Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6937 Esas 2022/9091 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6937
Karar No: 2022/9091
Karar Tarihi: 21.11.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6937 Esas 2022/9091 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/6937 E.  ,  2022/9091 K.

    "İçtihat Metni"

    T U T U K L U
    D U R U Ş M A T A L E P L İ


    İNCELENEN KARARIN
    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SAYISI : 2021/2163 E., 2022/126 K.
    SUÇ : Kasten öldürme
    HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

    İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
    Suça sürüklenen çocuk müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    1. Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.07.2021 tarihli ve 2020/127 Esas, 2021/315 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 19.01.2022 tarihli ve 2021/2163 Esas, 2022/126 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08.06.2022 tarihinde tanzim olunan ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri;
    1.Suça sürüklenen çocuğun akıl hastası olup olmadığına dair raporlar arasında çelişki bulunduğuna,
    2.Suça sürüklenen çocuğun eylemdeki rolünün yardım eden kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine,
    3. Somut olayda meşru savunma koşullarının oluştuğuna,
    4. Hüküm kurulurken haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğine,
    İlişkindir.
    III. OLAY VE OLGULAR
    Temyizin kapsamına göre;
    A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
    1. Olay tarihinde saat 21:50 sıralarında maktul ile arkadaşı olan tanık Muhammed'in motosiklet ile seyir hâlinde bulundukları, bu sırada temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'in kullanmış olduğu iki ayrı motosiklet ile ..., ...'in motosikletinde ... ise ...'nın motosikletinde olacak şekilde seyir hâlinde iken kavşakta Suriye uyruklu şahıslarla tartışma çıktığı, motosikletler seyir hâlinde iken tanık Muhammed'in kullandığı motordaki şahısların yere düştükleri, bunun üzerine suça sürüklenen çocukların uzaktan taş attıktan sonra maktulün yanına geldikleri ve maktulü yakalayarak darp etmeye başladıkları, olay sırasında temyiz dışı ...'in, kime ait olduğu anlaşılamayan zincirle maktule vurup darp ettiği, bu kavga sırasında ...'in, ...'de bulunan meyve bıçağını aldığı ancak kimseye vurmadığı, temyiz dışı ...'in yerde bulduğu taş ve soda şişesini maktule fırlattığı, maktulün darp sırasında kurtulup kaçmaya başladığı, ... ile temyiz dışı ...'nın, maktulün peşinden gittikleri, kovalamaca sonucu maktulü yakaladıkları, ...'nın maktulü darp etmeye başladığı, ...'in de ...'den aldığı bıçağı ...'ya verdiği, ...'nın da bu bıçağı maktulün göğsüne bir kez vurduğu, maktulün yalpalayarak yere düşmesi üzerine ... ile ...'nın olay yerinden kaçtıkları, kolluk tarafından yakalandıkları, olay nedeniyle yaralanan maktulün kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, otopsi tutanağından maktulün, bıçakla göğüs sağ üst kısmından yaralandığı, sağ omuz başı ve omuz başı alt kısmı ile boyun sağ tarafında lezyonlar bulunduğu, akciğer yaralanması tespit edildiği, maktulün ölümünün bir adet öldürücü nitelikte olan kesici delici alet yaralanmasına bağlı iç organ hasarı ve iç kanama neticesinde meydana geldiği, ...'nın olay bittikten sonra olay yerine gelen ...'in motoruna binerek olay yerinden uzaklaştığı, ...'in de yaya olarak olay yerinden uzaklaştığı, kolluk güçlerince aynı gün yakalandıkları anlaşılmıştır.
    Suça sürüklenen çocuk ...'in, arbede sırasında ...'in üzerinde bulunan bıçağı alarak maktulün üzerine yürüdüğü, ilk arbede anında maktul ve suça sürüklenen çocukların tamamının birbirlerine taş vb cisimler attıkları, maktulün karşı tarafın elinden kurtularak ilk olay yerini gören kamera görüntülerinden çıktığı, maktulün olay yerine yakın, başka bir sokağa girdiği, ikinci olayın gerçekleştiği olay anına ilişkin görüntü kayıtlarından ve beyanlardan anlaşılacağı üzere ...'nın maktulü yakaladığı, maktule tekme ve yumrukla vurmaya başladığı, bu sırada ...'in de olay yerine geldiği, ...'in elinde bıçak olduğu hâlde maktul ve ...'nın yakınında durmaya devam ettiği, maktulün elinde taş olduğu değerlendirilen bir nesne olduğu, ...'nın yumruk ve tekme şeklindeki darbeleri sonucu maktulün elindeki taş olduğu değerlendirilen nesnenin yere düştüğü, ...'in, ...'ya elindeki bıçağı verdiği, ...'nın da elindeki bıçak ile maktulün göğsüne bir kez vurduğu, somut olayın, ...'in suçta kullanılan bıçağı ...'ya vermesi, ...'nın eylemi sırasında maktulün yanında bulunarak, maktulün kendisini savunmasına yönelik direncini maddi ve manevi olarak kırması, ...'nın da ...'ten aldığı bıçakla maktulü göğüs bölgesinden bir kez bıçaklaması şeklinde gerçekleştiği, olayda kullanılan bıçak, bıçağın öldürmeye elverişli bir silah olması, ani kastla da olsa maktulün hedef alındığı göğüs bölgesinin hayati tehlike içeren bölgelerden olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde ... ve ...'in fiil üzerinde ortak hakimiyet kurdukları ve bu şekilde eylemlerinin bir bütün halinde gerçekleştirerek kasten öldürme suçunu işledikleri anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle kasten öldürme suçundan hüküm kurulduğu belirlenmiştir.
    2. Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirlenmiştir.
    3. Temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ...'nın savunmaları dava dosyasında bulunmaktadır.
    4. Tanık Muhammed'in beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.
    5. Olay yeri kamera görüntülerinin analiz edildiği 12.04.2021 tarihli bilirkişi raporu dava dosyasında mevcuttur.
    6. Olay yeri inceleme raporu ve basit krokisi dava dosyasında bulunmaktadır.
    7. Kesin ölüm sebebinin tespit edildiği, 05.06.2019 tarihli otopsi tutanağında; "Gögüs sağ üst kısımda, 3 cm. genişliğinde ve 2 cm. uzunluğunda, akciğere nafiz ve her iki tarafta pnömotoraksa neden olan bir adet kesici delici alet yarası mevcut olup tek başına öldürücü nitelikte olduğu, ölüme etkili başkaca travmatik ve patolojik özellik bulunmadığı, kişinin ölümünün KDAY bağlı iç organ hasarı ve iç kanama neticesinde meydana geldiği..." belirtilmiştir.
    8. Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun'un 32 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları kapsamında tanzim olunan;
    a) ... Üniversitesi Tıp Fakültesinin 30.12.2019 tarihli;
    "Suçun hukukî anlam ve sonuçlarını algıladığı ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliştiği,"
    Görüşünü içerir tek hekim raporu,
    b) Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 15.03.2021 tarihli;
    "Alınan anamnez, yapılan ruhsal durum muayenesi, psikometrik inceleme, dava dosyasının incelenmesi, geçmiş tıbbı kayıtların incelenmesi ve klinik gözlemlerimiz sonucunda mevcut haliyle ve suç tarihinde (04.06.2019) işlediği iddia olunan kasten öldürmeye azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak etme ve kasten yaralama suçundan dolayı ceza sorumluluğunu etkileyecek nitelikte akıl hastalığı ya da zayıflığının olmadığı, TCK'nin 32. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dolayısıyla ceza sorumluluğunun tam olduğu,"
    Görüşünü içerir sağlık kurulu raporu, dava dosyasına eklenmiştir.
    9. Suça sürüklenen çocuk hakkında olay tarihinde tanzim olunan adlî muayene raporunda darp ve cebir izinin bulunmadığı belirtilmiştir.
    10. Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğuna dair resmî nüfus kayıt örneği dava dosyasında mevcuttur.
    B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
    İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
    IV. GEREKÇE
    A. Akıl Hastalığı Yönünden
    Suça sürüklenen çocuk hakkında, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan, 14.01.2015 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda; "hafif derecede mental retardasyon" nedeniyle %50 oranında özürlü olduğunun belirtildiği, soruşturma aşamasında ... Üniversitesi Tıp Fakültesince tanzim olunan 30.12.2019 tarihli; "Suçun hukukî anlam ve sonuçlarını algıladığı ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliştiği," görüşünü içerir tek hekim raporunun esas alınması suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında kamu davasının açıldığı, kovuşturma aşamasında Mahkemece temin olunan, Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 15.03.2021 tarihli sağlık kurulu raporunda ise "... suç tarihinde (04.06.2019) işlediği iddia olunan kasten öldürmeye azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak etme ve kasten yaralama suçundan dolayı ceza sorumluluğunu etkileyecek nitelikte akıl hastalığı ya da zayıflığının olmadığı, TCK'nin 32. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dolayısıyla ceza sorumluluğunun tam olduğu," görüşüne yer verildiği belirlenmiştir. Suça sürüklenen çocuk hakkında soruşturma aşamasında tanzim olunan raporun gerek içerik bakımından gerekse tek hekim imzasıyla tanzim edilmesi nedeniyle hükme esas alınamayacağı, dava dosyasına sunulan 14.01.2015 tarihli engelli sağlık kurulu raporu ile kovuşturma aşamasında temin olunan 15.03.2021 tarihli sağlık kurulu raporunun aynı düzeydeki birimlerce tanzim olunduğu ve 15.03.2021 tarihli sağlık kurulu raporunda suça sürüklenen çocuğun, yargılamaya konu kasten öldürme suçunun belirtilmediği, her iki raporun içerikleri arasında çelişki bulunduğu gözetilerek suça sürüklenen çocuğun Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Gözlem İhtisas Dairesine sevki ile yapılacak gözlem neticesinde tanzim olunacak adlî muayene raporunu müteakip aynı Kurumun 4. İhtisas Kurulundan temin olunacak rapor itibarıyla 5237 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi kapsamında bulunup bulunmadığının tespiti ile her iki rapor arasında çelişki bulunması hâlinde Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
    B. Yardım Etmek Suretiyle İştirak Yönünden
    Maktul ile taraflar arasında cereyan eden kavgaya binaen suça sürüklenen çocuk ...'in, temyiz dışı ... ile birlikte maktulü kovaladıkları, yakaladıklarında ...'nın maktule tekme ve yumrukla vurmaya başladığı, bu sırada ...'in, üzerinde bulunan bıçağı ...'ya verdiği ve eylemi sırasında maktulün yanında bulunarak kendisini savunmasına yönelik direncini maddi ve manevi olarak kırdığı, ...'nın da ...'ten aldığı bıçakla maktulü göğüs bölgesinden bir kez bıçaklamak suretiyle öldürdüğü olayda suça sürüklenen çocuk ...'in, fiil üzerinde ... ile ortak hâkimiyet kurduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun'un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle fail sıfatıyla hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    C. Meşru Savunma Yönünden
    Olay günü kolluk güçlerince yakalanan ve haklarında Konya Numune Hastanesince tanzim olunup da suça sürüklenen çocuk ... ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuklarda darp ve cebir izi bulunmadığı belirtilen 05.06.2019 tarihli adlî muayene raporları karşısında suça sürüklenen çocuk lehine meşru savunma koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    D. Haksız Tahrik
    Olayın tek tanığın olan Muhammed'in her aşamada istikrarlı anlatımları ile suça sürüklenen çocukların kendilerine laf attıklarını, daha sonra motosikletlerini tekmeleyerek maktul ile kendisinin düşmelerine neden olduklarını beyan etmesi karşısında eylemde, maktulden kaynaklanan ve suça sürüklenen çocuk lehine haksız tahrik teşkil edebilecek herhangi bir söz veya davranışın bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    V. KARAR
    Gerekçe bölümünde yer alan (A) bendinde açıklanan nedenle suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 19.01.2022 tarihli ve 2021/2163 Esas, 2022/126 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
    Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    21.11.2022 tarihinde karar verildi

    Hemen Ara