedir. Bu itibarla tarafları, hukuki sebepleri aynı olan yabancı mahkeme kararı 10.353,66 Euro yönünden kesin hüküm teşkil etmekte olup İlk Derece Mahkemesinin bu kısma yönelik davayı dava şartı yokluğundan usulden reddetmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı vekili, dava dilekçesiyle 36.007,73 Euro alacak talep etmiş olup yabancı mahkeme kararının ret kararı kapsamı dışında kalan kısımla ve kesin hükmün kapsamı dışında kalan davalı ...’la ilgili dava hakkında ilk derece mahkemesinin 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla bölge adliye mahkemesince davacı vekilinin ve davalı şirket vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın tamamı hakkında 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş ve bölge adliye mahkemesi kararının bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.