Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3652 Esas 2022/5479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3652
Karar No: 2022/5479
Karar Tarihi: 05.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3652 Esas 2022/5479 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin sadece 25.000 TL'lik borç için kefil olduğunu, ancak icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin 97.650 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek bu meblağın reeskont faiziyle iadesini talep etti. Davalı banka ise Genel Kredi Sözleşmesi'ne dayanarak kredi, çek karnesi ve esnek ticari hesap açtıklarını belirtti ve davanın reddini istedi. Mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak davacının 12.667,84 TL fazla ödeme yaptığını tespit etti ve bu tutarın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verdi. Temyiz incelemesinde, hükmün usul ve kanuna uygun olduğu belirlendi ve tarafların temyiz itirazları reddedildi.
İlgili kanun maddeleri: İİK'nın 68/b maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/3652 E.  ,  2022/5479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.03.2021 tarih ve 2021/8 E. - 2021/219 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı borçlu ... ile davalı bankanın yaptığı 11.11.2011 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesini müvekkilinin müteselsil kefil olarak imzaladığını, kefil olunan kredi limiti el yazısı ile 300.000.- TL olarak gösterilmesine rağmen müvekkilinin sadece 25.000.- TL'lik borç için kefil olduğunu, ödeme planında da bu miktarın yazıldığını, asıl borçlunun ödemediği müvekkilinin de kefil olmadığı bir başka kredi borcu nedeniyle müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra baskısı altında toplam 97.650.- TL ödediğini ileri sürerek, bu meblağın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden Taksitli Ticari Kredi, Esnek Ticari Hesap, Çek Karnesi hesabı açıldığını ve kullandırıldığını, kredilerin normal seyrini kaybetmesi nedeniyle kredilerin hesaplar kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin İİK'nın 68/b maddesi uyarınca kesinleştiğini, kredi tutarı ve kefalet tutarının 300.000,00 TL olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka ile dava dışı ... arasında 11.11.2011 tarihli ve 300.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davacının da bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla 300.000,00 TL’lik kefalet verdiği, davalı bankanın sözleşmeye göre dava dışı ...'a 69.000,00 TL ticari kredi vermek, esnek ticari hesap ve çek karnesi hesabı açmak, çek yaprakları ve kredi kartı vermek sureti ile çeşitli krediler kullandırdığı, taraflar arasındaki sözleşmenin birinci maddesinin son fıkrası ile doğmuş borca kefaletin mümkün olması sebebiyle davacının sözleşmeden önce açılan kredilere de kefil olduğu, davacının kefaletinin nakdi ve gayrı nakdi kredilere ilişkin olması
    sebebiyle çekten doğan kanuni yükümlülükten de sorumlu olduğu, bu kabuller doğrultusunda bilirkişi raporuyla yapılan hesaplama sonucu davacının ödeme tarihi itibarıyla 12.667,84 TL fazla ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 12.667,84 TL'nin 10/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 648,54 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara