Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/459 Esas 2015/311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/459
Karar No: 2015/311
Karar Tarihi: 20.04.2015

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/459 Esas 2015/311 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/459 E.  ,  2015/311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık ... hakkında ... isimli şahsın nüfus cüzdanına kendi fotoğrafını yapıştırarak onun kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kovuşturmaya yer olmadığına dair ek kararın verilmiş olduğu;
    "Memura yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşması için ise kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği, yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp belgeyi bilahare düzenlemesinin gerekli olduğu durumlarda, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı;
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sahte kimlik kullandığı ihbarı üzerine işyerine gelen emniyet görevlilerine sanığın kendisini ... olarak tanıttığı, şüphe üzerine gerçek kimliğinin tespiti için olay yeri inceleme ve kimlik tespiti şube müdürlüğünün aranılması sonucu ... isimli şahsa ait fotoğraf temin edildiğinde ve... isimli şahsın, kardeşi olan sanığın asıl isminin ... olduğunu beyan ederek onun gerçek nüfus cüzdanını görevlilere teslim etmesi üzerine sanığın henüz herhangi bir tutanak tanzim edilmeden, gerçek kimliğini görevlilere açıklaması karşısında; yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliğini gerçeğe aykırı bildirme " kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 17.09.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK.nun 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara