Esas No: 2022/11268
Karar No: 2022/9041
Karar Tarihi: 18.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/11268 Esas 2022/9041 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/11268 E. , 2022/9041 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, sanığın anılan Kanun'un 57. maddesi gereğince yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına dair ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/02/2021 tarihli ve 2016/358 Esas, 2021/65 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün 06/04/2022 tarihli sağlık kurulu raporunda toplum açısından tehlikeliliğinin önemli ölçüde azaldığının, toplum güvenliği ve kişinin sağlığı bakımından 10 yıl süreyle ve 3 ay arayla oturduğu en yakın Devlet Hastanesi psikiyatri bölümünden tıbbi kontrol ve takibinin yapılmasının uygun olacağı yönünde rapor verilmesi üzerine, infaz savcılığınca hükümlü hakkında anılan rapor doğrultusunda 5237 sayılı Kanun'un 57/2. maddesi uyarınca karar verilmesi talebinin reddi ile hükümlünün yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavisinin yapılmasına ilişkin kararın devamına dair ... 3. İnfaz Hâkimliğinin 08/04/2022 tarihli ve 2022/4273 Esas, 2022/4307 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/04/2022 tarihli ve 2022/1323 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Her ne kadar ... 3. İnfaz Hâkimliğinin 08/04/2022 tarihli kararı ile hükümlünün hastaneye yatışı ile incelemeye konu kurul raporu arasındaki kısa süre geçmesi, hastalığın değerlendirilmesi için makul sürenin geçmediği, işlenen suçun niteliği, hükümlünün toplum içerisinde oluşturduğu tehlikenin yoğunluğu, hükümlünün tamamen iyileştikten sonra düzenlenecek rapor doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılacağından bahisle talebin reddine ve koruma ve tedavi altına alınmasına devam edilmesine ilişkin karar verilmiş ise de;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri" başlıklı 57. maddesinde yer alan, "(1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.
(2) Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine infaz hâkimi kararıyla serbest bırakılabilir.
(3) Sağlık kurulu raporunda, akıl hastalığının ve işlenen fiilin niteliğine göre, güvenlik bakımından kişinin tıbbi kontrol ve takibinin gerekip gerekmediği, gerekiyor ise, bunun süre ve aralıkları belirtilir.
(4) Tıbbi kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve aralıklarla, Cumhuriyet savcılığınca bu kişilerin teknik donanımı ve yetkili uzmanı olan sağlık kuruluşuna gönderilmeleri ile sağlanır.
(5) Tıbbi kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, infaz hâkimliğince yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı fıkralarda belirlenen işlemler tekrarlanır." şeklindeki düzenlemeler ile;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25/03/2019 tarihli ve 2017/1350 Esas, 2019/1799 Karar sayılı ilâmında "...tıbbi kontrol ve takip süresi zarfında ancak kişinin toplum açısından tehlikeliliğinin arttığının tespiti üzerine hakkında tehlikeliliğinin ortadan kalkacağı veya önemli ölçüde azalacağı döneme kadar geçerli olmak üzere güvenlik tedbirine hükmedilebileceği, tıbbi kontrol ve takip süresinin bitiminde kişinin şifa bulduğunun tespiti halinde hakkında yeniden tedbire hükmedilemeyeceği, herhangi bir süre belirlenmeden süresiz olarak tedbire devam edilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilmeden, ... sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA ..." şeklindeki açıklamalar birlikte nazara alındığında,
Somut olayda, 06/04/2022 tarihli sağlık kurulu raporunda özetle hükümlünün toplum açısından tehlikeliliğinin önemli ölçüde azaldığının, toplum güvenliği ve kişinin sağlığı bakımından 10 yıl süreyle ve 3 ay arayla oturduğu en yakın Devlet Hastanesi psikiyatri bölümünden ya da bölgedeki Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde tıbbi kontrol ve takibinin yapılmasının uygun olduğunun belirtildiği, hükümlünün anılan rapordan anlaşılacağı üzere tam olarak şifa bulmadığı ve bu nedenle tıbbi kontrol ve takibinin gerekli olması karşısında, her ne kadar İnfaz Hakimliğince 5237 sayılı Kanun'un 57/2. maddesi gereğince hükümlü hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastalarını, yüksek güvenlikli sağlık kurumundan serbest bırakmada takdir hakkı olsa da, şifa bulduğu tespit edilen hükümlü hakkında yeniden tedbire hükmedemeyeceği veya herhangi bir süre belirlenmeden süresiz olarak tedbire devam edilmesine karar veremeyeceği, mahkemesince her hangi bir süre belirtilmeksizin güvenlik tedbirinin devamına karar veremeyeceği gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09/08/2022 gün ve 94660652-105-34-16298-2022-Kyb sayılı yazılı ..
istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/04/2022 tarihli ve 2022/1323 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.