Esas No: 2022/5079
Karar No: 2022/5435
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5079 Esas 2022/5435 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/5079 E. , 2022/5435 K.Özet:
Davacı, şirketin vergi borçlarına rağmen hala faal olduğu ve kaydının ihyası ile limited şirket olarak devam etmesi için sermaye artırımı yapmasını talep etmiştir. Davalı ise şirketin sermaye artırımını yerine getirmediği için terkin edildiğini ve ancak ek tasfiye amacıyla ihya edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, ihyası talep edilen şirketin hala aktif olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise ihtarnamenin usule uygun olarak yapılmadığı ve şirketin münfesih olduğu gerekçesiyle sadece tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Temyiz istemine yapılan inceleme sonucunda ise Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu ve onanması gerektiği kararına varılmıştır. Türk Ticaret Kanunu'nun 6552 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 10. maddesi ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 7/15. maddesi kararda yer alan kanun maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.12.2021 tarih ve 2021/919 E- 2021/1080 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.04.2022 tarih ve 2022/150 E- 2022/638 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yetkili olduğu dava dışı ... Gıda Tur. İnş. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sermaye artırma hususunu gerçekleştiremediğinden re’sen münfesih konumuna geldiğini, şirketin sicilin kaydının 07.07.2014 tarihi itibari ile kapalı olmasına rağmen hala vergi levhasının güncel durumda olduğunu, vergi kaydı devam eden şirketlerin hala faal olduğunun tespiti halinde bu hususun gerekçe gösterilerek ihyasının talep edilebileceğini, müvekkilinin yetkili olduğu şirket üzerinden hala vergi ve prim borçlarını ödendiğinden dava ikame etmekte hukuki menfaatlerinin olduğu ileri sürerek, dava dışı şirketin kaydının ihyası ile şirketin limited şirket olarak devam edebilmesi için sermaye artırımı yapmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Yargıtay içtihatları gereğince sermaye artırımı yükümlülüğünü yerine getirmediği için re'sen terkin edilen şirketlerin sermaye artırımları için belirlenmiş olan süre dolduğu için, ancak ek tasfiye amacıyla ihya edilebilmelerinin mümkün olduğunu, müvekkilinin yaptığı terkin işleminin konu hakkındaki tüm usul ve yasalara uygun olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ihyası talep edilen şirketin halen aktif ve pasifleriyle ekonomik hayatta faaliyetini devam ettirdiği, davada davalının yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile dava dışı ... Gıda Turizm İnşaat Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, vergi yükümlülüğünün devam etmesi nedeniyle ihyasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum tarafından hazırlanan ihtarnamenin dava dışı şirkete tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edildiği, Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlandığı, ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın ise mahkemece talep edilmesine rağmen dosyaya sunulmadığı, ihtarın şirkete tebliğ edilememesi halinde şirket yetkilisine tebliğ çıkarılması gerekirken, bu usule uyulmaksızın doğrudan Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırı olup, terkin işleminin hukuka uygun olmadığı, şirketin TTK'na 10/09/2014 tarihli 6552 sayılı Kanun'un 133'üncü maddesiyle eklenen Geçici 10. maddesinde öngörülen sürede de asgari sermaye şartını yerine getirmediği anlaşıldığından ve münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından, mahkemece ancak tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebileceği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, mahkemece açıklanan hususlar dikkate alınarak şirketin tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesi ve tasfiye memuru atanması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne, dava dışı ... Gıda Turizm İnşaat Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüzelkişiliğinin tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ihya edilen şirkete Eren Özçelik'in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 05/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.