23. Hukuk Dairesi 2012/2001 E. , 2012/4192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 2003 yılında kurulduğunu, sermayesinin 4.000.000,00 TL olduğunu, tekstil desen baskısı ve aksesuar üretim ve satımı ile iştigal ettiğini, hammaddenin kısa vadeli alınması ve satışların uzun vadeyle yapılması nedeniyle oluşan kaynak açığının kredilerle karşılandığını ve faiz sarmalına girildiğini, işçilik maliyetinin yüksekliği ve piyasadaki Çin malı ürünler faktörü nedeniyle ekonomik darboğaza düştüklerini ve borca batık hale geldiklerini; ar-ge faaliyetlerine ağırlık vermek, zarar yaratan unsurları azaltmak, dışarıdan finansal destek bulmak, sermaye artışı yapmak ve yurt dışı müşteriler bulmak suretiyle borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, bilirkişi ve kayyım raporları ile tüm dosya kapsamına göre, dava aşamasından karar aşamasına kadar geçen süreçte davacıya ait taşınmazların değerleri dikkate alındığında davacının borca batıklıktan kurtulduğu, bu değerlerin İcra Mahkemesi"nce yapılan kıymet takdiri incelemesi ile de uyumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
25.02.2011 günlü bilirkişi raporunda güncel rayiçlerin belirlenmesi gerekliliğine değinilmiş fakat borca batıklığın da sona erdiği belirtilmiştir. Raporlara yönelik itirazlar da yeterince değerlendirilmemiştir.
Dava 30.01.2009 tarihinde açılmış, karar yaklaşık üç yıl sonra 09.12.2011 tarihinde verilmiş olduğundan, davacı şirketin mali yapısı ve borca batıklık durumunun, bilirkişi raporunda önerildiği şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı ve özellikle önceki raporlara yönelik gerekçeli itirazların ve mal kaçırmaya ve borca batıklık durumunu değiştirmeye yönelik yapay işlemler konusundaki iddiaların mevcudiyeti hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.