Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1457 Esas 2022/5554 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1457
Karar No: 2022/5554
Karar Tarihi: 06.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1457 Esas 2022/5554 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı ile davalı arasında donmuş patates alım-satımı konusunda sözleşme yapıldığı, davalının sözleşmedeki ürünleri teslim etmediği ve çeki geçerli bir ciro olmadığı gerekçesiyle davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası açıldığı ancak Çeki yetkili hamil olarak elinde bulunduran Türkiye İş Bankası A.Ş. dahil edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla davanın kabul edildiği, Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin taraf sıfatı bulunmadığından hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği ve davacı vekilinin temyiz isteminin reddedildiği belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 346/2. maddesi uyarınca kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmektedir. Temyiz kesinlik sınırı 72.070,00 TL olduğundan bu sınırın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, Yargıtay tarafından da kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında karar verilebileceği belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1457 E.  ,  2022/5554 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.01.2019 tarih ve 2017/183 E- 2019/12 K. sayılı kararın dahili davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.06.2020 tarih ve 2019/1780 E- 2020/690 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında 107.500,50 TL bedelli, 50.000 kg dondurulmuş elek altı patatesin alım satımı konusunda sözleşme imzalandığını, satış bedelinin 7.500.-TL'sinin elden nakit 10.000.-TL’nin çek ile ödendiğini, 45.000.-TL bedelli iki ayrı çek verildiğini; buna karşılık davalının 26.945 kg patatesi davacıya teslim etmediğini, ayrıca sözleşmede belirtilen ürünler dışında ürünleri teslim ettiğini ileri sürerek, iki adet çekten dolayı 90.000,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu 45.000,00 TL tutarlı çeklerden birinin hamilinin Türkiye İş Bankası A.Ş. olması ve dava sonucunda verilecek kararını hamili ilgilendirmesi nedeniyle, Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin davaya dahil edildiği, davacının 2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usülüne uygun yapıldığı ve defterlerde davalıya borcunun bulunmadığı, davalı şirketten 93.400,00 TL alacaklı olduğu, dahili davalı tarafından dava konusu çekin müşterilerinden davalıdan ticari kredilerinin teminatı olarak temlik cirosu ile alındığının beyan edildiği, bu cironun tahsil veya temlik cirosu olarak kabulü de mümkün olmadığı, dahili davalıya yapılmış geçerli bir cirodan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının çekler nedeniyle 90.000.-TL borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline karar verilmiştir.
    Karara karşı dahili davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dahili davalı ...Ş. taraf gösterilerek açılmış bir dava bulunmadığından işin esası ile ilgili karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebileceği, ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu hallerde, bir dava açıldıktan sonra davalı tarafı değiştirmenin ya da mevcut davalı taraf yanına bir başka davalı taraf ilave etmenin, ıslah suretiyle dahi mümkün olmadığı gerekçesiyle dahili davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dahili davalı sıfatı ile yargılamada yer alan Türkiye İş Bankası AŞ'nin taraf sıfatı bulunmadığından hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davanın davalı yönünden kabulüne davacının çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacının iki adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Karar tarihi olan 02.06.2020 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 72.070,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, bölge adliye mahkemesince davalı yönünden davanın kabulüne, dahili davalı sıfatı ile davada yer alan Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin taraf sıfatı bulunmadığından hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği, çeki yetkili hamil olarak elinde bulunduran Türkiye İş Bankası A.Ş.'deki çek bedelinin 45.000.-TL olduğu, 45.000.-TL'nin temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara