Esas No: 2021/6809
Karar No: 2022/5423
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6809 Esas 2022/5423 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/6809 E. , 2022/5423 K.Özet:
Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce bozmaya uyulan bir davada, davalılar tarafından Yargıtay'a temyiz dilekçesi verilmişti. Davacılar, davalıların mevduat toplama ve aracılık faaliyetlerinde hukuka aykırı davrandığını ileri sürerek, ödenen paranın iadesini talep etmişlerdi. Ancak, dava sürecinde davacılar bazı taleplerinden feragat etmişlerdi. İlk derece mahkemesi, davacıların tüm taleplerini reddetti. Sonrasında davayı inceleyen Mahkeme, mevzuatın değişmesi nedeniyle davada karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Karar temyiz edildi, ancak temyiz itirazları reddedildi. Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Karanamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 41 maddesiyle 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler kanununa eklenen Geçici 4/2. maddesi gereği ise 7194 sayılı Yasa'ya göre karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2016/436 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.01.2020 tarih ve 2019/121 E. - 2020/97 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin yüksek oranda kâr verileceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile davalılara 111.115,00 DM ödediğini, müvekkillerine yatırdıkları para karşılığı belge verildiğini, ancak daha sonra istenilmesine rağmen müvekkillerinin parasının iade edilmediğini, davalıların Bankacılık Kanunu'na aykırı şekilde mevduat topladıklarını, SPK'na aykırı olarak aracılık faaliyetinde bulunup hisse senetlerini halka arz ettiklerini, davalı yöneticilerin cürüm işlemek amacıyla çete oluşturmak suçundan yargılandıklarını ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın iadesine olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 111.115,00 DM karşılığı reddedilen ve kesinleşen kısmı dışındaki nominal bedel üzerinden fazla alınan 31.874,00 Euro’nun ödendiği tarih itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davalı ... aleyhine açtığı davadan ve geçerli ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ilişkin talebi ile ödenen paranın iadesine ilişkin talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada davacıların davalı şirket ile ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine yönelik taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacıların davalı ... hakkındaki taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacıların fazladan alınan paranın iadesine yönelik talepleri hakkında 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Karanamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 41 maddesi ile yasal düzenleme yapıldığı ve 07/12/2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren" "25/03/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a" eklenen Geçici 4/2. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, esas ve birleşen davada davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle yetinilmesi gerekirken esas ve birleşen davada davalı tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin ve hak düşürücü süre itirazının incelenmesinin sonuca etkili olmamasına göre esas ve birleşen davada davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı esas ve birleşen davada davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 102,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalılardan alınmasına, 05.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.