Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1046 Esas 2022/5441 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1046
Karar No: 2022/5441
Karar Tarihi: 05.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1046 Esas 2022/5441 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Kombassan Grubu'nun dini ve milli duygular kullanarak yatırılan paraları geri çekilebileceği ve yüksek faiz verileceği garantisi ile topladıklarını, kendisinin de bu paralardan biri olduğunu ve 13.151,96 Euro tahsil edildiğini iddia ederek, ilişkinin hükümsüzlüğüne hükmedilmesini ve paraların geri ödenmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar verirken, davacının istirdadı talep edilen paranın farklı bir konu olduğunu belirtti. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının taleplerinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verdi ve bakiye kısma yönelik davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verdi. Ancak sonradan çıkan 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesi kapsamında bakiye kısma yönelik dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı belirtilerek kararın bu yönden bozulması gerektiği hükmedildi. Kanun maddeleri olarak, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine HMK'nın 115/2. maddesi, fazlaya ilişkin talep yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi için MÖHUK'un 59. m
11. Hukuk Dairesi         2020/1046 E.  ,  2022/5441 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.03.2018 tarih ve 2015/494 E- 2018/194 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.11.2019 tarih ve 2018/1462 E- 2019/1481 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin de içinde bulunduğu Kombassan Grubu tarafından Almanya başta olmak üzere birçok ülkede dini ve milli duygular kullanılarak yatırılan paraların istendiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantisi ile para toplanıldığını, davacıya da yatırmış olduğu 10.073,00 DM (5.150,24 Euro) karşılığında Kombassan Holdings S.A. 1929 Ortaklık Sözleşmesi ve 515 adet hisse senedi verildiğini, ayrıca 15.650,00 DM (8.001,71 Euro) karşılığında 28.02.2000 tarihli ortaklık durum belgesi ve 200 adet hisse senedi verildiğini, böylece davalı şirketçe müvekkilinden toplam 13.151,96 Euro tahsil edildiğini, davalının işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu, alınan paraların iadesinin gerektiğini ileri sürerek, taraflar arasında kurulan ilişkinin hükümsüzlüğüne ve 13.151,96 Euro’nun tahsil tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, hak düşürücü süre, zamanaşımı, kesin hüküm ve esasa ilişkin savunmalarda bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalının hak düşürücü süre itirazının ve zamanaşımı def'inin yerinde olmayıp dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davalı tarafından Almanya Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.01.2008 tarih ve 2 O 312/05 sayılı kararının tenfizine ilişkin Konya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/664 E,2016/254 K sayılı 21.11.2017 kesinleşme tarihli ilamına dayalı olarak 61.854.00 TL alacak ve 2.011,00 TL yargılama giderinin davacıya ödendiği, tenfiz ilamına konu yabancı mahkeme kararı ile davacının davalıya 19.07.1999 tarihinde yapmış olduğu ödemenin istirdadı talep edilmiş olduğundan eldeki davanın konusunun SPK listelerinde kayıtlı Ek-1c-Kombassan SA'ya 02.03.2000 tarihinde yapılan 5.112,00 Euro ödeme olduğu, bekletici mesele yapılması talep edilen tanıma davasının konusu olan yabancı mahkeme kararında SPK belgeleri tartışılmadığı için kesin hüküm oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının Bera Holding A.Ş.'nin ortağı olmadığının tespitine, 5.112,00 Euro’nun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
    Bu karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce, davacının istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, Federal Almanya Cumhuriyeti Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2 O 312/05 sayılı kararının, Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.04.2016 tarih ve 2015/664 Esas-2016/254 Karar sayılı ilamı ile Kombassan Holding A.Ş. yönünden tenfizine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 21.11.2017 tarihinde kesinleştiği, bu karara istinaden davalı tarafından davacıya 19.02.2017 tarihinde 61.854,00 TL, aynı tarihte vekalet ücreti ve yargılama gideri olarak 2.011,00 TL ödeme yapıldığı, bu davanın konusunun, sebebinin ve tarafların eldeki dava ile aynı olduğu, yabancı mahkeme kararının konusunun SPK'ya ekli listelerde yer alan tahsilat kaydında 7.591,00 Euro olarak bildirilen para olduğu, bu nedenle yabancı mahkeme kararının 7.592,68 Euro’luk talep yönünden kesin hüküm oluşturduğu, davalı tarafından tanıma davasına konu edilen diğer yabancı mahkeme kararı olan Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin 1-17 U 214/10 sayılı dosyasının konusunun davacının Kombassan SA’ya Mart 2000 tarihinde ödeyip iadesini istediği 5.112,92 Euro olduğu, yabancı mahkeme kararı ile davanın reddine karar verildiği ve eldeki dava devam ederken bu kararının tanınmasına ilişkin davanın derdest olduğu, mahkemece tanıma davasının sonuçlanmasının beklenilmemesinin hatalı olduğu, Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.05. 2017 tarih ve 2015/630 E.-2017/340 K. sayılı kararıyla yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği, bu davanın konusunun, sebebinin ve taraflarının da eldeki dava ile aynı olduğu, bu nedenle eldeki davaya konu 5.150,24 Euro’ya yönelik talebin de kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiği, dava konusu bakiye 446,35 Euro miktar yönünden ise talebin zamanaşımına uğradığı, davalının istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan hususlar yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, 12.705,60 Euro yönünden açılan davanın MÖHUK'un 59, HMK'nın 303. ve HMK'nın 114/1.i maddesi uyarınca kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğundan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine, fazlaya ilişkin talep yönünden ise davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, davacının davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi talebine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince davacının 5.112,92 Euro ve 7.592,68 Euro’ya yönelik taleplerin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince bakiye 446,35 Euro yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında bakiye kısma yönelik dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden kararın bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara