23. Hukuk Dairesi 2012/2139 E. , 2012/4176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, aidat alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin ortaklara ödenecek borçlar konusunda üç yıl erteleme kararı aldığını, bu nedenle alacağın muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yönetim kurulunun 15.07.2005 günlü kararıyla davacının istifasının kabul edildiği, davacı hissesine düşen gider payının tenzilinden sonra davacı alacağının 35.105,00 TL olduğu, üç yıl erteleme süresinin 26.02.2009 günü dolduğu, takibin 04.03.2009 tarihinde yapıldığı, davacı tarafın ancak bu tarihten itibaren temerrüt faizi isteme hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının 35.105,35 TL asıl alacak, 43,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.148,63 TL"lik kısma yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifçe 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/2. maddesine dayalı olarak erteleme kararı alınmış ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğu bilirkişi raporu alınarak saptansa dahi, bu erteleme kararı, davalı kooperatife sadece yapacağı geri ödemeleri üç yıla kadar erteleme hakkı verir ise de, erteleme süresi içinde temerrüt faizinin işlemesini engellemez. Bu sürenin sonunda, açacağı bir dava ya da başlatacağı bir icra takibi ile davacı ortak, aynı Kanun"un 17/1. maddesi ile anasözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca, ödemelerin iadesini, ayrıldığı yılın bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra ve davalıyı bir ihtarla temerrüde düşürmesi gerekmeksizin, bu tarihten itibaren temerrüt faiziyle birlikte geri isteme hakkına sahiptir. Dairemizin yerleşik uygulaması (13.09.2011 tarih 970 E./243 K. sayılı; 27.12.2011 tarih 3623 E./2884 K. sayılı; 20.03.2012 tarih ve 1049 E./2114 K. sayılı) bu yöndedir.
Mahkemece, davacının ayrıldığı yılın bilançosunu kabul eden genel kurulun yapıldığı tarihten itibaren bir ayın sonunda davalının temerrüde düştüğü gözetilerek, bu tarih ile takip tarihi arasındaki işleyen temerrüt faizinin miktarına hükmedilmesi gerekirken, erteleme kararının, çıkma payı alacağının temerrüt tarihini etkilemeyeceği hususu gözardı edilerek, işlemiş faizin erteleme süresinin sonundan başlatılmış olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalıdan alınmasına, davacının peşin harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.