Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1225 Esas 2022/5522 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1225
Karar No: 2022/5522
Karar Tarihi: 06.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1225 Esas 2022/5522 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, davacının itiraz ettiği markanın reddedilmesi konusunda verilen kararı yeniden değerlendirdi. Kararda, davacının zeytinyağı ve benzeri ürünler sektöründe \"KOMİLİ\" markasının tanınmışlık kazandığı ancak marka başvurusu yapılan 16. sınıfta yer alan \"kağıttan mamul tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt peçete, kağıt mendil\" gibi ürünler için davacının markasının kapsamında yer almadığı belirtilerek, davacıya kötüniyetli davranıldığına dair somut ve inandırıcı bir delil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildi. İstinaf başvurusu reddedilen davacı vekilinin temyiz istemi de reddedildi. Kanun maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi, HMK'nın 353/1-b.1 ve 370/1. maddeleri, 372. madde.
11. Hukuk Dairesi         2021/1225 E.  ,  2022/5522 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28.11.2018 tarih ve 2017/196 E- 2018/422 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2020 tarih ve 2019/634 E- 2020/1015 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 1878'de Midilli'nin Komi Köyünde zeytinyağı üretimine başladığını, TPMK nezdinde T/00161 sayı ile tanınmış ve tescilli "KOMİLİ" ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının 2015/52608 sayı ile 16. sınıfta yer alan mallarda "komili yuvam kağıt havlu yuvanız için akıllı seçim" ibareli marka tescil başvurusunu yaptığını, başvuruya müvekkilinin itirazının, davalı TPMK YİDK'nın 2017-M-3070 sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa "Komili" ibareli markanın tanınmış olduğunu, tanınmış markaların tescilli bulunduğu sınıflar dışındaki sınıflarda da koruma sağlayacağını, markada yer alan "yuvam kağıt havlu yuvanız için akıllı seçim" ibarelerinin markaya ayırt edicilik kazandırmadığını, aksine "KOMİLİ" seri markalarının içerisinde yer alan bir marka olduğu izlenimini yaratacağını, haksız kazanç elde edileceğini ileri sürerek, davalı ... YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davada "KOMİLİ" marka ve logosunun sahipliği ile ilgili anlaşmadan hiç söz edilmediğini, müvekkilinin "KOMİLİ" markası üzerinde davacı kadar kullanım hakkına sahip bulunduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, davalının 16. sınıfta hiçbir tescillinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraf şirketlerin "KOMİLİ" markasının yaratıcısı olmadıkları, bilakis başka şirketlerden değişik tarihlerde devir aldıkları, davalı firmanın "sabun ve benzeri kişisel bakım ve temizlik ürünlerinde", davacı firmanın da başta "yağ/zeytinyağı ve benzer ürünler" bakımından "gıda ürünlerinde", "KOMİLİ" markasını devir aldıkları tarihten beri aynı şekilde kullandıkları ve kendi alanlarında "KOMİLİ" olarak bilinir bir markaya sahip oldukları, davalı firmanın sabun ve benzeri kişisel bakım ve temizlik ürünlerinde reklam gücüne ulaşmış, garanti ve kalite sembolü haline gelmiş, tanınmış "KOMİLİ" markasının varlığından hareketle, dava konusu 2015/52608 sayılı başvuru markasının, 16. sınıfta “Kağıttan mamul havlular, peçeteler, tuvalet kağıtları, mendiller.” ürünleri için ortalama dikkat ve özene sahip nihai tüketici dahil alıcı kitlesi tarafından, bu sınıfla ilgisi ve bağlantısı olmayan davacı tarafın "yağ/zeytinyağı ve benzer ürünler" bakımından "gıda ürünlerinde" tanınmış olduğu anlaşılan "KOMİLİ" markası ile ilişkilendirerek, imaj transferi nedeniyle markadan haksız yararlanacağının, davacı markasının itibarına veva ayıredici niteliğine zarar vereceğinin veya marka başvurusunda kötüniyetli davranıldığının somut ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarının "KOMİLİ" esas ve ayırt edici unsurlu olsa da başvuru konusu işaretin kapsamında yer alan 16. sınıf "Kağıttan mamul tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt peçete, kağıt mendil" ürünlerinin benzerinin, davacı markalarının kapsamında bulunmadığı, davacıya ait markaların zeytinyağı vb. ürünler sektöründe belli bir tanınmışlık elde etmiş ise de 16. sınıftaki anılan mallar yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesinde belirtilen koşulların davacı yararına gerçekleşmediği, aynı taraflar arasındaki aynı emtia için verilen Dairemizin 24.01.2018 tarih ve 2016/5707 E.- 2018/591 K. sayılı ilamların da aynı yönde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara