Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2438 Esas 2012/4183 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2438
Karar No: 2012/4183
Karar Tarihi: 14.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2438 Esas 2012/4183 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket hakkında icra takibi yapılmasına rağmen borcun tahsil edilemediği iddia edilmiştir. Davalı şirketin taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçtığı ve alacağın tahsili sürecini baltalayan hileli işlemlerde bulunduğu ileri sürülerek, borçlu şirketin doğrudan iflasına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme, davalının taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçtığını, davalı şirketin borca batık durumda olduğunu ve İİK'nun 179 ve 177-1. maddeleri kapsamında koşulların oluştuğunu belirterek, davanın kabulüne ve davalı şirketin iflasına karar vermiştir. Ancak, yapılan bilirkişi raporları ve dosya kapsamındaki deliller doğrudan iflas koşullarının oluşmadığını göstermektedir. Bu nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. İİK'nun 177. ve 179. maddeleri, doğrudan iflas koşulları ve borçlu şirketin iflasının açılması için gerekli olan koşulları detaylı bir şekilde açıklamaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2012/2438 E.  ,  2012/4183 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili,müvekkilinin davalı şirket hakkında icra takibi yaptığını, takibe itiraz edilmediğini, borcun ödenmediğini, kesinleşen takibe rağmen alacağın tahsil edilemediğini, borçlu şirket ve yetkililerinin taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla müvekkilden kaçtığını, şirket ve yetkililerine ulaşılmasının mümkün olmadığını, alacağın tahsili sürecini baltalayan hileli işlemlerde bulunulduğunu ve şirket adına kayıtlı malların gizlendiğini, şirketin ödemelerini tatil ettiğini ileri sürerek, İİK"nun 177. maddesi gereğince borçlu şirketin doğrudan iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, doğrudan doğruya iflas isteme koşullarının oluşmadığını, ödemelerin tatil edilmediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının..."te bulunan adresini boşaltıp taşındığı, haczi kabil mallarına ulaşılamadığı, şirketin özvarlık değerleri ve mali incelemedeki aktif pasif dengesine göre borca batık durumda olduğu ve bu borca batık durumunun ağırlıklı nedeninin bir ortağa şirketin borçlanmasının olduğu,davalının taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçmasının ispatına yeter delillerinde dosyada yer aldığı, İİK"nun 179 ve 177-1. maddeleri kapsamında koşulların oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, doğrudan iflas istemine ilişkindir.
    Mahkemece alınan kök rapor, ek rapor ve ikinci bilirkişi raporunda, doğrudan iflas koşullarının bulunmadığı görüşünün bildirilmesine, davalı tarafça takip konusu alacağın ödenmesiyle ilgili girişimlerde bulunulmasına ve İİK"nun 177/1-2. maddesindeki koşulların bulunmamasına rağmen yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara